Sır Tutabilir Misin?
“Kuzgun Kardeşliği” serisinin ilk kitabı olan Sürü’yü alalı baya zaman olmuştu açıkçası. Ben aldıktan kısa bir süre sonra ikinci kitap duyurusu gelince onu beklemiştim. Nihayet Sürü’yü okumaya başladım ama açıkçası ilk başlarda beklentimi çok karşılamadı diyebilirim. Yorumuma devam etmeden önce belirtmek isterim ki “Yetişkin Okurlar” içindir.
Kitabı okurken kafamda sürekli alternatif sebepler, sonuçlar ve sonlar belirdi ama hiçbiri olmadı Normalde her kitapta bir ya da daha fazla karakter ile bağ kurabilir, yaptıklarını anlayabilirim. Ama bu kitapta henüz kimseyle empati yapacak düzeyde bir bağ kuramadım. Zaten ilk 150 sayfa bana göre biraz durağan ilerlerken son 200 sayfa heyecan ve merakı son noktaya çıkardı. Ve sonu da aşırı heyecanlı bir yerde bitti. İkinci kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum Umarım ikinci kitapta Cecelia ya da başka bir karakterler tam bağ kurabilirim
Bu kitabı okurken hayata ve dünyaya bakış açınızda da sorgulamalar yaşayabilirsiniz. Çünkü Sean ve Dominic’in düşünceleri sizi büyüleyip “Acaba mı?” dedirtecek cinsten
Yazarı ilk kez Sır Tutabilir Misin kitabıyla tanımış ve kalemini çok sevmiştim. O yüzden de diğer kitaplarına da şans vermek istedim. Ama bu kitap tam anlamıyla beklentimi karşılamadı ne yazık ki. Evet, bazı yerleri eğlenceli, baş karakterimizin iç dünyası muhteşem ama ilk 200 sayfa o kadar debelendik ki. Ve hiçbir şeyi hatırlamaması... Tamam, her şeyi hatırlamasını beklemiyordum - belki de bekliyordum- ama sadece bir melodi mi? Hadi ama! Bence sonu güzel olsa da yetersizdi. Her anıyı başka kişilerim ağzından duyduk. Bilmiyorum, o üç yıl hiç aydınlanmadı neredeyse benim için. Yalnızca kızımızın hırsının kökenini öğrendik ve ta-tam!
Yazarın daha fazla kitabı olmasını isterdim. Keyifliydi. İyi okumalar.
Kitap güzel ve çok eğlenceliydi. Özellikle de en kritik anlarda bile kızımızın iç sesine hayran kaldım. Zaman geçirmek için birebir. Sadece benim çok üzüldüğüm bi nokta vardı ki bu da aslında kitabın güzelliğindendi. Tamam, Kerry'nin durumunu anlıyordum okurken ama kendi öz kızlarını bir kenara atacak, ondan sevgilerini çalacak kadar da öne çıkarmaları kalbimi çok kırdı. Okurken sanki gerçekmiş gibi üzüldüm. Daha sonra toparlamaya çalıştılar ama o ilk buluşmalarındaki sanki kızlarını hiç tanımadıkları bi yabancıyla konuşuyormuş gibi gergin tavırları içime oturdu. Bi anne baba olarak kızınızın ihtiyaçlarının da farkına varmalıydınız. Kerry için neler yaparken onu nasıl itelersiniz, unutursunuz anlayamıyorum. Bana yapılmış gibi üzüldüm, sinirlendim ve hayal kırıklığına uğradım.
Ama dediğim gibi kitap gerçekten güzel vakit geçirmek için uygun bir kitap. İyi okumalar!
(filmini izlemenizi de tavsiye ederim)
+Selam, Ravent. -Selam, Portakal Dilimi.
Tam bir Sophie Kinsella klasiği. Kahkahalar atacağınız diyaloglar, içinizi ısıtacak karakterler, düşündürecek cümleler ve zaman zaman boğucu olan şu hayata biraz ara vermemizi sağlayan bir üslup.
Audrey karakterini okurken içimde bir yerdr tıpkı onun gibi olan bir tarafım olduğunu düşündüm. İnsanlarla konuşurken panikleyen, kimsenin aklını
An itibariyle bitirdim ve hemen incelememi yazmak istedim. Kitabın çoğu yerinde kahkahalarla güldüm. Çok eğlenceli bir kitap kesinlikle. Yazarın birkaç kitabını da okumuştum ondan başka kitaplarıyla devam edeyım dedım. Beğendim ama mesela pasaklı tanrıça ve beni hatırladın mı çok daha iyiydi. Birkaç kitabı daha var elimde tabi ki okuyacağım. Kafa yormayan çabucak ve kolayca okunan bir kitap tavsiye ederim.
Senenin ilk romantik komedi çıtır kitabı. Sıcacık ve gerçekten komik bir kitap. Bana çok sık olmaz ama bu kitapta 2-3 yerde sesli güldüğümü çok net söyleyebilirim hatta benim gibi romantik komedi filmlerini de seviyorsanız yazım tarzı, kurgusu ile film izler gibi sahneler gözünüzde canlandırıyor resmen …
Hastalık sebebi ile yatarken okumam gereken kitaplara başlayacak gücü bulamadım. Hem bu tarzı sevdiğim için hemde çıtır kitap kategorisinde olduğu için elim bu kitaba kaydı. İyi ki öyle olmuş. İnanılmaz eğlenceli, akıcı bir kitap, bu hasta halimle uyumaya direnip 1 günde bitirdim.
Baş kahramanımız Emma , bizden biri. Kendine güveni bulamamış, sevdiklerini üzmektense beyaz yalanlarla yaşayan , işinde terfi almaya çalışan, sıradan bir kız. Bir iş seyahatinde , uçak düşecek, ölecegiz korkusu ile bütün sırlarını yanında oturan hiç tanımadığı adamla paylaşıyor ve tatata taaaaam o adam çalıştığı çok uluslu şirketin ortaklarından biri… Ben çok eğlenerek okudum. Ve sanırım moralim bozuk olduğu bir dönemde tekrar elime alabileceğim bir kitap oldu benim için….Bu tarz kitapları sevenler için tavsiye ederim .