İlk defa bir Shakespeare kitabını sevdim daha doğrusu anlayarak okuduğum kitabı oldu.Bu yıl #mineilebirlikteokuyoruz kitap kulübün de Shakespeare senesi idi.Tiyatro seyretmeyi çok severim ama tiyatro metni okumak o kadar da zevkli değilmiş.
Kitabın konusuna gelince Danimarka kralı ölmesi ve onun erkek kardeşinin hem tahta geçmesi hemde yengesi ile evlenmesi oğlu Hamlet'in zoruna gider ve babasının intikamını almaya karar verir.Hamlet de aşk, akrabalık ve iktidar ilişkileri ile intikam duygusuyla birlikte birbirini izleyen cinayetler örgüsünde ilerliyor.
Şiirsel bir dili var.Sabahattin Eyüboğlu çevirisi ile okudum .Güzel bir çeviri olmuş.
İyi okumalar dilerim.
Yıllanmış şarap
GENEL HAT
I. Elizabeth dönemi İngiltere’sinde tiyatro, sahne tasarımının oldukça sade olmasıyla tanınırdı. Geniş savaş sahneleri ve mekan değişiklikleri gibi karmaşık unsurlar, yalnızca aktörlerin performanslarıyla hayata geçirilmeye çalışılırdı. Bu zorluk, oyunların koro tarafından söylenen bir prolog ile açılmasına yol açtı. Koro, ilham perisi
Merhaba. Bu ay okuduğum kitaplardan biri de Shakespeareʼin Troilus ve Cressida'sı oldu.
Troya savaşının son yedinci yılından ufak bir kesiti ve de Troilus ve Cressida'nın aşkı anlatılır.
Aşk ve savaş olgularının aynı anda işlendiği oyun, bir trajedi-komedya olarak nitelendirilir.
Savaş bölümünde yaşananlar da Truvalı Paris'in
“On İkinci Gece”, diğer ismiyle “Siz Nasıl İsterseniz” Shakespeare’in tüm eserlerinde fark edilen, rol değiştirme, kimlik karmaşası, cinsiyet değiştirme, kandırma/kandırılma temalarının zirve yaptığı 1601 tarihli komedyasıdır.
Eser adını, Noel’in 12. Günü olan Epifani yortusundan alır. Her Shakespeare eserinde olduğu gibi bu eserde de kurgu pagan ritüelleri de çağrıştıracak şekilde yapılandırılmıştır. Saturnalia şöleni de bir “kuralsızlık zamanı”dır. Bu gece, tekrar çalışmaya dönmeden önce oyunların, maskaralıkların ve cümbüşün hâkim olduğu son gecedir. Kızlar erkek, erkekler kız kıyafetleri giyerler ve dev bir pasta içindeki sikkeyi bulan Kuralsızlık Lordu olur. Efendiler hizmetkar, hizmetkarlar efendi olmuşlardır. Oyundaki karmaşa da tam olarak bunu anlatır.
Hem güldüren hem de düşündüren sözleriyle en sevdiğim karakter soytarı Feste oldu. Şarkılar, sarhoşluklar, aldatmacalar yer almakta fakat sonunda her şey tatlıya bağlanmaktadır. Tıpkı “Bir Yaz Gecesi Rüyas’ nda olduğu gibi. Shakespeare, her zaman söz cambazlığıyla bizi etkilemekte, tekrar statü farklarına değinmekte, dengeleri yine değiştirmektedir. Ana teması aşk olan bu oyun, aşkı için insanların ne duruma geldiğini göstermekte ve bir anlamda birine duyulan aşkın değil, aşkın bizzat kendisine aşık olunduğunu yansıtmaktadır. Herkese farkındalıklı günler diliyorum.
Troilus ve Cressida; Truva Savaşı'nın son yıllarında geçmektedir. Eserde Troilus ve Cressida’nın hikayesinin yanında Truva Savaşı’na da yer verilmiştir. Akhilleus'un savaştan çekilmesinden Hektor'un ölümüne kadar geçen olayları ele almaktadır.
Troilus; Truva Kralı Priamos’un oğlu, Hector ve Paris’in kardeşidir. Truvalı bir rahipin kızı olan Cressida’dan hoşlanmaktadır. Savaş bir yandan devam ederken bu iki genç Cressida’nın amcasının uğraşları sonucuyla bir araya gelirler. Fakat işler hiç de Troilus’un istediği gibi gitmez…
Eserde uğruna Truva savaşı çıkan Helen, kötü olarak yansıtılmış. Cressida da ona benzetilmiştir. Aşk hikayesinden çok İlyada Savaşına yer verilmiş. Komedi ve tragedya karışımı bir eser olarak ele alınmıştır.
Okuması oldukça akıcı ve keyifli bir eserdi. Son zamanlarda Truva Savaşıyla ilgili pek çok eser okuduğum için olaylara farklı bir yazarın gözünden bakmak ayrı bir keyif verdi. Tavsiye ederim
Yazarımıza tekrar tekrar hayran olmamı sağlayan bir eser.Gerçekten çok akıcı,hırs kavramını o kadar iyi anlatıyor ki hayran olmamak elde değil kesinlikle okunmalı
