İlk gördüğünüzde aklınıza klişe cevaplar gelir: zaman, sevgi, huzur, vefa vd. Ama hiç öyle düşündüğünüz gibi değil beyler, hanımefendiler: Deli olmayın yahu paranın satın alamayacağı şey mi var 21. Yüzyıldayız? Hele bir şu kitabı okuyun, göreceksiniz.
Aklıma Orhan Veli geldi “Kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava” yok abicim artık esirlik de
Yanlızca bir pencereden,gözden,gözlükten bakmamalısın.Herkes kendi çıkarını düşünür,sen kendi çıkarını düşünürken acaba başkasının çıkarını ne alemlere taşıyorsun?
İşte bu kitap başucunuzda olması gereken sıklıkla başvuracağınız kitaplardan birisi. Harvard'da Siyaset Bilimi Profesörü olan Michael Sandel'in adalet kavramını günümüzün meseleleriyle derinlemesine incelediği tartışmaları barındırıyor. Adalet kavramı üzerine rehber kitap diyebilirim. Herkesin okuması ve herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap. Ayrıca İngilizce bilenler için youtube'da dersleri de mevcut izleyebilirsiniz oradan da.
Belki hukukçu değilsinizdir ama hukuk istesek de istemesek de doğduğumuzdan beri hayatımızın bir parçası.Ve hukukun da temel gayesi,yani bizim en çok temenni ettiğimiz anlamda temel gayesi adaleti sağlamak.Peki adalet gerçekten ne?Birçok hukuk fakültesi mezunu bile bu sorunun cevabını vermekte zorlanır.Bu kitap size adil olanın ne olduğunu söylemeyecek ama en azından düşündürerek bir bakış açısı edinmenizi sağlayacak.Mutlaka okuyun derim.
"Açgozluluk ahlaksizlikyir."Okunmasi gereken yapıt felsefik örneklerle günümüzdeki adalet olgusunu öne seriyor.Adalet dediğimizde aslında biz ne düşünüyorüz düşündüğümüz şey adaleti sağlıyor mu ??
Kitap 10 bölümden oluşuyor. Yazar, İmmanuel Kant, John Rawls, Aristoteles gibi düşünürlerin felsefelerini okurlarına aktarırken araya kendi düşüncelerini de katmış.
Adalet kavramını bize ne ifade eder? Adil olabilmek mümkün müdür? Yapılması gereken doğru şeyin ne olduğuna nasıl karar veririz? Ve asıl soru: bir eylemde bulunurken ''iyi''yi mi ''doğru''yu mu seçmeliyiz?
Bunlara benzer soruları soracaksınız kendinize bu kitabı okurken, ama cevapları bulamayacaksınız. En çok hoşuma giden yanı da bu oldu bu kitabın. Çünkü yazar kendi görüşlerini dayatmaksızın sunmuş okurlarına. Belirli durumlarda tarafların neye dayanarak nasıl davranabileceğini yazmış ama kimin haklı kimin haksız olduğuna karar vermekten kaçınmış. Kısaca yargılamamış sadece anlamaya ve anlatmaya, böylelikle de yol göstermeye çalışmış o kadar. Neyin ne olduğunu çözmeyi de okurlarına bırakmış.
Kitap felsefe kitabı, dolayısıyla çabuk okunmuyor ve bence okunmamalı da. Ben bir oturuşta bir bölümü okuyup aralar vererek okudum uzatabildiğimce uzatmaya çalıştım daha iyi anlayabilmek için hem yazanları hem kendi adalet anlayışımı. Okurken yer, yer zorlandığım bazı cümleleri defalarca okuduğum da oldu. Bu belki de felsefe okumaya alışkın olmadığımdan kaynaklanıyordur. Ama siz felsefe seviyorsanız mutlaka bir göz atmalısınız!