400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
İşgal Altında İstanbul
Gece Yarısı Romanda günümüzden yaklaşık 104 yıl önce (Şubat 1919) İstanbulʹun düşman işgali altına düştüğü zamandan, Kurtuluş  Savaşı sonunda Refet Paşa’nın Trakyaʹyı teslim almak görevi ile  İstanbul’a gelişi tarihîne (19.10.1922) kadar İstanbulʹda geçen olaylar anlatılmaktadır. Bir yanda işgal kuvvetlerinin isteklerine uygun hareket etmeyi ve
Gece Yarısı İşgâl Altında İstanbul
Gece Yarısı İşgâl Altında İstanbulBekir Büyükarkın · Ötüken Neşriyat · 019 okunma
179 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
KALEDE 1 BAŞINA SUNAY AKIN 179 SAYFA #HERAYSUNAYAKIN #Ortakokuma #Okudukbitti "Yerdeydim ve avuçlarım kızgın kömür parçalarını tutmuşum gibi yanıyordu. Sağ yanıma gelen şutu hala nasıl olduğunu anlayamadığım bir refleksle kurtarmıştım. O an Lefter'in sözü duyuldu: Tamam, bulduk! Kaleye Sunay geçecek." Lefter'in şutunu
Kalede 1 Başına
Kalede 1 BaşınaSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,165 okunma
Reklam
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Anne, çiçek bahçesindeki verimli toprak. Anne sığınacak liman. Bir evlat için en güvenli liman annedir. Anne kadar hiçbir insan bir kimseye güven veremez. Hiçbir yer anne dizi kadar rahat ve huzur verici olamaz. Herkes sizden uzaklaşsa da anneniz asla uzaklaşmaz. Başınıza bir felaket geldiğinde annenin yanında bulunan güven başka yerde bulunmaz.
Alim Yetiştiren Anneler
Alim Yetiştiren AnnelerMurat Tosun · Rehnüma Yayınları · 2019798 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 36 hours
Kitaba başlamadan evvel yazarımız Namık Kemal’den bahsetmek istiyorum. Namık Kemal, hepimizin lise dönemi edebiyat derslerinde aşina olduğumuz, Tanzimat dönemi şairlerinden olan ve bir ilk olarak “vatan ve hürriyet” duygusunu şiirine, tiyatrosuna ve eserlerine yansıtan bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Namık Kemal, Cumhuriyet’in kuruluşuna giden
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202421.8k okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 hours
Yoksulluk İçimizde
"Ama sokaklar ve ağaçlar da insanlar gibi yaşlanıp ölüyorlar, hiç bir şey baki değil."demiş yazar. Sahi nedir bu insanoğlunun ölmeyecekmiş gibi yaşantısı ? Evet yaşam şartları zor hayat çok pahalı. Peki ama pahalılık rüyasında yüzerken içindeki yoksullukta boğulanlar ? Hangimiz içimizdeki yoksulluğu görüp ona el uzatıyoruz. Korkarım ki bu devirde hiç birimiz bunu yapmıyoruz. Yazarın bu hikayesi kısa ve akıcı tek sorun bazı kelimelerin anlamlarını bilmiyor olmam ama bu da benim çok hoşuma gitti yeni kelimeler öğrendiğim için. Yazar bu hikayesini bir aşk üzerine yazılmış kadar görünse de içeriği çok fazla derin anlamlar içeriyor. Helal haram kavramları üzerinde duruyor. Günümüzde uzaklaştığımız dini değerler üzerine yoğunlaşıyor. Kitabı eleştirenleri gördüm ve gülüp geçtim çünkü bu kadar değerli bir eser resmen Wattpad okurları tarafından yerlere serilmiş. Tabiki de bunun gibi eşsiz bir eseri onların anlamasını bekleyemezdim. Kendinize bir şeyler katmak istiyorsanız mutlaka okumalısınız.
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizdeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202110.8k okunma
336 syf.
·
Not rated
Okuyun, okuyun, okuyun.
Bu kitabı okumak yürek ister!!! Birleşmiş milletler destekli sivil toplum kuruluşlarında hizmet vermiş biri olarak gördüğüm tablolar karşısında, insanlığımdan bile utanç duyduğum zamanlar oldu. Bu acılara çok yakından şahit olmak beni her zaman derinden sarsmıştır. İnsanlığın geldiği noktayı, kaybettiği insanlığını ve değerlerini bir nebze olsun hatırlatacak bir eser. Ve kaderine terk edilmiş orta doğu... Beslenen örgütler ile yapılan insanlık suçları, temelde İSLAM DÜŞMANLIĞI ve İslam'ı yozlaştırma çabası olduğunu bilmek, ve Müslüman'ları düştüğü atalet çukurunda görmek beni her zaman üzmüştür. Toz, toprak, sıcak, kan ve sidik kokusu... Ölen yaşlılar, bebekler... "Evlatlarına su yerine kendi kanlarını içiren anneler!!!" Babalarının ellerindeki çakılarla zorlukla kazdığı çukurlara ikişer üçer gömülen bebekler... Kulağımızla işittiğimiz zaman bile utanç duyacağımız tecavüzler. Kızlarını korumak için kendini feda eden anneler. Kafalarına inen dipçikler, burunlarına doğrultulan namlular... Ölümle yaşam arasında, durmaksızın gidip gelmek... Bir günde binlerce kez ölmek, ve binlerce kez yeniden doğmak... Tıpkı her ölümden sonra, mutlaka yeniden dirileceğini söyleyen dinlerin buyurduğu gibi... Bitip tükenmeyen yolculuklar, kamyon kasaları, pis otomobiller, alınıp satılmalar... Hepsi bir birine benzeyen yollar, köyler, şehirler, kamplar... Ve köle pazarları elbette... Dünyanın dört bir yanından gelmiş, düşman bakışlı kötü adamlar... Kendilerine bakarken cinsel organlarını okşayan yaratıklar... Hep kötülük, kötülük, kötülük... Ve tabi ki Mustafa kutlu farkı.
74. Ferman
74. FermanMustafa Mutlu · Kırmızı Kedi · 2016131 okunma
Reklam
1,000 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.