Bu kitabı yaklaşık bir yıl önce Yadem(Yaşlı destek merkezi)den temin etmiştim. Kitap fikrimce çok tıp literatüründeki kavramları içermediği için herkesin rahatlıkla okuyacağı, güzel bilgiler edineceği, alzheimer hastaları ve yakınları için pratikler içeren basit bir dille ve bilgilendirme amaçlı yazılmış güzel bir kitap.
Dört çocuk sahibi bir kadının hastalandıktansonra yaşadıklarını anlatan bir kitap 3 çocuğu maaşı dışında hiç arayıp sormazken sevmediği kızı sevgi ona gözü gibi bakmakta ama onun gözdesi olan serdar 2 gün bile annesine bakmayıp bakım evine kapatabiliyor. Ya ev de yoksam
224 syf.
1/10 puan verdi
Nörolojiye çok ilgimin olduğu bir zaman yazarın ilk kitabı olan "Anılar Silinirken" isimli kitabını almıştım. Okuyalı 2 yıl oldu, beni çok etkileyen bir kitap olmuştu. Düşündüğümde hala okurken yaşadıgım hisleri anımsıyorum.
Bu memnun kalışım Sevda Hanımın ikinci kitabını çıkarttığını duymamla beni kitabı almaya yönlendirdi, 2017'de. Fakat kitabı okudukça sinirlerime hakim olmakta zorlandım. Hangi yazar aradan geçen 2 3 yıldan sonra aynı kitabı başka isimle basar ki? Ya da bunu yapmış olmasına rağmen instagramında sanki yeni kitapmış havalarında takılır. Kitaptan kazandığı paraya helal gözüyle bakabiliyor mu acaba. Ben o zaman instagramından kendisine bu durumu yazmıştım ama zerre ilgilenmedi. En azından paylaşım yapmasını ve eski kitabıyla aynı oldugunu bildirmesini beklerdim.
Yurtdışında doktorların bu tarz romanları cok sık oluyor. Ben de bir tıp öğrencisi olarak ileride inşallah beni etkileyen hastalarımın hikayelerini not almayı ve faydalı olacaksa kitap yapmayı istiyorum. Yabancılar bu konuda cok iyi. Bir Türk doktorun böyle bir kitabını görünce mutlu olmuştum. Hala kitabın güzelliğine bir şey diyemem, gerçekten etkileyiciydi. Ancak yazar gözümden fena düştü :))
219 syf.
9/10 puan verdi
Reggae var, gam yok!
“Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir aslında.”
Bob Marley
"Mutluluk için ne az şey gerekir! Bir tulum nağmesi. Müziksiz bir yaşam, yanılgı olurdu."
Putların Alacakaranlığı - Friedrich Nietzsche
"Bob"ları severim; Bob Ross gibi, Bob Dylan gibi, Bob
146 syf.
8/10 puan verdi
Alzheimer hastası bir Anne ve ona bütün yaşamını adamış bir evladın hayat hikayesi.Annesine zaman zaman “annelik”yapmak zorunda kalan Sevginin hayat mücadelesine tanık olacaksınız.
Kitabı okuduktan sonra “Alzheimer”hastalığı hakkında azda olsa bilgi sahibi olacak belkide daha bilinçli yaklaşım içinde bulacaksınız. Toplumda bilinmeyen demans hastalığı tıbbi olmayan bir dille anlatılmış ve farkındalık yaratılmaya çalışılmış.Nöroloji uzmanı olan kitabın yazarı ‘Sevda Sarıkaya’, meslek hayatında yıllarca gözlemlediği
durumları ve ilginç olayları kısa öyküler şeklinde yazmış ve bu öykülerden yola çıkarak bu hikayeyi ortaya çıkarmayı başarmıştır.
“ Sevgiiii , kalk hadi , bak daha en güzel entarimi yıkayacağız
Kıskanma benden önce seni istemeye gelmediler diye. Ne yapalım kabul et senden güzelim. Süsle beni Sevgiii...”
“Anne ne yapıyorsun orada sen ??”
“Protez dişlerimi temizliyorum.”
“Taharet musluğuyla mı?”
“ Sensin taharet ! Niye bu kadar alçağa koydun çeşmeyi?”
Okurken tebessüm edeceğiniz aynı zamanda hüzünleceğiniz bir kitap
Keyifli okumalar ..
Alzheimer(eski tabirle bunama) bu dönemde sıkça rastladığımız bir hastalık ama çoğumuz maalesef nasıl başedeceğimizi bilmiyoruz.Bu kitapta bir alzheimer hastası ile beraber yaşamanın zorlukları yanı sıra ,yapabilecekleri de yazıyor.Sevgi,alzheimer hastası olan annesiyle ilgilenebilmek için boşanan ve işinden erken emekli olmak zorunda kalan ,annesini bebekler gibi avutan,her söylediğinde anlam aramayı bırak,anlamsızlığından anlam çıkarmaya çalışan bir kadın.Çok fazla yazmayayım.Benim de rahmetli anneannem alzheimer idi ölümünden önce.Kitabı okuyunca ona yaptığımız yanlışları düşündüm.Özür dilemek isterdim ondan ama geç kaldım ,işte geç kalmadan benim gibi okumanızı ve etrafınızda bu hastalığın kendisiyle yaşayan ve bu hastalıkla yaşayanlarla yaşayan insanlar varsa duyarlı olmanızı tavsiye ederim .