172 syf.
·
Not rated
Fazla metafor,çok fazla metafor..... Konu güzel ama bir şeyin fazlalığı okuma zevkini engelliyor.Bulmaca çözmüyoruz ki kitap okuyoruz. Pınar Selek'i severim ama bu kitabını sevmedim. Göçmen sorunları, bir yere ait olamama ,sürekli yollarda olma hali çok güzel. Feminist yaklaşım güzel. Ama anlatım resmen sünmüş. Üzgünüm....
Cümbüşçü Karıncalar
Cümbüşçü KarıncalarPınar Selek · İletişim Yayınları · 201828 okunma
·
Not rated
Hayal Kırıklığı !!
Allah'ım neden hep bu tarz kitaplar beni buluyor kafayı yiycem ya. Şu ara kitap seçimlerim konusunda ciddi konuda vasatım arkadaşlar arkasını okuduğum halde yazarımız içerisine güya çaktırmadan ama bariz bir şekilde alttan alta kendi düşüncesini iliştirmiş. Konusuna gelecek olursak bu sefer de birbirinden etkilenen iki kadının tutkusu işlenmiş. Bu konu benim inandığım dine ters olduğu için zaman kaybı olarak görüyorum ve bu yüzden yarıda bıraktım. Diğer türlü objektif olarak değerlendirecek olursam bana biraz hayatın içinden bir takım hikayeler anlatılıyormuş hissiyatı verdi. Hikaye genellikle Azucena, manu, aleks, gouel gibi karakterler çerçevesinde dönüyor. Dili çok ağır bir kitap değil. Okumak isteyene saygım sonsuz ama tavsiye etmiyorum :(
Cümbüşçü Karıncalar
Cümbüşçü KarıncalarPınar Selek · İletişim Yayınları · 201828 okunma
Reklam
218 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Yeterince erkek olmak bir kere elde edilip sonuna kadar süren bir şey değildir!
Pınar Selek'in "Sürüne Sürüne Erkek Olmak" kitabı, toplumsal cinsiyet rolleri ve erkeklik üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor. Kitap, erkeklik kavramının nasıl şekillendiğini, toplumun erkeklerden beklentilerini ve bu beklentilere nasıl uyum sağlandığını ele alıyor. Selek, erkeklik kavramının sadece biyolojik cinsiyetle
Sürüne Sürüne Erkek Olmak
Sürüne Sürüne Erkek OlmakPınar Selek · İletişim Yayınevi · 2008200 okunma
399 syf.
·
Not rated
1980 darbesinin sonrasında Yedikule ve Bostancı semtleri arasında gel-gitlerle yaşananları anlatan kalabalık kadrolu çok sıcak,aşk dolu ama biraz hüzünlü bir Pınar Selek romanı Yolgeçen Hanı. Zaman zaman Ermeni olaylari, varlık vergisi,Rum göçü gibi olaylara göndermelerle her kesimden insanın yaşadığı Yedikule 'yi canlı bir varlık gibi tasvir etmiş Selek. Romanın belki de ana karakteri diyebiliriz onun için. Türkü, Kürdü, Ermenisi, Yahudisi,Sağcısı-solcusu,okumusu, okumamışı ,kadını , erkeği, çocuğu, tesettürlüsü, fahişesi ile herkesin birbirini olduğu gibi kabul etmekte pek de zorlanmadığı bir dostluk romanı da diyebiliriz. 12 Eylül 'ün acıları, doksanlar devrimcilerinin sorunlari, yanlışları legalite-illegalite sorunları ,hayati anlamlandiramama, varoluş sorunları, kendini bulabilmek için çıkılan yolculuklar da romanı bir diğer konuları. Elif,Sema,Hasan,Rafi,Salih,Fiko gibi gençler Artin Usta,Eczacı Cemal,Gülcan, Hande gibi hayatin bütün zorluklarını yaşamış yetiskinlerin ellerini hep üzerlerinde hissederler. Asla yalnız değildirler. Asla çıkışsız değildirler. Romanın çok lirik bir dili var. Başından sonuna bu dili korumuş yazar. Ancak bir süre sonra biraz baymaya başlıyor bu dil.Bir de bazı devrimci jargon sorunları var. Illegaliteden çıkmaya çalışan bir karakterin nedenleri çok ortaya konmamış. Biraz eksik kalmış. Tüm bunlara rağmen çok sıcak bir roman. Ben de o karakterlerle bir süre Yedikule'de yaşadım.
Yolgeçen Hanı
Yolgeçen HanıPınar Selek · İletişim Yayınevi · 201134 okunma
218 syf.
·
Not rated
Feminist zihniyeti en kestirme yoldan anlamak için okunabilecek kitaplardan biri. Formül şöyle: Bir erkeğin başına gelen şey onun yaptığıdır. Bir kadının başına gelen şey toplumun ona yaptığıdır. Bu formülle erkeklerin bütün acısını ve mazlumluğunu erkekliklerine, kadınların bütün acısını ve mazlumluğunu yine erkeklere fatura ediyoruz. Erkek
Sürüne Sürüne Erkek Olmak
Sürüne Sürüne Erkek OlmakPınar Selek · İletişim Yayınevi · 2008200 okunma
380 syf.
·
Not rated
AŞK, SEVGİ, DOĞA ve KARACAOĞLAN ÜZERİNE BİR İNCELEME
Türkmen boylarında Karacoğlan, Dadaloğlu, Yunus’tan ezberinde birkaç dize olmayan çok az olurdu. Sohbetin sonu da genellikle bu ozanların dörtlükleri ile biterdi ve benim çocukluğum da işte böyle bir Türkmen boyunda geçti. Bir gün dayım lime lime olmuş bir Karacaoğlan kitabı verdiğinde galiba “o yaşlı gocaların tekrarlayıp durduğu manileri mi
Karacaoğlan
KaracaoğlanMustafa Necati Karaer · Tercüman Yayınları · 069 okunma
Reklam
172 syf.
·
Not rated
Beni en çok etkileyen kitaplardan biri #yolgeçenhanı ‘dır. @pinarpinarselek ile tanışma kitabımdı ve çok sevmiştim. Yeni kitabım yine bir Pınar Selek kitabı #cümbüşçükarıncalar göçlerle,sürgünlerle başkalaşan bir Avrupa kentindeki yeryüzü karıncalarının romanı; umudu ve mutluluğu pay etmenin kavgası. Pınar Selek’in kaleminin güzelliği ile tanışma daveti olarak kabul edin bunu ve siz de alın okuma listelerinize. Pişman olmayacaksınız Sağlıkla ve kitapla kalın
Cümbüşçü Karıncalar
Cümbüşçü KarıncalarPınar Selek · İletişim Yayınları · 201828 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
AĞRININ DERİNLİĞİ
Ağrı'nın Derinliği. Ne kadar incelikli bir kitap adı. Gerçekten bir ağrı Ermeni Soykırımı meselesi her iki halk için. Oldukça derin bir ağrı. Diğer taraftan Ağrı Dağı yani Ararat Ermeniler için çok önemli. Ararat'ı uzaktan izleyip, belki de Ağrı'nın eteklerinde yaşayanlardan daha derin duygulara sahipler. "İnanın hanımefendi
Ağrı'nın Derinliği
Ağrı'nın DerinliğiEce Temelkuran · Can Yayınları · 2016670 okunma
218 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 days
Toplumumuzda erkeklerin, erkek olabilmek için başlarından geçmesi gereken gelenekselleşmiş dört aşaması olduğunu olduğunu anlatıyor sosyolog Pınar Selek. Bu aşamalar; sünnet, askerlik, iş bulma ve evlilik. Kitap sünnet aşamasının üzerinde çok az durmuş. Adını da aldığı askerlik bölümü ağırlıklı olarak anlatılmış, iş bulma ve evlilik bölümlerine, askerlik sonrasında üstünkörü değinilmiş. Askerliğin erkek olmaktaki önemini, Türkiye'nin her bölgesinden ve birçok şehirden konuşulmuş erkeklerin ağzından, kendileriyle yapılmış röportajlarından okuyoruz. Askerliğin erkekler üzerindeki psikolojik ve fizyolojik etkilerini yine farklı bölge ve şehirlerden, farklı eğitim durumlarındaki, farklı dünya görüşlerine sahip konuşmacı erkeklerden dinlerken, sonrasındaki sosyolojik yorumu Pınar Selek yapıyor. Artık var olmadığı söylenen ama yazıldığı zaman diliminde (2008) askerlikte had safhada yaşandığı anlatılan şiddet ve sürünme üzerinde durulmuş ağırlıklı olarak. Keyfi süründürme, ağaçlardan özür diletme olmadık cezalarla insanlara bir nevi eziyet olarak aktarılan askerlik, erkeği süründüre süründüre erkek yapıyor yazarın yaptığı görüşmelere bakınca. 'Bizim toplumumuzda gerçek bir erkek nasıl olunur?' sorusu aslında kitabın örgüsünü oluşturuyor ve bu örgü kitabın başından sonuna kadar cevap aramış. Pınar Selek de kitabı yazmaya, bir bebekten katil yapan zihniyeti sorgulamasıyla başladığını söylüyor kitabın hemen başında. Bu oluşumu ve örgüyü feminist bakış açısıyla değerlendirmiş. Araştırma ve inceleme kategorisi için önemli bir eser.
Sürüne Sürüne Erkek Olmak
Sürüne Sürüne Erkek OlmakPınar Selek · İletişim Yayınevi · 2008200 okunma
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.