Dostluk Ne Zaman Başlar?
Çok keyifli bir kitaptı. Kitap,12 dile çevrilmiş ve çocuk klasikleri arasında yerini almış. (+8 yaş :))
Kitapta insanların yaptığı bencillikler, kötülükler martıların ve kedilerin gözünden anlatılmış. Birbirinden oldukça farklı iki canlının bir arada yaşamasının ve birbirini sevip saymasının mümkün olduğunu gözler önüne sermiş.
...
Okyanusa dökülen petroller bir çok canlının hayatını tehlikeye atıyor. Gümüş tüylü martı Kengah da onlardan biri. Balık avlarken petrol tüylerine yapışıyor ve kendini zar zor kıyıya atıyor. Kara kedi Zorba'nın yanına. Kengah ,yumurtladı yumurtlayacak. Zorba'dan üç konuda kendisine söz vermesini istiyor :
1-) Yavrusunu yemeyecek.
2-) Onu büyütecek.
3-) Ona uçmayı öğretecek.
Zorba, son nefesindeki Kengah'a söz veriyor. Ve Kengah ölüyor.
...
Zorba'nın martı yavrusuyla olan macerasını ve kurdukları dostluğu okumak isterseniz şimdiden iyi okumalar dilerim.
Cesaret
Çok tatlı bir öykü. Hafif eleştiriler serpiştirilmiş bir cesaret öyküsü. Bir solukta okudum. Kendi türünüzü sevmeniz doğanız gereğidir ama başka bir türü sevmeniz cesaret ister. Kitaptan minik bir alıntı ile bitirelim. “Yalnızca cesaret edenler uçabilir.”
Yetişkinler kadar çocukların da hakkı kitaplarla yaşamak. Bu yüzden iyi ki çocuk kitabı yazan muhteşem insanlar var. Bir gün bir çocuğun eline okusun diye değil, bilinçli bir okur olsun diye kitap tutuşturmak gerekir. Bunun için de o kitapları önce bizim deneyimlememiz gerekmez mi?
Onların güzel dünyası için yazılmış şeyleri okumanın bizi de, içimizdeki çocuğu da beslediğine inananlardanım. :)
Kendinden farklı olanları ayırt etmeden sevmeyi, cesaret hüküm sürdüğünde kimsenin başarısız olmayacağını, emek ve sevgi ile sararak büyüyen her olgunun mutlaka değer kazanacağını, yardımlaşmanın önemi ve dayanışma ile gerçek bir başarı elde edilebileceğini harika bir şekilde öğretiyor.
Çocuklarınızın eline bilinçli okur olmaları için tutuşturabileceğiniz nefis bir kitap.
Amazonlarda yasayan 70 küsur yaşındaki Antonio Jose Bolivar Proano'nun en büyük keyfi aşk romanları okumakti. Heceleyerek, cümle cümle, satır satır, sindirerek bu romanları okumak için kendi çapında büyük mücadeleler verirdi.
Kitapları yılda iki sefer köye gelen bir dişci getirirdi.
El Idilio köyünde yaşayan Antonio José Bolívar Proaño, orman hakkındaki bütün bildiklerini ise Shuar yerlilerine borçludur. Ormanın gerçek sahipleri olan yerlilerin yasalarına uyar ve hayvanlara saygı gösterirdi. Günü avlanarak, geceleri yalnız başına aşk romanları okuyarak geçerdi.Ancak bir gün bu düzen bozulur, kızgın bir jaguarın peşine düşmek zorunda kalan ihtiyar, doğanın bozulan dengesini, “medeni” insanların yıkıcılığını ve aşkın gizemini sorgulamaya başlar.
“Hayat kısadır,güzeldir ve temel bir hak barındırır,mutlu olma hakkı.”
Luis Sepúlveda’yı ‘aşk romanları okuyan ihtiyar’ ile tanıyıp çok etkilenmiştim yazdıklarından,içinde barındırdığı umuttan.Bu kitap ise bir roman değil,söyleşi ve deneme arası ama çok daha fazlası.
Slow Food Movement kurucusu Carlo Petrini ile Spúlveda, bir salyangoz yavaşlığında mutluluğu ele alıyor.Bunu yaparken siyasetten,şiirden ve bol bol da gastronomiden bahsediyorlar.Batı eleştirisi de var içsel eleştiriler de..Oldukça samimi bir o kadar gerçekçiler. Bize ‘zorunluluklar ve klişeleri’ dayatmayıp somut kazanımları anlatıyorlar.Jean Giono’nun Ağaç Diken Adamı’nı okuduysanız bir kişinin -en azından- kendi çevresini ne kadar değiştirebileceğini hatırlarsınız.Bu kitapta da olan şey bu aslında.
“Her şeye rağmen neden açlığı yenemiyoruz?Çünkü,açlığı yenebilmek için yıldırımdan elektrik enerjisi depolamak yetmez,düşünce denetimi gerekir:İnsanların düşünce tarzı değiştirilmelidir.Dünyada,yeni yaklaşımlar hedefleyen,değişik ve önemli bir farkındalık kampanyası gereklidir.” diyor Petrini.Söylemde kalmayıp önayak olduğu projelerde yaşatıyor fikirlerini.
Sepúlveda ve Petrini düşüncelerinize birer tohum bırakıyor yazdıkları/yaptıkları ile.Yeşermesi ve çoğalması umuduyla.
İNCELEMEDE İNECEK VAR! KUŞ VAR! KEDİ VAR!
Kitap incelemelerinde kitabın içeriğini uzun uzun tez yazar gibi yazanları ve kitabı önemli ölçüde anlatacak şekilde yapılan incelemeleri ben pek okumuyorum.
Kitabı almayı düşünmüyorsam okuyorum. Çünkü ona dair heyecanımı kaybetmek istemiyorum. Belki okuduktan sonra bakılabilir diğer okuyucular nasıl yorumlamış diye fakat göz attığım ne kadar