Hanımların görevlerinde bakış açısını değiştirecek Kitap!
Hz.Ebubekir in babası Ebu Kuafe Hicret esnasında henüz müslüman değildi.Bu yüzden oğlunun beş ya da altı bin dirhemden oluşan servetini alıp Medine ye götürmesine bir anlam veremiyor,gözlerini kaybetmiş bir ihtiyar olarak hayıflanıyor,içini yiyordu.Torunu Esma (Hz.Aişe'nin ablası)'ya "Bu adam sizi hem malının, hem de kendinin yokluğuyla perişan etti"dedi.Esma,"Hayır!Pek çok hayirlar /mal bıraktı, dede! dedi.Gitti ,bir miktar taş toplayarak onları evin para menfezine koydu.Üzerlerinide bir örtüyle kapattı.Sonra dedesinin elinden tutup,örtünün üzerine koydu.Ardindan da "Işte bize bunu bıraktı " dedi.Bunun üzerine taşları para zanneden Ebu Kuhafe rahatladı ve "Eğer size bunu bıraktıysa mesele yok. " dedi.
Hz Esma ,Hem Allah Resûlünun yol azığıyla alakadar oluyor ,hemde geride kalanları teskin ediyor fakat bunu yaparken yalana pay vermeden yapıyordu.İslam 'ın kızları da içeride ve dışarıda zor sartlar altında mücadele etmek zorunda kaldıklarında her meselenin meşru dairede bir çözümü olduğuna inanacak ve karar verdikten sonra planını cesaretle tatbik edecektir."
Her genç kızın hanım olmadaki üstün vazifelerini peygamberimizin zamanından çok güzel ve daha önce duyulmamış örneklerle anlatan ve genç kızlarin daha en başından geleceğini yönlendirmede başucu kitabi olabilecek harika bir kitap..Mutlaka okunmalı...
Musab Bin Umeyr...
İslam'ın Sancaktarı!
Harplerde sabır ve gayrette en ön safta bulunan, en fazla yükü çeken, en fazla direnmek zorunda kalan, en çok hücuma uğrayan ve asla sarsılmama görevini hakkıyla yerine getiren Şehid.
Eğer hidayete ulaşmasaydı zevk içinde yaşayıp gidecek, adı sanı duyulmayan bir insan olacak iken; zenginken yoksulluğu benimsemiş, esarete maruz bırakılmış, vücudunu örtecek bir kefen bile bulunamamış aziz sahabe.
Okuyun, zira Efendimiz buyuruyor ki:
"Ashâb'ım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayeti bulmuş olursunuz."
kitaphaber.com.tr/hatiranin-hafiz...
HATIRANIN HAFIZA PERFORMANSI
Anı, hafıza kadar yakındır muhatabına. Hatırda kalanlar, hatırlı olanlar, zalimliğin içinde ince nüanslar! “Ben çağı”nı yaşadığımız bugünlerde insan kalbini hafızasına ne kadar dayıyor, şüpheli. Ancak kendisine yapılan zalimlikleri unutmayan bir
416 syf.
3/10 puan verdi
Ebubekir subaşının bu eserindeki dili benimde algım uyuşmadı desem daha hoş olacak gibi. Uyuşamadığım ve yarım bırakarak sonrasında atlayarak bitirdiğim bi eser oldu
Mısırlı yazar Necip Mahfuz'un başyapıtı. Eser Dinler tarihinin allegorik bir şekilde romanlaştırılmış hali. Çok sade bir üslüp ve zekice bir kurgulamayla örülü bu romanda yazar çöl kıyısında kurulu bir sokağın tarihi üzerinden insanlığın inanç gelişimini yansıtıyor. Eserdeki karakterlerin karşılıkları şöyle:
Cebelavi: Allah
Edhem: Hz.Adem
Umayma:
Çok güzel bir kitabın daha sonu. Ebubekir Subaşı'nı iyi ki tanımışım. Yazdığı kitapları o günü sanki yaşatıyor. Bu sefer konu Halid bin Velid.
Allah'ın kılıcı diye bilinen, savaştan savaşa koşarak ömrünü tamamlayan bir güzel insan. Babasına müslümanlık nasip olmamış ama kendisi belirli bir süre sonra din arayışında bulunmuş ve islamı seçmiştir. Uzun yıllar başkomutan olarak savaşlarda bulunmuş. Her katıldığı savaşta hep yenmiş. Ölüm zamanı şehit olarak değilde yatağında geçirmesi onu üzmüş hatta ölümü ayakta karşılamış.
Kesinlikle tavsiyemdir.
