Bazen yeni ve genç yazardan da okumak adına risk alıyorum kütüphanede. Bu defa Senem Gezeroğluna ait bir kitap aldım. Yalan yok kitabın kapağını görünce ilk önce olumsuz baktım, elim geri gitti. Tasavvufun, Ney'in, Mevlananın ilh. popüler kültüre yem edilmesine içi yananlardanım. Modern derviş edâsı hızla yayılıyor maalesef.
Şeriat tarikat yoldur
Bir kitabın ardından en son ne zaman bu kadar heyecanlı olduğumu hayal meyal hatırlıyorum. Zerre alakası yok iki kitabın birbiriyle lakin sanırım benzer bir duyguyu Gölge Şehir'in ardından yaşamıştım.
Bir kitap bana çok sevdiğim bir filmi yahut kitabı hatırlatıyorsa böyle heyecan duyuyorum. Gölge Şehri anmam bu yüzden.
Gelelim Butimar'a. Kabul
Aşk, adından direk anlaşıldığı gibi basit bir aşk romanı olarak ele alınmamalı.
Sıradan ve ortalama bir hayatı olan üç çocuklu, orta yaşın üstünde, Amerika’lı bir ev hanımı olan Ella’nın, hayatının baştan aşağı değişimini; Tasavvuf’u zemin alarak anlatan, Şems’i Tebrizi ile Mevlana’nın dostluğundan yola çıkarak “Allah Aşkı ve Tasavvuf İnancı”na göndermeler yapan, yani aslında sadece dünyevi aşkı anlatmayan bir roman.
Tabii bu kitapla Tasavvuf inancını anlamayı, o konuda uzman olmayı falan beklememek lazım. Kitabı öyle ele alırsanız beklentilerinizin çok altında basit bir ticari roman olarak değerlendirmeniz ve eleştirmeniz kaçınılmaz.
Dili akıcı, anlatımı zengin, içinde hayat felsefesine dair bol bol aforizmaları olan bir kitap, okuyucuyu bir çırpıda kavrayıp içine alan ve kolayca okunan bir roman Aşk
aynı zamanda Ahmet Ümit in de buna benzer bir kitabı vardı, onda sadece karekter farlıydı konyaya gelen sigorta şirketinin experi idi, elif şafak amerikalı anne üzerinden gitmişti
her iki kitaptada mistik bir yabancı vardı
Ahmet Ümit/ Bab-ı Esrar
**** Bildiğim başka bir gerçek daha var ki, dinlerin hiçbiri perdenin arkasındaki vaat edilen o muhteşem yaşamı kanıtlayamıyor. Hepsi olmayan bir dünyayı vaat ediyor bize. Ama şuan yaşadığımız dünya gerçek; sadece zenginlikler değil yoksulluklarda gerçek. Açlıktan ölen çocuklar gerçek, hastalıklar gerçek, savaşlar gerçek, giderek daha mutsuz olan
Şöyle Garip Bencileyin ...
Hikayemi sen yaz Molla Kasım …
Od, ilk basımı Ekim 2011'de yayınlanmış olan İskender Pala romanı. Kitap ünlü Türk tasavvuf ehli ve halk ozanı olan Yunus Emre'nin yaşamı üzerine kaleme alınmış bir eser.
Roman Molla Kasım'la başlıyor , Molla Kasım'la bitiyor . Yaktığı ve dereye attığı şiirlerin Yunus'a ait olduğunu anlayan Kasım ,bu durumu
Tasavvuf, ariflerin yaşadığı bizim gibi âcizlerin de talib olduğu hâl güzelliği..
Aynı zamanda şair olan ve gerek yurt içi gerek yurt dışı akademik ve tasavvufi anlamda çalışmaları ile bir ömür geçiren yazarın zârif bir eseriyle tanışmak nâsip oldu hamd olsun.
Yazar kitapta kısa kısa 39 deneme ile dünden bugüne olan özlemimizi nâifliğin güzelliği ile eserde bir araya getirmiş. Ayrıca bu özlemi küçük küçük hayaller ile süslemiş. Öyle ki hayal dizeleri sona erdiğinde bir hüzün kaplıyor içinizi..
Öte yandan yalnızlık, sufilik, hayatın anlamı, kapitalizm, maneviyat, âşk, iman, aile, edep gibi birçok konuya değinmiş. Bu konulardaki dizelerin birçoğunda kendinizi bulacaksınız.
Özellikle aile ve iman konusunu yazar, Ramazan, çocukluk güzelliği ile arkalarda yer alan namaz saflarının tadıyla güzelleştirmiş. Güzelliği ile o günlerime geri döndüm ne de güzeldin o günler, Ramazan, çocukluk, annem..
Ayrıca edep konusunda anlatılanların müptelası oldum. Zârifliğin hât safhada olduğu dizelerdi. Yazar, gönül güzelliğini dizelere nakletmiş. Edep güzel şey vesselam..
“Edep ki, güzeli sevmeye sebep.”
Keyifli okumalar. :)
