Eveeet yine ben geldim yine bir kitap yorumuyla. Peki sorarım size, olay hikayesi okumak bile bu okuma felcinde kendisini sinirlendiriyorsa, normalde bir saatte elli küsür sayfa okuyan bir garip Virgül, yüz doksan iki sayfalık durum hikayeleriyle dolu kitabı kaç ayda çarpanlarına böler?
Dur hatlar karıştı. Öhöm!
Efenim Poe ile Annabel Lee şiiri ile tanışmıştım. Sayın Cassandra Clare tanıştırmıştı. Karamsar şiirlerinden mütevellit kendisine bir çekim duymuştum lakin sonradan şaapamadım hani.
N'apamadın Virgül?
Dur kafamı karıştırma ikinci ses. Ne anlatıyordum? Heh. Hikayeler yazdığından bîhaberdim.
İnsan kitap alamasa da kitabı Allah'tan isteyince nasipleneceği bir vesile de ayağına geliyor. Komşumuz kütüphanesinden bazı kitaplarını bağışlayınca dedim ki neden okumayayım?
Planım normalde neydi? Sefiller'i okumak. Çünkü canım klasikler ama Allah bilir ne zamana okurum? Çünkü yine onun yazmış olduğu Diriliş'i çok uzun süre süründürdüm elimde. Üzerine düşündükçe de Tolstoy'a daha çok yakın buldum kendimi. Yine de konumuz Poe.
Af buyurun haremimi bu değerli, incelikli, göstermecilikten ziyade anlatıcı olan yazarla genişlettiğim için memnunum. Hikayeleri korku, gerilim ve polisiye kategorisine girse de dili ve olay akıcılığı bakımından bana göre ağır olduğunu söylemek zorundayım. Olay değil, durum hikayesi olduklarını da tekrarlayarak altını çizeyim ve uygulamayı terk edeyim. Ehehehehehe
Soran olursa kitabı bir ayda bitirdiğimi çaktırmayın.