Merhaba, Tatlı Rüyalar, Alper Canıgüz'den okuduğum ilk kitap, kendisinin de yazdığı ilk romanmış. "25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen, sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor." diye başlayıp "Freud'un ışığı üzerinizden hiç eksilmesin" ile biten 'Psiko-absürt,romantik, komedi' sürükleyici bir maceraydı.
Hayatını satan Hamit. Fransız- Türk melezi Hector Berlioz. Rüyalarında başka birinin hayatını gördüğü için delirmek üzere olan entellektüel Şevket Hakan Tunçel. Rüyalar alemine, paralel evrene geçmesine yardım etmeyi kabul eden psikoloji profesörü Olcayto Fişek. Aşık olup, pis işleri bırakmaya karar Panş ve onun parasının peşinde olan ortakları Piç Okan ve Tatar... Bütün bu karakterlerin hikayesi bir noktada titiz bir kurgu ile birleşiyor. Paralel evren konsepti açık açık işlenmeden varlığını hissettiriyor.Yazarın aldığı psikoloji eğitimi kitaba mizahi olarak yansımış.
Bu aralar absürt edebiyata sardığım doğrudur. Ben severek okudum. Kitapla kalın