Kitabın kapağından
Kardeşim!
Gözlüğüm kırıldığında gördüm gerçekleri. Perdeler aralandı o gün. Camlardaki buğular da gitmişti artık. Rabbim kalbimi açmıştı. Özgür olmuştum. Tevbem kabul olmuş gibi, tüy kadar hafifledim birden. Ruhumda bir sevinç, bir heyecan; kalbim başka atıyordu artık. Hidayet böyle bir şeydi herhalde. Gel, sevincime ortak ol, sen de uyan artık. Bu uyku seni yoruyor. Yaşlanıyorsun, yarın uyansan da belki yaşlılıktan hareket edemezsin. Belki uykuda olur ölümün. Yeter bu kadar uyku. Haydi uyan!sabiha 
Sabiha Ateş Alpat
Okumaya değer .
."gerçekçi ol imkansızı iste" diye
bir 
Ernesto Che Guevara var.. Karsımda oldukça etkilenerek okudum Che'nin imgesi, tüm insansız düzen ve ideolojilerin korkulu rüyası olmayı sürdürmektedir..
Sıradışı zeki gözü pek bır genç adamın daha önce anlatılan yazılan çizilen den detaylı anlatılmış, Bu aralar üst, üste okudum, CHE’YE biraz ara vererek incelememi kendimce paylaşıyorum.
Ernesto Che Guevara Devrimci Bir Hayat'ta Anderson, Küba'nın ve Cezayir'in devrimci başkentlerinden, Bolivya ve Kongo'nun vahşi ormanlarına; Moskova ve Washington'da kapalı kapılar ardında güç dengelerinin ayarlandığı odalardan, Miami, Meksika ve Guatemala'daki sürgün yuvalarına gidip gelerek, uluslararası entrikaların ve örtülü operasyonların gölgesinde süren ve zaferle sonuçlanan bir devrimin, Küba Devrimi'nin öyküsünü ve Che'nin yaşam öyküsünü ustalıkla anlatıyor.. 
Che Guevara - Devrimci Bir Hayat
Ernesto Che Guevera, insanlığın ve tarihin ufkunda bir şimşek gibi çaktı, karanlığı sonsuza dek aydınlatacak bir şimşek. Devrimcilik ne bir sıfat ne de bir isimdi onun için, yaşamın ta kendisiydi. Sömürüye, adaletsizliğe, eşitsizliğe ve yoksulluğa doğuştan düşman, tüm insansız düzen ve ideolojilerin korkulu rüyası olmayı sürdürmektedir. Che Guevara - Devrimci Bir Hayat
Kendinize bır iyilik yapın okuyunbu sıradışı yaşam öyküsünü Che Guevara - Devrimci Bir Hayat
Herkese merhaba, nasılsınız? Ben çok iyiyim. 
Yusef Masadow kaleminden, @icimdekikenanulkesi kitabını okudum ve yorumumla geldim. Öncelikle kitap, 260 sayfa. Sayfa sayısı az görünse de kitap öyle bir günde iki günde okunacak bir kitap değil. Böyle bir haftada sindire sindire ve düşünerek okuduğum bir eser oldu. Kitabın dili süslü, şiirsel diyebilirim. Yani şiirsel bir dille yazılmış. Konu bakımından içerisinde biraz tasavvuf biraz aşk barındırıyor. Biraz deneme, biraz hikaye havasında bir eser. Beşeri aşk ile ilahi aşk arasında geçen bir kitap. Karakterin beşeri aşk ile ilahi aşk arasında sınavını okuyoruz. Yazarın “Her şeyin dibini bulmak lazım… İbadetin de aşkım da…” sözünü gördüm kitabı ve yazarı araştırırken. Sözü tam bu kitabı için uygun. Gerçekten dibine kadar beşeri aşkını yaşarken, ilahi aşkı ile de kendine cevaplar arıyor. En sonunda ise karınca ile hasbihali sırasında, her şeyi oluruna, Allah’a bırakmanın önemini ve olması gerekiyorsa onun ol demesiyle olacağına vurgu yapıyor. Gelecekse beklenen, elbet bir gün gelir. Gelmezse de vardır Allah’ın bir bildiği. Şiir türünde başarıları ile yazarın bu kitabında da şiirsel dilini kullandığını fark ettim. Farklı bir yazım türünde kitap okumuş oldum. Sizde böyle kişisel gelişim, tasavvufi konularda kitap seviyorsanız mutlaka öneririm 
İçimdeki Kenan Ülkesi 
Yusef Masadow
