Stephen R. Covey'in kaleme aldığı "3. Alternatif", çatışmalara yepyeni bir bakış açısı sunuyor. Kitap, tarafların "ben kazanayım, sen kaybedesin" zihniyetinden kurtularak, her iki tarafın da tatmin olacağı "kazan-kazan" çözümler bulmaya odaklanıyor.
Covey, gerçek hayattan örneklerle, üçüncü alternatifi bulmanın pratik adımlarını gösteriyor. Etkili iletişim, empati kurma ve yaratıcı düşünme gibi becerilerin önemini vurguluyor. Kitapta ayrıca, üçüncü alternatifi aile yaşamında, işyerinde ve uluslararası ilişkilerde nasıl uygulayabileceğinize dair bilgiler de yer alıyor.
"3. Alternatif", her bireyin çatışmalara daha bilinçli yaklaşmasını sağlayarak, daha sağlıklı ve huzurlu ilişkiler kurmasına yardımcı olacak bir kitap.
Kitabı sevdiğim yönler:
Pratik ve uygulanabilir bilgiler içeriyor.
Gerçek hayattan örneklerle zenginleştirilmiş.
Dostane ve akıcı bir üslupla yazılmış.
Kitabı kimlere tavsiye ederim:
Çatışmaları çözmek için daha etkili yöntemler arayanlara
İlişkilerini geliştirmek isteyenlere
Daha barışçıl bir dünya için çabalayanlara
Kısa ve öz:
"3. Alternatif", çatışmalara yeni bir pencere açan, kazan-kazan çözümler için bir rehber.
"Bazen hiç tanımadığın biri tarafından anlaşılmak insana birçok tedaviden, birçok ilaçtan daha iyi geliyormuş meğer..."
Herkese Merhaba
Son zamanlarda okuduğum kitaplar arasında beni etkileyen bir kitapla sizlerleyim. Yazarın akıcı anlatımıyla olayların içinde gibi hissettim.
Mantıku't Tayt kitabını çoğumuz duymuşuzdur. Yazarımız da kendi hakikatini ararken kitapla tanışmış. Peygamber Efendimiz'in (Sav) "Sadakanın en faziletlisi, Müslüman'ın ilim öğrenmesi, sonra da onu Müslüman kardeşine öğretmesidir.” hadisinden yola çıkarak bizler de faydalanalim diye kitabı kaleme almış.
Hüma , özel bir hastanede fizyoterapist olarak çalışmaktadır. İşe giderken bir kaza ölü ve Hüma 3 aylık komada kaldıktan sonra uyanır. Bundan sonraki süreçte fizyoterapist desteği alması gerekmektedir. Bu zorlu süreçte de eşi de yanında olmaz. Fizyoterapist Tuğrul'la tedavi başlar . Zaman geçtikçe başlayan dostluk bir kitap hakkında sohbetle devam eder. Hüma okuduğu kitapla hayatını sorgulamaya başlar. Hüma umutsuzluk içindeyken kendini hakikati ararken bulur. Tuğrul'da kendi gerçeğini arayışa başlamıştır ta ki yeni bir olay yaşanana kadar.
Rüya ve gerçeğin bir arada olduğu zaman kavramının anlamını kaybettiği bir kitap sizleri bekliyor.
"İnsanoğlu işte... Sabah uyandığında akşam ne yiyeceğini mutlaka düşünür, ' yiyebilecek miyim acaba ? ' diye asla düşünmez ."
"Dünya ; doğayı koruyup hayvanları sevince , çiçeği , böceği karıncayı bile incitmeyince ,komşusu aç iken tok yatmayınca, yetimi koruyup kollayınca anlam buluyor."
Sabahattin Ali'nin usta kalemiyle kaleme alınan Yeni Dünya, okurları umutsuzluğun ve imkansız aşkın gölgesinde bir yolculuğa çıkarıyor. Hikayeler, toplumun en alt tabakasında yaşayan insanların mücadelelerini ve hayallerini yalın bir dille anlatıyor.
Her hikayede farklı bir dram, farklı bir hüzün var. Kimi zaman yoksullukla boğuşan bir ailenin çaresizliği, kimi zaman ise imkansız bir aşka tutunan bir gencin acısı yüreğimize dokunuyor. Yazar, karakterlerin iç dünyalarını ustalıkla tasvir ederek okurları hikayenin tam kalbine sürüklüyor.
Yeni Dünya, sadece hüzün ve kederden ibaret değil. Aynı zamanda umudun ve sevginin de ışığı parıldıyor. Zorluklara rağmen hayatta kalma mücadelesi veren insanların azmi ve dayanışması okurlara ilham veriyor.
Sabahattin Ali'nin sade ve akıcı dili, hikayeleri daha da etkileyici kılıyor. Her kelime özenle seçilmiş ve hikayenin duygusunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor.
Yeni Dünya, okurları derinden etkileyecek ve uzun süre hafızalarında yer edecek bir eser. Hayatın gerçeklerini ve insan ruhunun derinliklerini keşfetmek isteyen herkes için okunması gereken bir kitap.
·
Not rated
Nefs Psikolojisi ve Rüyaların Diliyle Uzun Yolculuğum
Daha önce Mustafa Merter’in Dokuz Yüz Katlı İnsan kitabını okuyup beğenmiştim . Merter’in bu kitabı kalın ve büyük bir referans kitabı, sıradan çantalara sığmıyor; tekrar öğrenci moduna girip sırt çantası taşımam gerekti. Kitabı masaya koyup ciddiyetle okumak zorundaydım çünkü uzanarak veya oturarak tutup okumak için çok ağır. Bileklerim
İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme gidiyoruz. Savaşın bittiği ve savaş suçlularının mahkemelerinin başladığı o karanlık ve utanç dolu yıllara. Almanya’nın yakın tarihine, N*zi Almanyasına ve N*syonel sosyalizme bir Almanca dersi ödevi metaforu ardından bakıyoruz.
Bu kez imha kamplarını ya da savaşın acımasızlığını değil de savaş sırasında “Ben
Cevap ; Coğrafya
“ Tarihi yapanlar imparatorlar veya entelektüeller değil, işlerin daha kolay , daha karlı ve daha güvenilir yollarını arayan milyonlarca tembel, açgözlü ve korkmuş insandır.”
Avcı toplayıcılıktan - çiftçiliğe , köy yaşamından- devlet oluşumuna, Batı ve Doğu’nun binlerce yıllık gelişim düzeyini ( şu ana kadar elde edilen veriler ışığında ve bence
