OTOMATİK PORTAKAL | ANTHONY BURGES
Uzun süre çok satanlar listesinde yer alan bir kitapla geldim sizlere. Yazara beyin tümörü teşhisi konur ve 1 yıldan az ömrü kaldığı söylenir ondan sonra eşi rahat etsin diye 5 tane kitap yazar otomatik portakal da bunlardan birisi, 3 hafta gibi kısa bir süre de yazmış kitabı. Beğenenler olduğu kadar beğenmeyenler de var. Bende ilk başlarda ne okuyorum ben dedim ama sonrasında beni sağlam ters köşe yaptı ve ben beğenenler tarafına geçtim.
15 yaşındaki Alex ve çetesinin hırsızlıkları, tacizleri, tecavüzleri ve zorbalıklarıyla geçen bir ilk bölümü var ikinci bölüm ise bambaşka… yaptıkları kötülüklerden zevk alan çocuklar bunlar. Kendi seçimleri kötü olmak mı yoksa zorla iyi olabilirler mi?
Yetişkinlerin farklı konuşmaları ve zihniyetleri baya farklı geldi bana.
Alex üzerinden insan doğasını ve toplumsal değerlerin çatışmasını konu ediyor.
İşlediği suçlarla yakalanan Alex topluma kazandırılmak adı altında bir deneye tabii tutuluyor. Kötüyü seçme yeteneği iyi olmaya seçmeye zorlanıyor. Bu zorlama gerçekten iyi olabilir mi?
Yazar; ‘tüm hayvanların en zekisi insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik olarak işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum.’ Demiş…
Zorla güzellik olmaz olursa da güzel olmaz.
İyilik kişinin içinden gelir. Kişi iyiliği seçebilmelidir. Kişiye seçebilme hakkı tanınmazsa, o kişiliğini yitirir.
Spoiler
Açıkçası kitabı oldukça beğendim bir yere kadar ağır bir şekilde ilerliyor ama daha sonrasında akıp gidiyor.
“Zorla güzellik olmaz.” sözünün tam karşılığı olan bir eser. Esmeralda’yı elde etmeye çalışan Papaz’ın ne kadar saplantılı birisi olduğunu fark ediyoruz. Esmeralda’nın sevdiği çapkın yüzbaşı Phoebus’u bile öldürmeye kalkan bu adam dönem
Sıkıcı
Ben pek sevmedim. Kitap okumayı bunca sevmeme rağmen yarım bıraktım. Bence kitaplar yarım bırakılmamalı ama ilerlemiyorsada zorlamaya gerek yok diye düşünüyorum. Zorla güzellik olmaz sonuçta Sizin okuma tarzınızı bilmiyorum ama ben pek beğenmedim baştan söyleyeyim
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ ÜZERİNE
ÖNCE ESERDEN ALINTILAR…
* Öldüğümde çok sevdiğim şu kitabın sayfalarını artık ceviremez olacağım, bu yüzden de ölmeden önce hepsini okumuş olmaya dair nafile bir umut besliyorum. Bir an ışık vurduğunda yüzeyin altındaki hazinelerin ve batıkların hayal meyal göründüğü şu dipsiz suyun derinliklerine bakamayacagim.
*
Zorla güzellik olmaz
İçeriğini çok yetersiz buldum. Yazılmak için yazılan kitaplardan gibi geldi. Bu incelemede yapılmak için yapılan incelemelerden biri. Zorlamayla olmuyor.
şu an sadece hoşuma gitmeyen yerleri anlatıcam çünkü genel olarak beğendim. mutlu'nun surekli opusun demeleri ve cocukluklari. bartunun surekli dustun demesi ve zorla güzellik yapmaya calismasi. lal'de ise helini bi affedip bi affetmemesi. helinin ilk basta kendini asiri guclu gostermesi ama her gotu sıkıstıgında bayilmasi falans kzlslskx yankinin liderin lafi yine cekilir geldi. cok fazla görünüyor ama cok da irgalamadi yani heyecanla okudum. ah eski ben olsaydim 26 gune birakmazdim... diger kitaplari da okucam. umarim diger kitaplarda bu kadar begenmedigim yer olmaz. ve helini daha guclu goruruz bu ne boyle kizi resmen muhtac gibi gostermisler ve basina bi sey geldiginde aniden hepsinin endiselenmesi kslslskdoskxlslskdod
