207 syf.
5/10 puan verdi
Öncelikle kesinlikle çocuk kitabı olduğunu düşünmüyorum. Çocuklar için ağır ve ürkütücü, ayrıca yaşlarına göre ibretlik hikâyeler fazlaca kafa karıştırıcı. Bunu göz ardı edersek kitap fena değil. Gerilim tarzı kurgu ve bir yerden sonra sıksa da okunabiliyor.
"Ne renk olursak olalım bütün çocuklar için güzeliz. Birbirimizi niye kıskanalım?"
Renklerin seçimine yetişemeyen bir topun diğerleri tarafından kucaklanmasını anlatan minik bir öykü. Geç kalmak her zaman felaketle sonuçlanmıyor. Çocuklar için hepimizin bir anlamı var. Annesini anne diye, babasını baba diye sever çocuk. Birini seçip diğerini daha az sevmez. Ya da biriyle bağı daha kuvvetli olunca diğerinden soğumaz. Bu hikâyede olduğu gibi, farklı renklere ilgi duyabilirler. Bunlar normal durumlar. Önemli olan bizim onların sevdiği renklere bürünebilmemiz. Bir çocuğa ben buyum, işine gelirse denir mi? Şahsen ben dün hakim savcı oyununda dünyanın cetvelini yedim. Ama bazende onlar benden bağırtı yiyor. Bu bizi birbirimizden soğutmuyor. Zamanla birbirimizin alanına saygı duymayı öğreneceğiz. Bazen beni istemedikleri zaman ne yapacağım diye düşünüyorum ama galiba başa gelen çekilir. Yaşayıp göreceğiz.
Okuduğum çocuk kitapları içinde en sevdiğim Aytül Akal romanı oldu. Gerilim formatındaki bu kitapta iş arayan birbirinden bağımsız dört kişi iş bulmak için internetteki firmalara yazar. Hepsinin dikkate değer ortak bir özelliği vardır: Az çalışarak çok para kazanmak istemek. Sonra bizler bu ilanlara gelen yanıtlarla teker teker onların hikayesini dinleriz.
Verdikleri ilana gelen yanıt hepsi için üç aşağı beş yukarı aynıdır; iş tanımı yapılmaz, seyahatten bahsedilir, görüşme için adres verilir. Görüşme için gittiklerinde birer görev verilir onlara ve görev sonunda, alacakları ücretin yanında görev boyunca kullanacakları kırmızı cabrionun kendilerinin olacağı söylenir. Görevler ise basittir aslında. Bencillik, açgözlülük etmeden ellerindeki malzemeleri gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak ve ne olursa olsun malzemeleri kendileri için kullanmamak.
İşte bu hikayelerin güzel ve öğretici tarafları da bu noktada başlıyor. İnsanın bencillikten uzaklaşmasının nice zor olduğunu her karakterle yeniden keşfediyoruz. Süreçte ise onların yaşadığı maceralarla biz de heyecanlanıp geriliyoruz.
Ben ve öğrencilerim bu kitabı çok severek okuduk. Yorumlamaya müsait yapısı nedeniyle pek çok teneffüsümüzü soluksuz geçirdik. Özellikle 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin severek okuyacağı, anlayacağı bir kitap.
Baştan sona hemen hiç yazı içermeyen ancak çizimleri nice yazılı kitaptan daha çok şey anlatan bir kitap. Farklı hayvanların elmalara nasıl erişebileceğini beraber düşünmenize fırsat veren, sonra da çok zekice ve eğlenceli çözümler öneren bir şaheser. Kesin tavsiye.
Harika bir seriydi, bayıldım.
Efes ah Efes.
Gittim,gördüm şimdi ise Selçuk/Efes bölgesi geçen kitap serisini bitirdim.
O kadar keyifliydi ki anlatamam.
Miro,Efes ve Efes’in annesi yüzyıllar öncesi yaşamış Hadrian üç kedi, Çelimsiz bir köpek, Kapkap bir kaplumbağa, Baykuş Serapis , Selsus Kitaplığı,Yedi Uyuyanlar daha birçok güzel ve keyifli detay.
İyi okumalar
Bunu neden okuduğum aslında değişik çünkü evde sıkılıyordum baktım kardeşimin kitaplarından biri okuyayım dedim. Biraz okudum iyice olaya kaptirdim kendimi. Konusu biraz farklı aslında. Şuan bu kitabı anlatmak için en doğru kelimeleri seçmeye çalışırken buldum kendimi. Özetlemek istiyorum.Zaten okuyan arkadaşlar biliyorlardır. Iş arayan 3 gence gelen teklifle bir kırmızı araba veriliyor birde görev. Bu görevi hile olmadan doğruca ve tam zamanında yapmaya çalışıyorsunuz.Ama hicbiri bunu beceremiyor tabiki...