318 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Bittiğinde uzun bir yolculuktan eve gelmiş ve hala o yolculuğun etkisini üstümde hissettiğim bir kitap. Eğer diyorsanız bir kitap okuyayım dünyayla bütün bağlantım kesilsin işte aranan kan. “Atlas okyanusunun dibinde bir kitap yatıyor. Anlatacağım işte onun hikayesi.” Diyerek başlıyor yazar kitabına ve sizi alıp Ömer Hayyam’la, Hasan Sabbah’la , Melikşah’la , Nizamülmülkle tanıştırıyor . Tabi eleştirmeden geçemeyeceğim bir nokta var ve en önemlisi Sultan Melikşah ve Türkler hakkında söz edilen olumsuz kısımlar çok rahatsız etti beni. Büyük Selçuklu’ yu en geniş sınırlarına ulaştıran bu büyük sultan hakkındaki düşüncelerini kınasam da kurgu roman okuduğumu unutmamaya özen gösterdim ve sonuçta her millet kendine öğretilenlere göre yorumluyor tarihi bu gerçeği göz ardı etmeden beni tarih okumalarına iten güzel bir kurgu olduğunu düşünerek devam ettim okumaya. Önerimdir. Keyifli okumalar.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202062.3k okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Yazarımız Falih Rıfkı Atay'ın kendi yaşamını konu aldığı "Zeytindağı" Osmanlı Devleti'nin son döneminde, subay göreviyle Cemal Paşa’nın karargahına yani Zeytindağı’na gitmesiyle anılarına başlar. Burada yaşamış olduğu olaylar ile Cumhuriyetin ilk dönemini, Osmanlı Devleti'nin nasıl birkaç kişinin elinde kukla olduğunu okuyucularına süper bir dille aktarır. Yazarımız Zeytindağı'nda Cemal Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa'yı da anılarına katarak, onların tavırlarıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti hakkında düşüncelerini gözden geçirir. Falih Rıfkı, Cemal Paşa ile beraber çalışmaya başladıktan sonra, olayları daha açık ve net bir şekilde görebilmektedir. Suriye, Filistin ve Hicaz’da yaşamış oldukları olaylar ile bir dönem İmparatorluk olan Osmanlı Devleti yok olmaktadır. Kitapta o dönem o kadar güzel anlatılıyor ki... Örneğin; Osmanlı sadece coğrafyada büyüyebilmişti. Çünkü, bu kazanılan toprakların hiçbirinin kültürlerine, dillerine, ticaretlerine ve maddiyatlarına egemen olunamamıştı. Hatta Osmanlı, Arapları Türkleştireceğine oradaki Türkler Araplaşmıştı. “Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş, ne de vatanlaştırmıştık.” Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi. Eğer, medrese ve şuursuzluk devam etmiş olsaydı, Araplığın Anadolu içlerine kadar gireceğine şüphe yoktu. Filistin topraklarının daha önceden alınmak istendiğinin kanıtı olan ve "100 Temel Eser" olarak bilinen bu eseri herkesin okumasını tavsiye ederim... Şimdiden keyifli okumalar...
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201810.2k okunma
Reklam
752 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 48 days
Dünya Savaş Tarhi
Konu itibariyle meraklısı için çok güzel bir kitap... Öte yandan her yazılana katılmamakla birlikte birşeyin daha altını çizmek lazım. Bizim tarihçiler başka dillere hakim olmadığı için sanırım dünya tarihi açısından bizim tarihi örtüştürme konusunda çok yetersiz ya da yazılı eser bırakmamışlar. Antik çağlardan günümüze kadar tüm medeniyetlere etkisi değinilmiş. Türkler hakkındaki tespitleri güzel. Mesela Hunlar okuma yazma bilmediği için kendilerine dair herşey başkaları tarafından yazıldığı için çok yüzeysel kalmış. İstanbul'un fethi ayrıca irdelenmiş. Osmanlı'nın çöküş nedenleri de anlatılmış. Yani kitap hacmine göre yeterince açıklayıcı olmuş. "Askerin siyasete girmesi hem ordu hem de devlet için talihsiz sonuçlar doğurur. Mevcut tecrübe, askeri kurumların ne reformculukta ne de ulus kuruculukta başarılı olduklarını gösterdiği gibi, askerlerden iyi devlet adamı da nadiren çikar. Üstelik ordusunun hâkimiyeti altına girmiş bir devlette geçerlilik kazanacak siyaset türünün ancak darbecilik olacağı da barizdir. Hele de, herhangi bir subay grubu yapıp ettiklerine karşılık kendisinden intikam alınacağı veya hesap sorulacağı korkusuna kapılmışsa darbecilik çıkmazına hapsolmak iyice mukadderdir. Üçüncü dünyanın büyük çoğunluğunda siyasi istikrar tam da böyle yıkılmış ve liberal demokratik bir sistemin gelişimi akamete uğramıştır. Öte yandan, siyasete bulaşan orduların muharebe kabiliyeti de zarar görür." demiş yazar ama siyasetin ordunun dinamikleri üzerindeki etkisini es geçmiş... Bence ordu aynı zamanda bir sosyal reform aracıdır. (Bunun anlamı çok derin)
Dünya Savaş Tarihi
Dünya Savaş TarihiChriston I. Archer · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202057 okunma
84 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 hours
Doğanın insana en iyi hediyesi barıştır." Sayfa 39 - Başlarken Hristiyanların birbirlerini silahlarla delik deşik etmesine tanıklık ettikten sonra, doğrusu Türklere bundan daha eğlenceli bir gösteri sunulamazdı. Türkler, şeytanları kurban ediyorlar. Türkçeye ilk defa çevrilen
Barışın Şikayeti
Barışın Şikayeti
Desiderius Erasmus'un çağına yaptığı bir şahitlik. Savaşların ortasında kalmış Avrupa'ya yöneltilen bir "Durun!" ihtarı âdeta.
Desiderius Erasmus
Desiderius Erasmus
bu eserinde Avrupalı devletlere, devlet adamlarına, yetkililere karşı barışı konuşturuyor. Savaşların, kıyımların ve katliamların mantıksızlığını ortaya koyuyor. Barış, insanların savaşarak, birbirlerini öldürerek aslına bakılırsa vahşi hayvanlardan daha aşağıda bir davranışta bulunduklarını haykırıyor. Deliliğe Övgü'deki alegorik yapının aksine Barışın Şikâyeti tüm açıklığı ile insanları aklın hükümran olduğu bir yapıya davet ediyor, hepsini bağlayan ortak değerlerde buluşarak savaşmayı bir kenara bırakmaları gerektiğini söylüyor. Eğer kılıcı kardeşinin bağrına saplıyorsan, bu ağızla ortak babamıza nasıl sesleniyorsun? (S, :44)
Barışın Şikayeti
Barışın Şikayeti
#iyi okumalar olsun...
Barışın Şikayeti
Barışın ŞikayetiDesiderius Erasmus · Dedalus Yayınları · 201859 okunma
348 syf.
1/10 puan verdi
Yazarın, Aleksi Zorba adındaki kişiyle dostluğunu konu alıyor. Tanışmaları, birlikte iş yapmaları, aynı barakada yaşamaları ve anıları anlatılmış. Zorba karakteri; hayatı yaşayarak öğrenmiş, eğlenceli, uçarı ve yardımsever bir tip olarak betimlenmiş. Yazar da Zorba'nın düşüncelerinden etkilenmiş. Yolları ayrıldıktan yıllar sonra dahi iletişimi kesmeyip mektuplaşmışlar ancak bir daha yüz yüze görüşememişlerdir. Nikos Kazancakis, eserlerinde Türkler hakkında olumsuz ifadeler kullanması sebebiyle Türkler tarafından eleştirilen birisidir. Ancak bu eserde Yunanlıların yaygın dini olan Hıristiyanlık ile çelişen ve hatta aşağılayan ifadeler geçmektedir. Bu nedenle konunun şahsi olmadığını düşünüyorum. Uzun bir süre bitirememiş olsam da eserin dili yalın ve akıcı. Sonuç olarak beğendiğim bir eser oldu.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016.3k okunma
426 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 days
Bir Alman seyyahın Türkleri gözlemi.
16. yüzyılda Kameron Polonya'dan çıkıp İstanbul ve Anadolu'ya yaptığı 2 yıllık seferin ardından Viyana'ya dönen bir Alman seyyah, gözlem yaptığı şeyleri kaleme almıştır. Türkleri gözlemleyen bu seyyah abartmayı çok seviyor bence abartma sebebi Türklere karşı olan ön yargısı. Yazar, Hristiyanlara Türklerin kötü davrandıklarını,
İstanbul ve Anadolu'ya Seyahat Günlüğü
İstanbul ve Anadolu'ya Seyahat GünlüğüHans Dernschwam · TC Kültür ve Turizm Bakanlığı · 19925 okunma
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.