"Ölüm güzelliği alıp götürmez
Gözyaşı boyalı bir çerçeveye yerleştirilip
Usulca bırakır yalnızlığımıza
Biz korkuyla, hayranlıkla, hüzünle
Sular ağaçlar, yıldızlar diye
Ölüler çiçek açmayı sürdürsün diye
Döner döner o güzelliği severiz "
Şükrü Erbaş.
Selam arkadaşlar
Bugün sizlere kimi zaman neşeli, kimi zaman hüzünlü güzel bir kitap ile geldim..Gayet akıcı ve anlaşılır bir dil bizleri bekliyor.
Geçen günleri geri getirmek mümkün değildi sadece bize kalan iyi kötü hatıraların iki insanı birbirine ne denli yakınlaştırıp uzaklaştırdığına şahit olduğumuz bir kitap okudum.
Kısaca konusuna gelirsek Tuna'nın sevdiği adamın (Tibet) her türlü haline denk geldiği yaşamında ona olan sevgisinin yara almış yanlarını, zaman içinde nasıl değişime uğramasını,fark edemediği gerçekleri ayırt etmesini görüyoruz.
Önemli konular işlenen kitabımız da Tuna, kardeşi Fırat'ın kendi içine kapanık halinin altında yatan gerçeklerle yüzleşmesi ve ona destek olmasını,
Kızı Zeynep'in geçirdiği musibet olaydan sonra derinden etkilenen ailenin kendilerini her türlü sorgulayan sürecin içinde nasıl bulduklarını ve başka olayları tetikleyen zorlu bir sürece nasıl geçtiklerini görüyoruz.
Kitabımızı okurken çok keyif aldım . Sıkça empati yaparak kendimi de olaylar karşısında görmek güzeldi.
Kitabımız kesinlikle tavsiye ederim .
Kitapla kalın dostlar