Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Merhaba! Size yeni bir inceleme ile geldim.
Bir kadın. Bir erkek. Bir anne. Ve aşka söylenmemesi gereken bir yalan.
Laura, bu hayatta isteyebileceği her şeye sahip olduğunu düşünüyordu. Zengin, dışarıdan göründüğü kadarıyla mutlu ve başarılı olmasının yanı sıra oğlu Daniel'la da mükemmel bir ilişkisi vardı. Ta ki Daniel'ın aklını başından alan kadınla tanışana kadar. Zekâsı ve güzelliğiyle ışık saçan Cherry gerçek olamayacak kadar mükemmeldi.
Yaşanan büyük trajedi ve söylenen affedilmez iki yalanın ardından çıkan soğuk savaşta, iki kadın hamlelerini yaparken herkesin ağır bedeller ödemesi gerekecekti.
Kitabı okurken krizi girebiliyorsunuz. Kitap başlarda durgun başlıyor, bir aksiyon bekliyorsunuz, ama başlarda bu yok. "Hırsın geçirmesine izin vermeyin" mesajı veriyor.
Keyifli okumalar!
Tuna nehrinde kano ile seyahat eden iki arkadaş, geceyi geçirmek üzere her yanı söğütler ile çevrili olan bir adada kamp yapmaya karar verir. Doğasever bu arkadaş için bu ada başlarda büyüleyici gelse de daha sonra bu ada, içinde sakladığı tekinsizliği açığa vurur. Başta büyülendikleri bu ada, artık bu iki arkadaş için saf korku olmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Dönemine göre sahiden de iyi bir kurgu fakat özellikle kitabın başlarında yer alan sayfa sayfa betimlemeler beni bayağı baydı. Kitaplarda betimleme olmazsa olmaz fakat bir betimlemeye sayfalar ayrılırsa ben baygınlık geçiriyorum. Kitabın orasında, burasında, şurasında ve her yerinde bir betimleme mevcut. Benim gibi upuzun betimlemelerde kriz geçiren insanlara kesinlikle önermeyeceğim bir kitap oldu.
Yürüyen Kötülük Bataklığının Notları
Stendhal’a kıyasla Dostoyevski'yi keşfetmenin kendisi için daha mühim olduğunu söyeyen Nietzsche'nin bu sözünün taşıdığı anlamı bu novellayı okuduktan sonra açık seçik idrak ettim: Hayâta, insana, topluma dâir en ufak bir inancı kalmamış olan Yeraltı Adamı için hiçbir değer herhangi bir anlama sâhip değildir. Bu hiçlik düşüncelerinin,
Kitabın konusu güzel ama neden hikayeyi aşk üzerine kurmuşlar ki? Bu hikaye iki kardeş, iki kuzen ya da iki arkadaş arasında çok daha güzel olurdu. İkinci kitabı merak ediyorum bakalım ne zaman okurum.
Debbie Macomber çok beğendiğim bir yazar öncelikle onu belirteyim.Anlatimi o kadar yumuşak ve dinlendirici ki,konu ne olursa olsun okuyabilirim.Kitapta küçük imla hataları yakaladım.Bu çevirmen yada basım hatası da olabilir.Dikkat dağınıklığı yaratıyor.Hikayesi oldukça güzel.Jenna ve Maureen çok iyi iki arkadaş.Ortak noktaları yaşamış oldukları mutsuz evlilikler.Kariyer sahibi, ölçülü güzel bir yaşamları var.Fakat kalpleri boş.Tanismis oldukları insanların hayatlarına katmış olduğu gelgitleri güzel anlatmış kitap. Çünkü ikinci şans verdiğin insanda artık aynı hatalara maruz kalmak istemezsin.İki güzel anne bu arada kahramanlarımız.Yasadiklari heyecanlar,sorgulamalar ve daha neler neler..Gerisi kitapta.Okuyun,hoş zaman geçireceğinize eminim...Duygusal olarak empati kurulabilecek sıcacık bir anlatım..
Merhabalar
Burcu öğretmenin hikayesi, hem bireysel direncin, hemde toplumsal sorumlulukların sınandığı dramatik bir öykü olarak karşımıza çıkıyor. Doğunun ücra köşesine tayini edilen Burcu öğretmen, yeni görev yerinde zorlu koşullarla mücadele etmek zorunda kalır. Yerel yetkililerin ilgisizliği ve kayıtsızlığı Burcu öğretmenin işini dahada
