200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
ARTIK DÜŞÜNCELER DE YARGILANABİLECEK!
Hangi ütopyaları biliyorsunuz?
Biz
Biz
?
1984
1984
?
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya
?
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
? Peki ya Thomas More’un Ütopyası? Bence o da sayılır çünkü bütün ütopyalar bir gün distopya olmaya mahkumdur.Dolayısıyla ütopya diye bir şey yoktur yani sadece distopya vardır. Kallokain de az önce yukarıda bahsettiğim örneklerin tam da arasında bulunması gereken, yazarımızın
Kallokain
KallokainKarin Boye · İthaki Yayınları · 20201,127 okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar Ankara Erzurum Konya Bursa İstanbul şehirlerin'in kültürü tarihi eserleri tarihi kişiliklerini derin bir gozlemden sonra anlattığı bu kitap Türk edebiyatının güzide eserlerinden biri olmuştur. Ahmet Hamdi Tanpınar Şehirlerin sadece mimarisi tarihi ile ilgili değil ruhu ile ele almış entelektuellgini sonuna kadar konuşturmustur gerek edebiyat alanında başka yazarlardan yaptığı alintilar gerekse tarihi mimari alanda bilgi birikimini sunması ile edebiyat alanında ve hafızamizda harika bir tat bırakmistir. Beni en çok etkileyen ise Aşkale’de, esirlikten yeni dönen yanık yüzlü, tek kollu çaresiz bir kişi, TANPINAR’a Kafkasya cephesine giderken bıraktığı oğlu, karısı ve anasından hiç birini, hatta evinin yerini bile bulamadığı için şehre girdiği günün akşamında, şehri terk ettiğini söyler.                - Peki şimdi nereye gidiyorsun ? diye sorar TANPINAR               - Efendi, nereye gittiğimi ne sorarsın? Geldiğim yeri sana söyledim yetmez mi ?      Şeklinde cevap verir meçhul şahıs.Bu konuşma Erzurum’da geçen on yıl içinde kaybolan ve kazanılanları  çok iyi özetlemektedir. Aslında TANPINAR geçmişi ile geleceği arasına sıkışmış olan vatanımızı anlatır. Böylesine lezzetli ve guzide bir eseri bıraktığı için minnettarım...
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201611,6bin okunma
Reklam
119 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Özlü'yü bu kadar derinlerde hissedebilmemizin sebebi sanırım onun derin duyumsayış gücüdür. Kendine has duygu hissettirişleri ve olayları anlatışı, şehirleri yaşarken, okura da yaşatıyor gibi oluşudur sanırım. Keşke daha çok yaşasaydı da tüm o manik ve depresif anlarıyla bizi publara, kahvehanelere daha çok sürükleseydi. Eski Bahçe-Eski Sevgi her
Eski Bahçe Eski Sevgi
Eski Bahçe Eski SevgiTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20183,502 okunma
482 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
20. yy Hastalığı – Yabancılaştırma
Günümüzde hala daha varlığını devam ettiren bu hastalıklı “kavram”, diğer bir deyişle “yabancılaştırma” Saul Bellow’un “Herzog”unda ziyadesiyle mevcut. Hastalık desem de, bu gerçek manada biyolojik bir hastalık değil. Biyolojik bir hastalık olmasa da, biyolojik bir hastalık kadar etkili. Herzog’un “saçlarının dökülmesi” gibi kendisine kasti veya
Herzog
HerzogSaul Bellow · İletişim Yayıncılık · 2020155 okunma
269 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar adlı eserini okudum. Öncelikle nasıl inceleyeceğimi tam olarak kestiremeyeceğim kadar çok katmanlı ve benim nazarımda yazarın ustalık eseri olan bir yapıttı. Yazar tam bir kelime cambazı, kelimeler onun için birer oyuncak. Öyle güzel kullanıyor ki onları, sayfalar tam bir panayır yeri gibi. Çoğu kişi onun bu ağır
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219,5bin okunma
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Troya Savaşı'nın gizli kahramanı Odysseus'un, savaştan sonra eve dönüş macerasının destansı, masalsı ve romanvari anlatımı şeklinde kısaca tanımlanabilir Odysseia. Birçok başlık altında Homeros'un bu harika eserini incelemeye çalışacağım. i) Öncelikle; kurgusu çağdaş romanları akla getiriyor. Nitekim eser üzerinde çalışan uzmanlar, kurgusundan
Odysseia
OdysseiaHomeros · Can Yayınları · 20135,5bin okunma
Reklam
60 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.