Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
° Yazarin ilk okuduğum kitabı oldu.Aslinda Uçurtma Avcısı kitabının yazarı,lise yıllarında Uçurtma Avcısına başlayıp bırakmış okuyamamıştım..Ilk kitabını #binmuhtesengunes ile okumuş oldum.Ardindan okuyacağım ikinci kitabı da #vedaglaryankilandi olacak :) (Her ne kadar aldığım da kitabın yarısına kadar delik olduğunu farketmemiş olsam da...)
°
Yoksulluktan ayrı düşmüş iki Afgan kardeşin öyküsü.
Abdullah'ın çok sevdiği kızkardeşi Peri, yokluktan, yoksulluktan üvey dayıları Nebi'nin aracılığı ile zengin bir aileye evlatlık veriliyor. Şair bir anne, ressam bir baba edinmiş oluyor Peri ve Afganistan'da savaş başlamadan annesi sandığı Nila ile Paris'e gidiyorlar. Peri burada güzel eğitimler alıyor ve savaşı yaşamıyor. Ancak içinde anlamlandıramadığı bir eksiklik, yalnızlık hissediyor. Seneler sonra evlatlık olduğunu ve bir abisi olduğunu öğrendiğindeyse, içindeki boşluk doluyor ama artık çok geç kalmış olduğunu fark ediyor. Çünkü hastalığı nedeniyle abisi Abdullah hiçkimseyi tanımıyor ve hatırlamıyor artık.
Kitabın başında anlatılan masal çok etkileyici. Ve sonuç bölümünde bu masala bağlanıyor olaylar. Masalda unutmanın, unutabilmenin ne yüce bir duygu olduğu anlatılıyor. Hikayedeki iki kardeşin ayrılığında unutan ve şanslı olan kardeş Peri'yken, Abdullah unutamamanın verdiği acıyı bir ömür yaşıyor. İki kardeş yıllar sonra kavuştuğundaysa roller değişiyor.
Çernobil Duası ; yazarın cernobil kazası tanıklariyla yillar sonra yaptığı röportajlardan derlenen bir kitap. 2019 yılında yayınlanan "Çernobil" isimli mini dizinin senaryosunda da büyük oranda bu kitaptan faydalanılmış. Bu büyük felakete ilgisi olanların mutlaka okuması gereken kitaplardan. Yazarın ,Sovyet zamanları ve Rus -afgan savaşı üzerine de yine benzer edebi tarzda kitapları mevcut.
Direniş - Savaş sahnelerini bir kenara bırakırsak okunacak hiçbir tarafı olmayan roman. Ya da ben pek savmem öyle bir kıza 10 kişi aşık olmalı kitapları. Bir de hangi mezhebi baz aldığını bilmemekle beraber kitabın sonunda bir kaç tane tuhaf nikah akdi var. Gerçeklikten uzak.
Eğer vaktiniz var ve kaliteli bir şeyler (roman olarak) okumak isterseniz, aynı kulvarlarda Hasan Nail Canat'ın "Nur dağındaki Çocuk" (Rus-Afgan savaşı) kitabını tavsiye ederim.
424 syf.
8/10 puan verdi
Afgan toplumunun geleneklerine ve yasayis bicimine iki farkli mezhebe mensup iki kucuk dostun hayati uzerinden dogu kulturune uygun bir bicimde biraz da acikli bakilmis. Savasin bir ulkeyi bu durumda Afganistan'i ne hale getirdigi oldukca akici ve surukleyici bir dilde yazilmis. Kitaptan anladigim kadariyla Afgan toplumuyla Turk toplumu arasinda oldukca fazla benzerlik var. Bu yuzden okurken cok farkli bir dunyaya bakiyormusum gibi hissetmedim ama Afganlara bir yakinlik duygusu da olusmadi degil. Yazar Afgan toplumuna iyisiyle, kotusuyle isik tutmus. Dunyada 8 milyondan fazla okunmasi bence batililarin dogu kulturunu hic bilmeyip merak edisinden kaynaklaniyor. Ancak savasi ve savasin etkilerini cok yalin bir dille anlatmasinin da bunda payi buyuk bence. Afganistan'a cok uzak bir ulkede yasamiyor olmamiza ragmen aslinda yani basimizda biten savastan ne kadar bihaber oldugumu farkettirdi bana, belki de savas yillari cocukluguma denk geldigi icin. Cocuklugumda haberlerde Celalabat ve diger sehirlerden bildiren habercileri hayal meyal hatirliyorum. O hatirladiklarimin arkasindaki gercekleri ogrenmek beni memnun etti.
Toplumun büyük hastalıklarından biri de küçük yaşta kızların evlendirilmesi. Khaled.H Afgan hayatını her yönüyle kaleme almış ve bu konuya da değinmiştir. Farklı hayat yaşayan iki kadının birnaraya gelmesi ve bir birlerine destek vermesini konu ediniyor. Bu defa kadınların gözünden bakıyoruz hayata, yaşama. Bir varoluş savaşı veriyor kadınlar. Meryem eğitim almamış, köyde ailesinin yanında yaşayan bir kadın, Leyla’ysa eğitim görmüş modern kadındır. Hayat farklı koşullarda büyüyen bu kadınları eşit duruma getirmiş ve sanki biri diğerinin eksik yanlarını kapatıyordu. O kadar sürükleyici bir eser ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Toplum ve kölelik haklarını savunamayan insanlar. Bu tür hastalıklı devir ucurumdan atlamaya mahkumdur.