Uzunca bir zamana yayarak ve bolca alıntı yaparak okuduğum felsefe ve tasavvuf'un harmanlandığı, şiirsel bir üslup ile kaleme alınmış bir kitap.
Doğumdan ölüme varoluş sancısıyla kıvranan ; kimi bilen, kimi bilmeden göçen insanın vah'ını, eyvah'ını, af'ını, aşk'ını... öyle güzel cümleler ile tasvir etmiş ki bolca Amin ile bitirdim kitabı.
"Hayat aslında hepimizin bildiği bir çocuk oyunundan ibarettir... TAŞ-K/AĞIT-MAKAS...
Yenilgi veyahut zafer, kendi avucumuzda değil; hayatınıza dâhil olan başka avuçların hamlelerinde gizlidir... En zayıf halimizde kazanır, en güçlü halimizde yeniliriz bazen. Akıl tecrübe, temkin, cesaret, savunma, hücum ; kifayetsizdir. Kaderimiz, o “bazen” de avucumuzdan kayıp gider... Tesadüf mü tevafuk mu diye bocalarken ; ömrümüz, bu oyunun belirsiz eşleşmeleri ile son bulur,biter...
HACER-(H) İÇİMİZDEKİ KENAN ÜLKESİNİN AĞITLARI-GECE DÜŞ'LERİ...
Bu eski çocuk oyununun bizimle birlikte büyüyen hâlleri... En sonunda kim mağlup olur kim galip; onu da yalnızca Rabb' "im bilir, vesselam..."
USULCA VE ADABINCA kaleme alınmış bu eser. Sizler de usulca ve adabınca okursunuz, feyz alır, faydalanırsınız İnşaAllah.