Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.14
Tanrıların Gücü Adına
İlkin söz vardı diyor kitap, haklı.
Evrendeki her şeyi açıklamak için bir 'ilk'e ihtiyaç varmış, bu boşluğu doldurmak da yazının yani sözün gücüyle olmalıymış. İşte efsaneler, mitler ve dinler bu ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkmış. O zamandan bu zamana o sözler öyle büyüdü ki Kronos'a dahi sığmıyor artık.
Mitler eski çağlarda insanların
Büyük usta Haldun Taner'e saygıyla...
Keşanlı Ali Destanı, ilk kez sahnelendiği 1960'lı yıllar İstanbul'unda ve sonrasında tüm Türkiye'de tam bir sanat olayı olmuştur. Eser, Türk Tiyatrosu için bir dev adımıdır. Gösteri sanatlarının mabedi tiyatrolarımızın duvarlarında epik bir müzikalin sesleri yankılanmamıştı henüz. Türünün ilk örneği olan bu
Devlet Ana
Ercan Kesal'ın edebiyat sohbetlerine denk geldiğimde en beğendiği yazarın Kemal Tahir olduğunu öğrenmiştim. İleride okumak için beklettiğim yazarlardandı. Çok şükür "Devlet Ana" ile başladım serüvene. Sırada "Esir Şehrin İnsanları" üçlemesi var.
☆☆☆
Ertuğrul Gazi'nin ölümüyle Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi'nin yiğitlikleri anlatılıyor. Anadolu'nun Moğollar tarafından istila edildiği, Selçuklular'ın ve Bizans'ın güç kaybettiği, Rum tekfurlarla Anadolu beyliklerinin mücadele içinde olduğu dönemde Osmanlı Devleti'nin nasıl bir ortamda kurulduğunu destansı bir anlatımla okuyorsunuz. Kitabın adı Bacıbey olarak bilinen Türk kadın akıncılarının lakabından geliyor. Osmanlı Devleti henüz beylik iken Türk kadınları hem evine sahip çıkıyor, hem çocuk yetiştiriyor, hem eşine hanımlık yapıyor yetmiyor bir de kılıç kuşanıyor. Eşi benzeri var mıdır tarihte?
☆☆☆
Ve en güzeli de Yunus Emre'nin deyişlerine, Şeyh Edebali'nin öğütlerine hasıl oluyorsunuz. Sanırım en kısa zamanda Yunus Emre okumalarına da başlamamız lazım...
☆☆☆
"Şol karşıki dağları, meşeleri bağları
Sağlık safalık ile aştık Elhamdülillah Kuru idik yaş olduk, ayak idik baş olduk
Kanatlandık kuş olduk
Uçtuk Elhamdülillah..."
Kırk Yedi'liler
Füruzan, Çağdaş Türk edebiyatının en iyi öykücülerinden. Okurken şunu anlıyorsunuz ki; öyle tasvirleri öyle bir olay örgüsü var ki cümleleri okurken film şeridi gibi geçiyor gözlerinizin önünden. Rus edebiyatında Gorki ve Tolstoy nasıl küçük insanlar diye tabir edilen ezilmiş, hakkı yenmiş insanların hikayesini anlatıyorsa Füruzan da bizim edebiyatımızın bu konudaki en önemli temsilcilerindendir.
☆☆☆
47'liler Füruzan'ın ilk romanı. 12 Mart muhtırası ve sonrasında yaşanan süreci masalsı bir tarz da yazmış. Tıpkı tüm dünyada olduğu gibi 68 kuşağı bizim ülkemizde de çok derin izler bıraktı. 1947 doğumlu gençlerin devrim mücadelesini hiç de siyasi bir anlatım olmadan mükemmel yazmıştır. Anadolu insanının o mahzun duruşu, Türkçesi kırık gençlerin memleket meselelerini tartışmaları, sevdaları, hayal kırıklıkları, mücadeleleri ve ölümlerinin anlatıldığı destansı bir roman. Sonlara doğru tüylerim diken diken oldu, heyecanlandım, duygulandım. İyi ki okumuşum dediğim bir kitabı daha gönül rahatlığıyla bitirmenin mutluluğu içindeyim...
"Umutsuz olmayacağız. Uçurumun kenarındayız. Bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar. SON BİR CÜRET, belki kurtarabilir. Anadolu'ya geçiyoruz!" sözleriyle açılıyor kitabımız... Ülkemizin durumu ortadayken ve daha kötüsü kapıdayken; Mustafa Kemal, Şişli'deki pembe binada beş arkadaşıyla birlikteyken karar veriliyor. Bir milletin kader
Tam Bir Anadolu Romanı
Irazca, kadın Irazca...
Fakir Baykurt öyle bir karakter yaratmış ki işte bu diyorsunuz. İşte Anadolu kadını. Mert, korkusuz,zalime karşı dişi bir bir kartal kesilen. Kitabı bitirseniz hatta aradan yıllar da geçse Irazca'yı unutamayacaksınız inanın. Öyle bir karakter.
Yılanların Öcü kitabından hemen sonra okudum Irazca'nın Dirliği'ni. Serinin
