Özellikle başta Türk dizileri olmak üzere, yazılan kitapların ekranlara alakasız bir şekilde yansıtılmasını sevmem, izlemem de. Tabi arada istisnalar olmuyor değil. Benjamin Button bunlardan biri. Filmini izlemiştim yıllar evvel. Çok hoşuma gitti konusu ve bu kadar zekice kurgusu. Yıllar sonra fuarda kitabı görünce okumak istedim. İlk defa bir kitabın ekranlarda gördüğüm hali daha çok hoşuma gitti. Kitaptan kopmadan çok güzel bir şekilde çekilmiş. Benjamin doğduğunda ters giden bir şeylerin olduğu aşikârdır. Zaman mıydı ters akan yoksa Benjamin Button muydu ters bir şekilde doğan. O yeni doğan bir bebek olmasına rağmen yetmişli yaşlarında görünen ak saçlı bir ihtiyardır. Başta ailesi olmak üzere etrafındaki insanlar bu durumu garip görse de ailesi buna zamanla alışmaya çalışır. Zaman ilerledikçe Benjamin Button'un hayatı daha da tuhaf bir hale gelmeye başlar. Büyükçe küçülen bir insandır o artık. Onun hayatı, beşikten mezara, mezardan beşiğe doğru akmaktadır. Büyüdükçe genç görünmek, etkileyici olmak her ne kadar kulağa hoş gelse de içinde yaşadığı durumun tersliği hayatı boyunca onu zor durumlarda bırakmıştır. Kurgusu güzel akıcı bir kitap. Filmini izlemenizi de öneririm
Herkese keyifli okumalar :)
Bir Sürüngenin Anıları
Merhabalar... Bir Sürüngenin Anıları adlı kitabın kendimce incelemesi ile buradayım. Öncelikle soluksuz ve aşırı heyecanla bir polisiye gerilim okuduğumu söyleyebilirim. Kitabın konusuna geçmeden önce şunu söyleme gereği duyuyorum ki burada kitap 250