Şimdi ben bu kitaba inceleme yazmazsam kendi kendime konuşmam bitmeyecek.İyisi mi ben yazayım. En başta şunu demek istiyorum okumayı düşünen varsa işi gücü bıraksın başlasın. Şöyle ATSIZ'dan bir söz bırakıyorum.
« Hakkımda türlü türlü sözler söyleyen insanlara ve hakiki fikrimi soranlara şunu söylemek isterim ki ben ne faşistim, ne demokratım. Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk’üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülüktür. »
Kitaba gelince, felsefe, tarih, psikoloji, aşk, dram, yas ne ararsan var. Selim Pusat askerlikten atılmış eski bir asker( Kralcı olduğu için atılıyor.) ve karısı bir edebiyat öğretmeni. İkili arasındaki tartışmalar harika. Ama Ayşe'nin fedakarlığı beni çok üzdü. Selimin ondan başka birine aşk ile bakması daha da üzdü. Kitap Selim Pusatın bunalımı ve düşünceleri ile geçiyor. Aşk acısı ve başka bir çok düşünce. En yakın arkadaşının da onunla birlikte askerlik mesleğine son verilince intiharı onu çok yaralıyor. Onunla konuşmaları oldukça ilgi çekici. Ölen arkadaşı onun vicdanı. Yek ve Key yani İyi ve Kötü Pusatla oyun oynuyor. En son büyük bir mahkeme kuruluyor ki benim en çok heyecanladığım yer burası oldu tüm büyük krallarımız, hükümdarlarımız geliyor ve Tanrının huzurunda diz çöküp pusatı suçlu buluyor. Pusatın Tanrı ile konuşmaları ve dikleşmesi oldukça etkileyiciydi. Kitap muazzam, sahneler gözümün önünde canlandı ve her bir karakterin yüzü zihnimde her bir sahneninde öyle. Çok ayrıntıya girmiyorum okumak isteyenler olur diye :) Okuyun okutturun.