Aytmatov, Beyaz Gemi'de Sovyet rejimini kendine has dili, sembollerle bezenmiş karakterleri ile oldukça çarpıcı bir şekilde eleştirmiştir.
Annesi ve babası tarafından terkedilen ve dedesi, ninesi, teyzesi ve eniştesi ile bir göl kenarında, yabanda yaşamlarını sürdüren bir çocuğun hikayesi gibi görünen ancak büyük resimde bir halkın alegorisidir Beyaz Gemi.
SSCB döneminde Sovyetleştirme adı altında Orta Asya Türk halklarını okuryazar yapmak için açılan okullarda halkların kardeşliği ve Rusların üstün ırk olduğu fikri çocukların zihinlerinde daha eğitimlerinin başından itibaren yerleştiriliyor. Rus dili ve kültürü ile bireyin rejimi içselleştirmesi sağlanarak; milli bilincin ve bireysel uyanışın önü tıkanıyordu. Isık gölünün çevresinde yaşayan bu ailenin ekonomik gücünü elinde bulunduran damat Oroskul bu fikrin ürünü olan bir birey. Momun dede ise kültürüne, geleneğine, mitlerine bağlı ve çocuğun en iyi anlaştığı aile bireyi.
Hikayede ve yer yer çocuğun zihninde bu eski ile yeni, Kırgız kültürü ile Sovyet kültürü, iyi ile kötü, doğa ile yıkım sürekli çatışma halinde. Aytmatov pasif iyilik olarak adlandırdığı sadece iyi olmanın bir işe yaramadığını, harekete geçmenin, direnmenin gerekliliğini de açıkça dile getirmiştir.
Okuması keyifli, düşündürücü şu ana kadar okuduğum en iyi Aytmatov eseri.