Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Spoiler içerebilir !
İnsan kendi yanlışını bildiğinde, yaptığının doğru bir davranış olmadığının farkına varabildiğinde bilinçdışı o yanlışının sonuçlarını da bilir ve korku burada başlar. Peki bu yanlışı yaparken nedir bize cesaret veren ? Bence bir insan kaybedeceği şeye aslında ait olmadığını düşünürse, onu kaybetmeyi göze alacak kadar özgür olur. Irene de bu özgürlükle ihanet etti.
Irene adında genç bir kadın, hayatının sıradan akışından sıyrılıp bir maceraya ve heyecana atılmak istiyor. Oysa biliyoruz ki '' maceranın gerçek bedeli tehlikeye atılabilmektir.'' İrene de bu tehlikeleri göze alıyor bir bakıma. Kocasına ihanet eden Irene’nin ,ihanetini gören bir kadın tarafından şantajla tehdit edilmesiyle başlıyor bu hikaye. Bu
süreçte yaptığı yanlışın farkına varıyor. Sahip olduklarının değerini anlayıp bu yanlışından pişmanlık ve utanç duyuyor. Her geçen gün içinde taşıdığı bu utanç duygusu, vicdan azabı ve tehdit edilmesinin verdiği korku onu ruhsal bir çöküntüye sürüklüyor. İtiraf edebilmenin cesaretini gösteremeyip , korkunun ancak yok olduğunda son bulabileceğinin kanısına varıyor.
Oldukça iyi psikolojik tahliller yapan Zweig bu kitabında da insan psikolojisinde korkunun yerini ve sınırlarını çok iyi bir şekilde bizlere aktarıyor. Psikolojik gerilim tadında bu kitabı kesinlikle öneriyorum.
Keyifli okumalar :)
192 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu kitap, kişisel gelişim kitabı değildir. Hatta insanı ve iç dünyasını bilimsel bir yaklaşımla ele alan hiçbir kitap kişisel gelişim kitabı değildir.
Karen Horney bu eserinde her insanın yaşadığı ve içinde barındırdığı nevrotik çatışmaların detaylarına inerek insanı biraz daha anlamaya, anlatmaya çalışmaktadır. Nevrozların insan kişiliğine ne denli etki ettiğini yapmış olduğu sınıflandırmalar ve bu sınıflandırmalar içi disiplinler aracılığıyla görmek mümkün olacaktır.
Horney, insanı üç ana kategoride değerlendirmekte bu eserinde. Karşı olma, uzaklaşma ve yönelme sınıfları içerisinde karşı olma ile düşmanlık besleyen dinamikleri, uzaklaşma ile kendini insanlardan izole etmesine neden olan dinamikleri ve yönelme ile de insanlara olan bağımlılık dinamiklerini tek tek ele alıyor. Bu değerlendirme ile de insanın ortaya çıkan/oluşan kişiliğinde nevrozların ne denli etki ettiğini, yaşanan karakteristik bozulmaların da, gelişimlerin de, nötrdurumların da kaynağını burada aramakta... Bu bağlamda Horney'nin yaklaşımı çağdaş psikanalizin üzerine katması anlamına gelir. Ancak yöntemi biraz değiştirmiştir. Çünkü Horney, hem
bilinçaltı veya bilinçdışı alandan hareket etmek yerine kişiliğin o andaki (son durumu) üzerinden genel bir işlev analizine odaklanarak sonuca ulaşmayı önemser. Kitabında da bu yaklaşımın yazınsal altyapısını okumak mümkün. Oldukça güzel bir kitap tabi şu çeviri ve imla hataları olmasa...
Keyifli okumalar dilerim.
Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir!
Hakikati araştırmada, evrenin varlığını keşfetmede, insan ve toplumların sırlarını çözmede felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji ve teoloji gibi bilim dalları sürekli gelişerek önümüzü aydınlatıyor. Ülkemizde kitapları çok okunan Irvin D. Yalom’un eserleri de yaşam serüvenimizde böylesi bir katkı sunuyor bizlere.
• • •
Yalom’un “Nietzsche
Psikanaliz kuşkusuz modern psikolojinin mihenk taşıdır. Hem kendisinden öncekilerden apayrı hem de kendisinden sonrakiler tarafından çürütülemeyen tedavi yöntemidir. Freud'dan sonra gelen herkes, kendi kuramını Freud'a göre şekillendirirken, Freud hem kendisinden hem de hastalarından yola çıkarak ilmek ilmek psikanalizi işlemiştir. Peki bunu nasıl
141 syf.
10/10 puan verdi
Üzüntü gülmekten iyidir, çünkü üzüntü yüreği arındırır.
Sanatın ve yaratım gücünün özü de acıdır. Bugün hangi esere bakıp, hangi eseri dinlerseniz dinleyin karşılaştığınız tek şey açık ya da kapalı acı duygusudur. Tarih öncesinden bugüne değin uzanan her sanat eserinde mutlak bir varoluş, bilinme duygusu ve kimi yerde hiyeoglif kimi, yerde oyma, kimi yerde unutulmuş bir dilin yazısıyla bu acıyı
Sigmund Freud’u ve Psikanalizi tanımak isteyenler için giriş niteliğinde basit dilde yazılmış bir solukta biten bir kitap. Bilinç, bilinçdışı, id, ego, süperego, çocukluk, yetişkinlik gibi konuları psikanaliz görüş temelinde basitçe anlatıyor. Psikanaliz hakkında iyi bir bilgi birikimine sahip olduğunuzu düşünüyorsanız kitap size bildiklerinizi tekrar ettirmekten fazlasını yapamıyor. Yine de zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum.
Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir - Sigmund FreudYılmaz Şener · Destek Yayınları · 20202,138 okunma