Çoğumuzun bildiği üzere Dostoyevski bu eseri kumar borçları nedeniyle yaklaşık bir ay gibi bir süreyle yazdı. Adındanda anlaşılacağı üzere bir kumarbazın birinci tekil şahıs anlatıcı bakış açısıyla hikayesi anlatılmış. Bu yöntem ana karakterin yaşadığı olayları bir deftere kaydetmesiyle gerçekleştirilmiş. Ayrıca eserde Rus bakış açısıyla İngiliz, Fransız ve Almanların tipik özellikleri hakkında yorumlamalar yapılmış.
Açıkça söylemeliyim ki Dostoyevski bu kumar bağımlılığı illetini çok güzel anlatmış. Özellikle büyükannenin kumara başlaması sürekli stratejik ilerlemeden bodoslama masaya dünyanın servetini yatırması beni dehşete düşürdü. Sanki ben o kadının torunuyumda mirası bana kalacak gibi kitaptaki mirasçılar gibi tedirgin bir şekilde hatta sinirlenerek o bölümleri okudum. Gerçekten bu illeten kurtulmak için yine bu illeti kullanan kumarbazları çok iyi anlatmış. Ayrıca eserde şu dikkatimi çekti: Kitaptaki birçok karakterin paraya ihtiyacı var ama kimse bunun için bir şey yapmıyor. Ya kumar oynuyor ya da anadan babadan gelecek serveti bekliyorlar. Aslında dünya üzerindeki birçok insanın yaptığı bir davranış biçimi bu. Hepimiz kolay yoldan zengin olmak istiyoruz. Bitcoin al sat işi, Kripto madenciliği, hisse senedi al sat, iddia oynamak, piyango bileti almak…
Aslında bir anda zengin olan insanlara baktığımızda da hepsi servetlerini hiç bitmeyecekmiş gibi harcayıp sonunda da yine eski hayatlarına geri dönüyorlar kitapta da bu işlenmiş aslında. Gerçekten ilginç, toplumun önemli bir sorununa değinen bir eser.