Eşekli Kütüphaneci, peri masalı tadında akıp giden sürükleyici bir kitap. Ürgüp'te yaşayan Mustafa Güzelgöz isimli kahramanımız, kaymakam beyin ricası üzerine kütüphane memuru olarak göreve başlıyor. Fakat pek gelen giden olmuyor kitap okumaya. Mustafa Bey tipik bir memur gibi akşama kadar oturup söylenmek yerine, bu kitapları herkesin okuması için çözüm yolları aramaya başlıyor. "Madem kimse kitap okumaya gelmiyor o zaman ben onların ayağına giderim." diyerek eşekle köylere kitap götürmeye başlıyor. Tabi bu planı uygulamak o kadar da kolay gözükmüyor. İstanbul'a, Ankara'ya telgraflar çekiyor, mektuplar yazıyor ve kütüphaneye pek çok kitap getirtiyor. Yine de civar köylere kitap götürmek için başka eşekler ve yardımcılar gerekiyor. Mustafa Güzelgöz namı diğer "Eşekli Kütüphaneci" allem ediyor kallem ediyor ve bu sorunun da üstesinden geliyor. Herkes,özellikle kadınlar ve çocuklar da okusun istiyor ve otuzdan fazla köye eşeklerle kitap ulaştırıyor. Onun bu dirayeti ve çabası zamanla herkes tarafından konuşulmaya başlıyor ve Eşekli Kütüphaneci uluslararası bir üne kavuşuyor.
Kurgusu son derece başarılı bir kitapmış derken beni çok şaşırtan bir şey öğrendim eseri okurken. Meğer gerçek bir hikayeymiş anlatılanlar. Ürgüp'te Eşekli Kütüphaneci diye birisi varmış.
Almak isteyene çok ders veriyor Eşekli Kütüphaneci. Eğer bir şeyi yeterince istersen onu elde edebilirsin, tıpkı Mustafa Güzelgöz gibi. Bahanelere sığınmak kolay, mesele fark yaratıp gönüllere girebilmekte...