Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
#Okudum
#KitapYorum
#ÖlümKapanı
#ErkanAksu
#Beyazfilyayınları
#Gerilim
#149sayfa
Her Yazın Ardından..
Aşkın bizi hangi çağda ve yaşta bulacağı belli olmaz. Bazılarını yaşlılık döneminde bazılarını da çocukluk döneminde bulur.
Sizi ne zaman buldu yada buldu mu?
Beni çocukluk döneminde buldu :)
Percy, yaz aylarını ailesi ile birlikte göl evlerinde geçirirdi. İlk gittiği yaz yan evlerinde yaşayan Sam adında bir çocuk ile tanıştı. Tam altı yaz boyunca her göl evine gidişini iple çekti. Çünkü Sam onun ilk aşkı, ilk yaşanmışlıkları, hayata başlangıcıydı.
Altıncı yazın sonunda aralarında yaşanan olaydan sonra herşey tuzla buz oldu.
Percy bir daha göl eve dönmedi.
Sam'i görmedi.
Hayatları başka yollara saptı.
Aradan çok uzun yıllar geçti.
Ta ki bir gece geri dönmesi gereken bir haber alana kadar..
Ve Percy, göl evindeki kasabaya geri döndü.
Döndüğünde, Sam karşısındaydı, bambaşka bir adam olarak.
O aşk yeniden canlanabilecek mi?
Ya da bu aşk hiç mi bitmedi?
Geçmişten ders çıkarabilecek mi?
Herşey bu harika kitapta saklı. O kadar yumuşak o kadar güzel bir kitaptı ki, okurken beni kendine fazlasıyla bağladı. Dili oldukça yalin ve diyologlari olay bütünlüğü kesinlikle harikaydı. Romantik drama sevenlere gözü kapalı onerebilecegim bir kitap.
Sam ve Percy ikilisini ve aşklarını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Domingo yayınları çok işler başarıyor, David Wallace de bu amaça hizmet eden küresel ısınma sorunu hakkında derli toplu bir iş başarmış. Küresel ısınma ile ilgili akılda kalanlar şunlar:
* Dünya kaçınılmaz olarak sona yaklaşıyor
* İnsan medeniyeti yok olacak
* Önlemler alınmazsa insan ırkı dünyadan kalkacak
* Artık+2, +4 değil +8 derecelik
Çamaşırcının Kızı - Küçücük
Merhabalar:) Bugün Türk Edebiyatı'nın büyük ustalarından biri olan Orhan Kemal'in "Çamaşırcının Kızı/ Küçücük" adlı öykü kitabıyla geldim. 2 Haziran büyük ustanın ölüm yıl dönümü. Bu vesileyle yazarımızı saygı, sevgi, rahmet ve özlemle anıyorum. Orhan Kemal'in;
*Gençliğinde Adana'da çırçır fabrikasında işçilik ve
Yazarın yazım dilini çok sevdim. Keşke daha önce kalemi ile tanışsaydım. Duyguları bana çok güzel geçirdi, sanki kitabın baş karakteri ben gibiydim. Keşke karakterin yanında olsaydım kesinlikle ona sarılır, yanında olurdum. Hikayenin verdiği mesajlar çok güzeldi. Yazarın değinmek istediği yerler cidden farkındalık yaratacak cinstendi. Irkçılık ve ayrımcılık konularına değinmesi beni mutlu etti. Shadi'nin aile sorunlarının yanı sıra kalp kırıklıkları da var tabi. Okurken sizde beni anlayacaksınız. Bir çok yerinde ağlamak istedim. Hüzün ve umut dolu bir hikayeydi zaten. Shadi karakterinin hayat hikayesi benim gibi eminim hepinizi çok etkileyecek. Shadi'nin acılarla ve hüzünlerle dolu tarif edemeyeceğimiz bir hayat yaşıyor. Sizinde bu kitabı okuyup onu anlamınızın isterim. Yazarın karakterlerin yaşadığı zorlukları bize aktarma şekline bayıldım. Okurken bazı satırlarını durup düşünmeye çalıştım çünkü hiç birinin yaşadıkları az buz şeyler değildi. Shadi dışında annesine, babasına, kardeşine'de bir umut olabilseydim. Yabancılaşma, kırgınlık, hüzün, aile sorunları, kayıp, özlem, umut, aşk... Dolu bir hikayeydi. Türü sevenlere kesinlikle önerimdir.
Yazarın kalemini sevdim gayet yalın bir dili vardı. Peker karakterini sevip sevmemek arasında kaldım. İkinci kitapta ne olacak bilmiyorum. Kitabın sonu cidden devam kitabı için insanı merakta bırakan cinstendi. Allah'tan ikinci kitap elimdeydi. Yoksa ne yapardım bilmiyorum. Yağmur bana biraz saf geldi ya, önündekini göremiyor bu kız dedirtti. Ama sevdim yinede. Tuna ve İrem karakterleri sevdiğim karakterler arasında oldu. Ben kitapta kimin iyi kimin kötü olduğunu anlayamadım ya. İkinci kitapta her an ters köşe olabiliriz yani. Sürekli herkesten şüphelendim, o mesajları kim yolluyor diye, blog sahibi kim falan diye. Bir Umut'tan bir Peker'den şüphelendim ama ikiside suçlu çıkabilir bilemedim. Kimseye güven olmuyordu. Gizem ön plandaydı bu yüzdende. İkizlere aşırı sinir oldum ya, sevmiyorum ulen. Okuyunca sizde beni anlayacaksınız. Bunun dışında annesi ve üvey annesini de sevmedim, sevmeyeceğim de. Babasına da az sinir olmadım ama neyse. Kitabın bazı eksik yönleri vardı ama yinede sürükleyici bir kitaptı. Böyle gizemin, aşkın içinde bulundurduğu gençlik kitaplarını okumayı seviyorsanız tam sizlik.
