170 syf.
9/10 puan verdi
''Fantastik serileri seviyorum.'' diyen herkesin okuması gereken büyük serinin ilk kitabı. Melnibone'un hastalıklı kralı Elric'in hikayesinin başlangıcı. Kendisi aslında doğarken ölmesi beklenen ve büyülerle hayatta tutulmuş bir kral evladı. Fiziksel olarak oldukça zayıf, çelimsiz bir karakter. Albino ve bembeyaz bir teni var haliyle. Her ne kadar büyüler işe yarasa da hasta olduğu için düzenli ilaç kullanması gerekiyor. Ayrıca çok güçlü bir iradesi var ve dönemin en güçlü ölümlü büyücüsü olacak kadar yeteneğe sahip. Babası öldükten sonra ise tahta çıkıyor ve tabi ki çatlak sesler mevcut. En önemlisi ise kuzeni Yyrkoon. Pek anlaşamadığı kuzeninin kardeşi ise Elric'in biricik aşkı Cymoril. Dönemin en güçlü uygarlığı olan Melnibone her ne kadar eskiye nazaran güç kaybetse de hala tüm dünyanın toplamına denk bir güce sahip. Savaşlar için Ejderhaları bile var. Ayrıca oldukça enteresan element lordları ve şeytani güçler de mevcut. Bazıları Elric'in dostu, bazılar ise pekte öyle değil... Günümüzün en büyük fantastik yazarlarının bazıları (Özellikle Neil Gaiman, Brandon Sanderson, Alan Moore gibi üst seviye isimler) bu serinin ivediyetle okunması gerektiğini söyler. Çünkü Elric karakteri pek çok kitap karakterine ve ırkına ilham kaynağı olmuştur. Game of Thrones'ta Targaryen ailesi, Kara Elf Serisinde Drizzt Do'urden(Unutulmuş Diyarlar gibi tarihin en büyük serilerinden birinin baş karakteri.), Ejderha Mızrağı serisinde Büyücü Raistlin (Drangonlance serisinin baş karakteri ki seri efsanedir.) bunlardan bazılarıdır.
Melnibone'lu Elric Destanı
Melnibone'lu Elric DestanıMichael Moorcock · Altıkırkbeş Basın Yayın · 199960 okunma
355 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Diyebileceğim tek şey dünyayı çocuklar yönetsin. Kitabın sade,belirli yönde ilerleyen dili var ancak iletmek istediği tek bir mesaj var. Bu dünyanın toprağını hepimiz paylaşıyoruz ve bu dünyada herkese yetecek kadar her şey bulunmakta, ayrımcılık,ötekileştirme, birini birinden teni sırf siyah ya da beyaz diye ayırmanın hiç bir mantığı yok. İnsan sadece insan olabildiği kadar bu dünyada vardır. Kitapta yazarın değindiği bir konu çok hoşuma gitti. Kimse kimseyle eşit değil diyor. Ve bu konuya sonuna kadar katılıyorum. Biri birinden daha zeki, biri şartları itibariyle daha zengin,biri daha torpilli, biri daha güçlü, biri daha yetenekli, bir kadın diğerlerinden daha güzel kek yapabilirdi. O yüzden kimse kimseyle eşit değildi. Yani dünya acımasız ve adaletsiz bir yerdi... Hiçbir zaman tam adalet ne sağlandı ne sağlanabilecek.. Ne kadar kızsam da ne kadar kabul edemesem de dünya denilen yer böyleydi. Yani velhasılı kelam çocuklar kadar saf, din,dil,ırk ayrımı yapılmayan, statü ayırımı yapılmayan çiçek gibi bir dünya diliyorum. Ha bir de vicdan diliyorum, herkese yetecek kadar vicdan.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,9bin okunma
Reklam
84 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
“Şiir çıplak bırakır yoksa nasıl duyulur dünyanın teni” . Asuman Susam’ın ilk eseri değil plasenta ancak benim dizeleri ile tanışma kitabım oldu. Bu dizeler ki sessizliğe inat yükseliyor, göğe varmasa da onun yolunda gitmenin vermiş olduğu saf inançla. Ve şu dizenin sadeliğindeki kovuğa yerleşmek ne güzel olurdu: ‘kuğu değil bir kurguyuz hepi topu’ . Plasentadan beslenen beden, dil, ses üçgenindeki kelimeler..
Plasenta
PlasentaAsuman Susam · Everest Yayınları · 201848 okunma
436 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Srebrenitsa Katliamı!
Milletçilik denildiğinde Türk’ü de, Fransız’ı da, İngiliz’i de Amerikalısı da mangalda kül bırakmaz. Çünkü hepsi alnına yapıştırılmış bir bayrakla doğmuştur dünyaya. Sonra da ülkesinin politikalarına göre şekillenir hayatı, hayalleri, kariyeri. Okuduğu kitapların bile ülkesinde basılıp basılamayacağına ülkesinin hükümeti karar verir. Dünya
Son Tanık
Son TanıkGlenn Meade · Kırmızı Kedi Yayınları · 2014716 okunma
368 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
‘Çocukluğunun ilk yıllarından beri istemiş olduğu tek şey özgür olmaktı: Siyah değil, hatta beyaz da değil, sadece kendi başına ve özgür olmak. Amacı, kaderinin düşman bir dünyanın cahilce, nefret dolu niyetleri tarafından değil, insani olarak mümkün olduğunca, kendi kararıyla belirlenmesiydi. Bundan başka koşullardaki bir yaşamı neden kabul etsin?’ 1950’lerin amerikasında insanların kaderinin ve yaşamının cilt rengine göre önceden belirlendiği dünyada, kendisine çizilen yolu reddeder yeşil gözlü ve açık renk teni olan ‘zenci’ Coleman Silk. Önce siyahların alınmadığı deniz kuvvetlerine girer. Ardından ailesini ve köklerini geride bırakır ve beyazın da beyazı bir üniversiteye devam eder. Bireyciliği ve özgürlüğü merkeze koyduğu hayatına öğretim görevlisi olarak devam eder. Küçük bir amerikan kasabasındaki üniversitede dekanlık yaptığı dönemde, fakültede değişimi başlatır. Cesur ve keskin davranışlarıyla üniversitedeki oligarşiyi neredeyse yıkar. Bu arada kendi düşmanlarını da yaratır. Ve 1998 de üniversite tarihindeki en saçma en temelsiz ve en ‘aptalca’ sebeple ırkçı damgası yer. Başlatılan cadı avına benzer soruşturma Silk’in hayatındaki geri dönülmez yıkımın başlangıcı olur. Philip Roth’un diğer kitaplarından tanıdığımız yazar Nathan Zuckerman anlatıyor hikayeyi. Geçmiş ve şimdiki zaman arasında git gellerle anlatılıyor Coleman Silk’in hayatı, bu arada hem yakın amerikan tarihi hem de toplumun bilinçaltı gözler önüne seriliyor.
İnsan Lekesi
İnsan LekesiPhilip Roth · Ayrıntı Yayınları · 2011107 okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi 2. cilt inceleme yazisi
Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi 2 güzel bilgiler içeriyor. Okudukça bilgilendiğinizi hissediyorsunuz. Bu ciltte bazi sorularin cevabi verilirken evrim etrafinda çok dönülüp durulmus bu gereksiz geldi bana. Sorularin cevaplari kisa olmakla birlikte doyurucu nitelikte Herkesin gönül rahatligi ile okuyabilecegi bir kitap. Bu cilttin içindekiler 1.
Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2
Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2Tamer Korugan · Aykırı Yayınları · 200282 okunma
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.