Her insan hayatıyla aslında yeni bir bakış açısı sunar bizlere. Toplumun kenarına itilmiş, yüzlerine tebessüm bile edilmeden iğrenilerek geçilen, umursanmayan, değersiz görülen, hakkında en ufak bilgi sahibi olunmayan ya da çaba sarfedilmemiş insanların hayatına değinir. Günlük yaşam dilinin argolarıyla edebi amacı güdülmeksizin yazılmış diptekilerin hayatini anlatan bir kitap. Rahat köşelerinde kitabını okuyan, içeceklerini içenlerin sadece okuyabilecekleri ama tecrübe edilmesini zamanın göstereceği bir hayat kurgusuda diyebiliriz. Gerçeklik oranı yüksek çünkü büyük şehirlerde yaşanma olasılığı yüksek. Varoluş sancısını derinliklerde hissedememiş insanların anlayacağı bir kitap değil. Çukurda yaşayan sürekli kısır döngüde savrulanlarin hikayesi. Kitabı okurken yaşıyorsunuz o zaman diliminde. Bizler rahat bir şekilde amma da yazmış ha deyip geçiyoruz ama bu kitaplara anlatılanları yaşayanlar var. Puan olarak belki yüksek olmayabilir. Empati açısından size çok şeyler katacağından eminim. Anlaşılmak bence bu dünya da çok zor olan birşey. Yazarın ilk kez bir kitabını okudum. dili akıcı, sürükleyici, durudur. Tavsiye ediyorum.