Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Olumlu anlamda <cirmi küçük cürmü büyük> bir kitap
Kitabı çok beğendim siz değerli kardeşlerime aşkla şevkle tavsiye ediyorum. Merak edenler için alıntılarım acizane tavsiyemdir. Konusu:
İnsan akıl, irade sahibi ve sorumlu bir varlık. İnsanın varlık sahasındaki kendini ortaya koyma biçimini onun sahip olduğu inanç ve değerler belirler. Kendi hayatının rotasını belirlemek ve bir anlamda kendi hikayesini yazmak insanın uhdesindedir. Kişinin yaşama yüklediği anlam, ideal ve inançları onun hikayesini oluşturur.
Yeni şartlar yeni kavramları da beraberinde getirmiştir. Kanadalı yazar Marshall McLuhan’la birlikte gündeme gelen ‘küresel köy’ bunlardan biri biridir. Bilhassa elektronik iletişimin yaygınlaşması, sosyal medya ağlarının insan hayatının büyük bölümünü meşgul etmesi ile birlikte bu süreç daha da hızlanmıştır.
İnsanın adeta öğütüldüğü, Özgürleştirme adına tek tipleştirilen bir süreç olanca gücüyle yürütülmektedir.
İnsanın arzu ve heveslerinin öne çıkarıldığı, her türlü istismarın yapıldığı bu süreç bizim bebeği ve gerekli mukavemet yapılmadığı taktirde maalesef kayıplarımız her geçen gün daha da artacaktır.
Bu çalışma, bireylerin ve toplumların hayatlarını bu ‘ETKİ AJANLARININ’ tesirini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bilhassa kendi değer ve anlam arayışının oluşturma sürecinde olan genç dimağlar için bu çeşit saldırılar olumsuz yönde etki alanı oluşturmaktadır. Her türlü uygulanan yöntemlerle, Düşünme ve sorgulama kabiliyetini kaybetmiş, küresel sistemin adeta aracı olmuş nice kayıp nesiller ortaya çıkmaktadır. (Editör’den)
KORKMA İYİLEŞECEĞİZ
.
Kitabı yazmasının en önemli sebeplerinden biri olan kişinin duygularını başkalarıyla paylaşmasının zorluğu ve maddi yetersizliklerden terapi alamaması göz önünde bulundurulunca, ne kadar anlamlı bir çalışmaya adanmış dedim. Kişinin kendi kendine çalışmalar yaparak kişisel gelişim ve ruh sağlığına yatırım yapması değişimleri adına son derece gerekli zamanımız şartlarında. İşte bu kitapta terapiye gitmeden sağlıklı bir ruha kavuşmak ve ruh sağlığımızı korumak adına bir rehber adeta.
Fark et.
Deneyimle.
Tekrar et.
İster kötü hisset, ister kolaymış de. Amaç yaptıklarının hayatının rutini olmasını sağlamak. Bunu sağlarsan herşey çok daha keyifli olacak yaşamında.
Duygularımızı sözel ya da yazarak ifade edelim.
Uykumuza ve melatonin salımına önem verelim.
Hareketi yaşamımıza katalım.
Bir şeylere inanarak hayata tutunalım.
Rutin dışına çıkarak beyni şaşırtalım.
Travmalardan kurtulmayı unutmayalım.
Acı çeksen de yas tutman gerektiğini unutma.
Bağ kur ki oksitosin salgılansın.
Yalnız kal, kendini sev ve dedikodu yapıp analiz ederek bilinç dışının neyle uğraştığını bul.
Vee z raporunu oluşturarak hayatın tüm renklerinin tadına var.
Dipnotları ile, olumsuz duyguları sürekli bilinçdışına iterek iyi hissetmeye çalışmanın, yaratıcılık ve üretkenliği azalttığını bu kitaptan öğrendim, kendime kattığım daha pek çok şey gibi. Sizlerde okuyun, farkına vardıklarınızı özümseyerek, bilmediklerinizi de heybenize katarak daha güçlü bir yaşam için ayağa kalkın . Keyifle
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #Asal adlı bir eser ile geldim.
Size gerçekten çok güzel ve farkındalık yaratacak bir kitabı anlatacağım. Tabi anlatmaya nasıl başlayacağım bilmiyorum. İnsanı bu denli etkisi altına alan bu kitabı nasıl anlatacağım? Ne kadar söylersem o kadar eksik kalacak.
Bazı tercihlerin sonuçlarını görmeden bilemeyiz iyi bir
Nermin Yıldırım ın tüm kitaplarını büyük bir keyifle okudum. Zor günler için ayırdığım son kitabı buydu. Maalesef ilk defa aradığımı bulamadım. Diğer kitapları 2 günde bitirirken bunu okumam 10 günümü aldı. Dil her zamanki Nermin Yıldırım dili, ona bir şey demek mümkün değil. Yalnız konu çok dağınıktı. Pek çok kişinin gözünden anlatılan bu hikayeyi bu kadar dallandırıp budaklandırmaya gerek var mıydı emin değilim.
Veysel neden öyle pat diye hikayeden çıkıp gitti, Bünyamin, Bülent gibi karakterlerin detayları o kadar gerekli miydi? Bunun yerine Eyüp ün hislerine daha çok yoğunlaşılabilirdi. Sonu çok basit bitti örneğin, Eyüp ün bir kağıt parçasına not yazıp sırra kadem basması hiçbir açıdan kabul edilebilir değilken Pilar ın sorgusuz sualsiz Eyüp ü bağrına basmasını gerçeğe uygun bulmadım.
Nermin Hanım benim için çıtayı çok yükseklere çıkardığı için belki de, bu kitap benim için kendisinin yazdıkları arasında son sıraya yerleşti.
''Tek istediğim kimseye yük olmadan yaşayıp gitmek.''
Bazı kitaplar okurken acı verirmiş. 2 sene önce başlayıp yarım bıraktığım bir kitaptı. Bazı kitapları okumak için doğru zaman gerekli. Gazap Üzümleri de benim için öyle oldu. Doğru zamanda okuduğum bir kitap. Okurken öyle hüzünlendim ki yeter artık çektiğiniz bu sıkıntı dedim.. Kitap 1959 Dünya Ekonomik krizi anlatıyor. Küçük toprak sahipleri bankalar tarafından hüsrana uğramakta. Açlık, sefalet, yoksulluk, zorbalık gibi her türlü kötülüğe maruz kalıyorlar ve bu yüzden göç ediyorlar. Keşke göç ettikleri yer iyi olsa lakin oranın da hiçbir farkı yok. Milyonlarca insan Kalifornia'ya göç ediyor. Kapitalizmi bu kadar güzel ele alan başka bir yazar tanımıyorum. John Steinbeck ''Fareler ve İnsanlar'' ve ''Cennetin Doğusu'' kitaplarını çok severek okumuştum. Bu kitabı hakkında biraz önyargılı davranmıştım çünkü okuyan herkes çok sıkıcı yazmış ama ben öyle düşünmüyorum. Tabi ki kitabı doğru zamanda okuyorsanız. Dönem filmleri ve kitaplarını çok sevdiğim içi bu kitap da çok başarılıydı. Kitapta sıkıldığım tek yer araba markaları ile çok detaylı ve uzun bilgi verilmesiydi. Steinbeck çok etkileyici unutulmaz bir eser yazmış. Okuma listesinde olan herkes bir an önce okumalı. Şimdiden keyifli okumalar...
Ölümsüz Aile
Babbitt, bu öyküsünde ölümsüzlüğün bir lütuf mu yoksa bir lanet mi? olgusuna vurgu yapar.
Kainattaki dengeyi anlatan güzel bir eser. Çocuklara okuttuktan sonra onlarla birlikte ana fikri ve yardımcı fikirleri açık hâle getirmeliyiz. Tek başlarına okuyup bırakmasınlar. Etkileşimli okuyalım. her ne kadar çocuklara göre yazılmış olsa da erişkin bakış açısıyla farklı anlamlar bulacağınız hoş bir roman.
Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile...Winnie, Treegap kasabasındaki güzel bir korunun sahibinin kızıdır. Mae Tak ise her yıl aynı yerde oğullarının gelişini gözleyen bir annedir. Winnie bir sabah koruya gezmeye çıkmaya karar verir ve karşısına Miles çıkar. Miles, bir ağacın kökünden su içer. Merakına yenik düşen Winnie de Miles'ın yanına yaklaşıp, o sudan içmek ister fakat Miles, kardeşi Jesse ile birlikte ona engel olur. Ardından Mae de gelir, inadından suyu içmeye çalışan Winnie'yi o saatten sonra hiç ummadığı bir hikaye beklemektedir...
Tuck ailesi ölümsüzlük pınarından içmişler ve ölümsüz olmuşlardır. Yıllarca saklamayı başardıkları bu sırlarını küçük Winnie tarafından tesadüfen öğrenir. Ve başlarına türlü türlü macarlar gelir...
Kitap insanoğlunun bilinmezliğe olan hırsını çok sade ve güzel bir şekilde anlatmış. Ulaşılmaz olanın çekiciliği ve ölümün bile ne kadar gerekli olduğunu göstermiş.Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar diliyorum.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
24.02.23 Cuma- 02.03.23 Perşembe 17:46
Sami Baran
Filiz
Bülent
Adil
Clara
Kitap bakıldığında aynı sayılabilecek sürgün edilen politik mültecilerin hayatına özgün ve biricik bir bakış açısı sağlıyor.
Bir kedi, Sirikit, aslında roman kahramanının hayaliymiş tıpkı o geyik gibi.
Bir ölüm, filiz'in ölümü, nişanlısının ölümünden acı çekiyor
Bir adam, emekli bir bakan, vatanın bütünlüğünü korumak adına, terörist sayılıp öldürülen insanların arkasında durmuyor.
Yazar bir arkadaşının hayatını bütün yönleriyle yazıyor, arkadaşı ise gerekli gördüğü düzeltmeleri yapıyor ve her bölümün sonuna ekliyor.
Kitabın anlatımı akıcı ve dönemin siyasi görüşlerini içinde barındırıyor.
Üzücü bir hikayesinin olduğunu söyleyebilirim.
Merhamet, acıma duygularının yanı sıra nefret, öfke, sorgulama da hissediliyor.
Affetmek ve öldürmek arasındaki ikilemi sunuyor.
12 Eylül günlükleri/ Tank Sesiyle Uyanmak
Kitap Hakkında Ayrıntılı Değerlendirmem / 12 Eylül Hakkındaki Düşüncelerim ve Araştırmalarım
Öncelikle Kitabı okuduğum süre zarfında çok fazla fikir değişikliği yaşadığımı belirtmek isterim.
Yazarın tutum ve tavrının etkisinden ziyade Kenan Evren’in tam olarak çözemediğim davranışları, Bülent Ecevit’in ülke içindeki ve dışındaki tavırları,
