Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
432 syf.
·
Puan vermedi
Gülçehre babasının bitmek bilmeyen acımasızlığına dayanmaya çalışsa da bir süreden sonra artık bunun kendisine eziyet etmekten başka bir şey olmadığını fark eder. Aslında uzun zamandır da farkındadır. Babası sadece kendi kariyerini ve itibarını düşünen bencil bir adamdır. Kızının hayatına yön vermek pahasına onu kendi emir eri gibi kullanmaya çalışır. Bir gün tesadüfen tanıştığı Evren ile yolları kısa bir süre sonra başka bir şekilde yeniden kesişir. Sınav dönemi gelene kadar Evren, Gülçehre ile ilgilenecek ce bu sayede hem ailesinden uzak kalacak hem de sınava daha iyi odaklanıp kendi isteği yönünde hareket edecektir. Babası buna ikna olmasa da mecbur kalmış ve izin vermiştir. Bundan sonrası aslında Gülçehre için daha değişik ve farklı olacaktır. Hayatına ansızın giren bir adamla aynı evde aynı kursta kendisine yeni bir yol çizmek için aynı yolu yürümeye başladığında işin içine duygular da girecektir.
Merhaba. Bu ay bir diğer okuduğum eser, Nikolay Leskov'un Büyülü Gezgin'i oldu.
7 öykü ve Walter Benjamin'in özenle hazırlamış olduğu bir sonsöz bulunuyor.
Benjamin, sonsöz'de hikâye anlatıcılığının önemini vurgular. Binyıllar boyunca anlatıla gelen hikâyelerin artık kaybolmaya yüz tuttuğunu, ilginin azaldığından bahseder.
İnsanın Anlam Arayışı - Viktor E. Frankl
Cumhuriyetin bir kulu olmak uğruna, bir aydan daha ziyade gündür, koşturup duruyordum. "11 Mayıs - Cumartesi" günü, her şey noktalandı ve ben, yeniden yıldızlara bakmaya başladım. Saliselerle; kıl payı kaçan vapurmuş yahut direkten dönen topmuşcasına bu iş de güme gitti. Ayakkabılarımın o kadar fazla kayacağını kestiremedim! Bir dilcik
İçe dönük insanların hayatta kalma rehberi
Anlaşılmak bu dünyadaki en güzel şeydir. Gözde Attila size bilimsel bir kitap vaadinde bulunmuyor, ancak bir içe dönükseniz sizi anlayabileceğini söylüyor. Gözde Attila içe dönük bir insan ve ergenlik günlerinin başından beri içe dönüklüğünün ona verilmiş bir ödül mü yoksa ceza mı olduğunu araştırıyor. Hatta bu araştırmaları o kadar ileri gidiyor ki kendisi psikoloji okumaya karar veriyor. Yazar, kitabın bir kısmında Google’a “içe dönük insan” yazmamızı rica ediyor. Çıkan sonuçların çoğunun iç karartıcı görseller olduğuna dikkat çekiyor. Yazar kitap boyunca bize içe dönük olmaktan kurtulmayı değil, içe dönüklüğümüzü kabul ederek bununla nasıl en iyi şekilde yaşayabileceğimize dair ufak tavsiyeler veriyor. Bilimsel bir kitap değil. Onun tavsiyelerini ciddiye alıp almamak size kalmış. Bu kitap daha çok başarılı olmuş bir içe dönük insanın öyküsü. Bir yüreklendirme kitabı. Ben anlaşıldığım için mutlu oldum çünkü hayatım boyunca içe dönük yaşadım ve bundan sonra da böyle yaşamaya devam edeceğim.
Aleme yayılsın, Aşkın Nuru,
Uyandır nuranı, uyandır umudu,
Aşka düşenin, yoktur gururu,
Allah gönlündekini, sana verecek.
Merhabalar
Ramazan ayından yeni çıkmışken,nefsimizi terbiye ile geçen bir aydan sonra huzurunuza huzur katacak bir kitap önerisiyle geldim. İçeriği öyle dolu ki çok beğendim. Yaradılış gayemizi hatırlamamızı, kalbimizi gerçek
''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Balıkçı Ve Oğlu
Günümüzün en çok okunan yazarlarından olan Zülfü Livaneli; hem siyasetçi, hem şarkıcı, hem senarist, hem yazar olması dolayısıyla çok yönlü bir kişidir. Bu durum romanlarına ekstra duyarlılık olarak yansımaktadır.
Balıkçı ve oğlu sade bir dille yazılmış, akıcı, bazı yerlerinde gereksiz ayrıntıların verildiğini düşündüğüm ama ilgiyle okuduğum bir
"Kamelyalar, popüler olmayan çiçeklerdir. Güller kadar sevilmezler. İnsanlar, lalelere ve zambaklara duydukları özlemi kamelyaları duymazlar." notuyla yazmaya başlayan Sarah Jio kendisine karşı yıllardır sahibi olduğum tüm önyargıları, tek kitabı ile silmeyi başardı. Meğerse Jio çoğu 40 yaş üstü kadının izlemekten zevk alacağı tarzda pembe diziler değil, bugün ile geçmiş arasında çiçekli bir bahçeyi yazıyormuş.
Yoksul bir ailenin kızı olan Flora, bu yoksulluğa son vermek üzere gelen çiçek hırsızlığı teklifini geri çeviremez ve 60 yıl sonra bile gizemini koruyan bir kişiye dönüşür.
Kitap birkaç sayfa 1940'ları, birkaç sayfa 2000' leri kısa kısa anlatan bölümlerden oluşuyor. Her yeni bölüm eskisinin heyecanını içinde barındırarak başlıyor. Ancak her dönem o kadar kısa anlatılmış ki geçmişten günümüze geçişin birkaç sayfada bir oluşu adaptasyonu biraz zorlaştırdığını düşünüyorum. Bundan ve sondaki tesadüfi olaydan ötürü birer puan kırıyor ve nihai puanımı açıklıyorum :D
8/10
432 syf.
·
Puan vermedi
Callie 15 yaşında üvey babasının bir süredir devam eden istismarına dayanamamış ve onu öldürmüştür. Cesetten kurtulmak için Pazarlıkçı olarak bilinen Gece Kralı Des'ten yardım ister. Des her yardımın ardından bir iyilik istemektedir ama Callie'den bir iyilik istemez. Bu tanışmalarının ardından geçen yedi yılın sonunda üç yüz yirmi üç tane iyilik borcu vardır Callie'nin Des'e. Des yıllar sonra çıkıp geldiğinde Callie ne için geldiğinin farkındadır. İyilikleri istemeye gelmiştir ve bundan sonra hayatı değişmeye başlar. Doğaüstü aranan listesinde olan Des artık onun yanındadır ve bir süre de gitmeyecek gibidir. Gerçi gitmesini de isteyip istemediğini bilmemektedir.
Masumiyet Müzesi - Kemal Bey'in Sarsıcı Aşkı
''Hayatımın en güzel anıymış, bilmiyordum.'' syf.11
Her şey, Kemal Basmacı veya Kemal Bey'in bir gün nişanlısı Sibel ile birlikte Nişantaşı'nda gezerken nişanlısının Şanzelize Butik'in vitrininde bir çanta görmesiyle başlıyor. Ertesi gün butiğe çantayı almaya giden Kemal Bey akrabası olan Füsun'un orada
