Çocuklar için fantastik kitapları özellikle hayal dünyasını genişlettiği ve maceralı oldukları için tercih ederiz. Kapağa baktığınızda yine bunları vadettiğini görebiliyorsunuz ama içerisinde nasıl bir hazine olduğu anlaşılmıyor. Şöyle ki, yazarımız çocuklara ve biz yetişkinlere sadece renkli bir kurgu sunmuyor. Bu kurguyu; bilgiler, araştırma verileri ve çok çeşitli çözüm önerileriyle destekleyerek, son derece renkli ve okunulması gerekenler arasına ekliyor.
Kerem'in maalesef çöpe bıraktığı bir poşet bayat ekmekle başlayan macerası, kuzeni Ecem'den istediği yardımla, ikilinin hem öğrendiği hem de Farsi ile mücadele ettiği deneyimler zincirine dönüşüyor. Farsi kim, kitabın kapağındaki ejderhamız Nan neden tutsak, hepsi okudukça çözeceğiniz bulmacalar. Ama konu ile ilgili kısaca bilgi vermek gerekirse; ekmek israfından, geri dönüşüme; çocukların tanımadıkları yabancılardan yiyecek almaması ve onlarla hiçbir yere gitmemesi konusuna kadar çok çeşitli mesajlar içeriyor. İsrafın sadece ekmek ve yiyeceklerle yapılmaması, özellikle zaman israfına dikkat çekilmesi de önemli noktalardan.
İçerikten anlaşılacağı üzere, tüketim çılgınlığına kapılan biz yetişkinlerin de okuması lazım diyebileceğimiz bir kitap. Anlatım ve kurgu son derece akıcı ve keyifli. Yani sadece mesaj vermeye odaklı değil. Çocuklar hem eğlenecek, hem de belki Kerem ve Ecem'in görevlerini gerçek hayatta da deneyimlemek isteyecek. Bayat ekmekle yapılan bir tatlı tarifini denemek için gönüllü olacaklarına eminim. Böyle güzel bir kitap okunmalı, kesinlikle tavsiyemdir.
