"Her şeyin kaynağında sevgi var, aşk var..." demekte Adem Saraç. Kitap, Hz. Vahşi' nin hayatını konu alıyor.
Hz. Vahşi müslüman olmayan bir köle. Bir gün Cübeyr ve Hind, Hz. Vahşi' yi çağırtıp ondan Peygamber Efendimizin amcası Hz. Hamza' yı öldürmesini istemişlerdir. Bunun karşılığı olarak Cübeyr hürriyet ve Hind mülk verecekti. Hz. Vahşi bu teklifi kabul ederek Uhud savaşında Hz. Hamza' yı mızrağı ile öldürüyor ve artık hür ile zengin olduğunu düşünüyordu lakin kimse onu Hz. Hamza' yı öldürdü diye itibar göstermiyordu. Zengin bir köleydi yine...
Hz. Vahşi bir gün Hz. Bilal' i, kabenin üstünde ezan okuduğunu görür ve etkilenir. Müslüman olma kararı alır ve Peygamberimizin yanına ağlayarak, sürünerek gider, af diler. Peygamberimiz ona kendisine gözükmemesini emreder çünkü ne zaman onun yüzüne bakarsa amcasını hatırlıyordu. Hz. Vahşi Peygamberimizin yüzüne bakmamanın verdiği kahır ve üzüntü ile yaşamıştı ve onun Gülyüzüne bakmadan peygamberimiz vefat etmişti. Hz. Vahşi çok mükemmel bir müslümandı ve her zaman bir şeyler yapmak ile meşguldü. Ama her zaman üzüntüleydi Gölyüzünü görmediği için, hatta mezarına bile bakma cesareti bulmuyordu.
Bir savaşta Peygamberimizin nefret ettiği ve kendisini peygamber olarak nitelendiren Müseylime' yi öldürür ve rüyasında Hz. Peygamberimizden onun yüzüne, kabrine bakmak için izin ister ve onay alır, o an hemen gidip Peygamberimizin mezarına sarılıp özlemini, hasretini ağlayarak giderir. Rabbim hepimizin o Gülyüz' e bakmamızı nasip eder İnşAllah...