Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
160 syf.
10/10 puan verdi
İlkokul seviyesinde, çocuklar için başlangıç kitabı niteliğinde. Ara ara sayfalara resimler de eklenmiş. Birkaç sayfa ayırıyor her peygambere, çok ayrıntılı anlatmıyor. Kafa karıştırmadan genel bilgi düzeyinde.Önce kendim okuyup oğluma sonra okutuyorum. Anlatımını beğendim tavsiye ederim.
85 syf.
1/10 puan verdi
Deli kuş bilir misin nedir
Türküler kadar sevdalanmak
Duyabilmek yüreğinde
Bir depremin uğultusunu
Suya düşen bir karanfilse yüreğin
Bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm
Vursun seni o taştan bu taşa
O çağlayandan bu çağlayana sürüklesin
Kavgadan uzak kalmışsan
Sevdadan da uzaksın demektir
Devinmez yüreğinin mağması
Çatlamaz sabrın karataşı unutma
Babaları yakın arkadaş oldukları için küçüklükten beri her anlarını beraber geçiren iki arkadaştır Nehar ve Ateş. Ama Nehar için bu arkadaşlık on altı yaşından sonra sıradan bir arkadaşlık olmaktan çıkmıştır.
Yıllarca hiç kimseye birşey söylemeden ve belli etmeden aşkını içinde yaşayan Nehar, Ateş'in bir kız arkadaşı olduğunu öğrendiğinde
368 syf.
·
Puan vermedi
Serseri karanfiliniz Ece Nehar Erarslan size mutlu ömürler diler. :)
Sellamm millet. Ben deli dolu bolca belalı bir kızın hikayesini okudum.
Evet cağnımız Nehar başına bela almadan duramayan kızımız. Ve tabiki sessizlik abidesi Ateşimiz...
Her şey tarihi eser bir saatle başlıyor. Deli kızım Nehar da polise gitmek yerine belayı kendi üstleniyor bir nevi
Acayip eğlenerek okuduğum, ancak Ateş'in sessizliğinin sebebini öğrendiğimde bir kac gözyaşımı feda ettiğim bir kitapdı.
Yazarın kalemi akıcı. Sıkmadan ilerleyen bir kurgu.
Beni en çok etkileyen Nehar'ın sahilde Ateş'e açıldığı sahne ve Ateş'in sessizliğinin sebebini okuduğum kısımlardı.
Tatlı hoş bir kitap. Tek solukta bitirebilirsiniz
Başı bir türlü beladan kurtulmayan,sakar,muzır ve pek sevimli kızımız Nehar. Sessiz, ilgi çekici ve kendi dünyasında yaşayan oğlumuz Ateş. İkili çocukluklarından beri ailelerinin dostluğu sebebiyle bir aradardır. Nehar deli gibi sevdalandığı Ateş'in başka biriyle beraber olduğunu duyunca bir anda #istanbul 'dan #izmir 'e yüksek lisans yapmaya gider. Bir hışımla gittiği İzmir den bu sefer büyük bir korkuyla Istanbula döner. Lakin bu sefer korkusu sağlamdır. Çünkü çocukluk ve gençlik dönemlerinde yaptığı muzır hareketler ve bulaştığı tüm belalar şuan da başına açtığı işten çok hafiftir. Bu sefer bu beladan kurulması için yapması gerekenler tam olarak neydi? Peki Ateş bu işin neresindeydi?
Açıkçası başındaki belayı öğrenene kadar yazar başlarda bizi baya kıvrandırırken, ortalarda olay alev aldı ve sonda nahif bir duruma döndü. Kafanız karıştı değil mi? Emin olun benimde. Yazarımızın daha önce de bir çok kitabını okudum ve hepsini ayrı ayrı sevdim lakin bu kitapta kız karakterimizin özgüvenine, dik duruşuna hayranken, aptal aşık halleri beni biraz sinir etmedi desem yalan olur. ️Ateş'in uzak durma sebebini anlıyorum ama fazla yanlış anlaşılma kurbanı olmuşlar gibi geldi bana. Ama kitaptaki dostluk teması, nahif bir sevda ve en önemlisi komedi çok keyifli işlenmişti.Nehar'ın bir çok haline kahkahalar attığımıda itiraf etmiş olayım.
Kitabın içeriği Sabahattin Ali'nin eşi Aliye ve kızı Filiz'e yazdığı mektuplar.Sayfaların yarısında da mektupların orjinal fotoğrafları yer alıyor.Dolayısıyla bir kaç saat içerisinde bitirebileceğiniz bir kitap.Mektuplar Sabahattin Ali'nin Aliye Hanımla nişanlılık döneminden başlıyor,ki bu mektuplarda çok aşık bir adam gördüm.Sonraki mektuplar evlilik dönemine ait.Bu mektuplarda da evliliğin getirdiği sorumluluklarla ve Sabahattin Ali'nin yaşadığı zorluklarla yazılan satırlar olduğu için duygu yükü ilk mektuplar gibi değil.Nişanlıyken "Sana neler yazayım ki sen neşe içinde yüzesin" diyen Sabahattin Ali'den, "Sana iki teneke yağ gönderdim,biri rafine,öteki Ayvalık" diyen Sabahattin Ali'ye geçişini de okumuş oldum.Tabi bir de Ankarada olduğum için,Sabahattin Ali'nin de bir zamanlar Karanfil Sokakta evinin olduğunu okumakta ayrı bir duygu oldu.Mektup içeren kitapları okumayı nedense çok sevmem,hep insanların özeline girmiş gibi hissederim kendimi,bir rahatsızlık kaplar içimi.Kitabı okurken aynı his içimi kaplasa da,bir yandan da merak duygusuyla okudum.Nişanlı,evli,baba,mahkum Sabahattin Ali'yi tanımış oldum.
