Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun okuduğum ilk romanı. Kitap üç ayrı kuşak arasındaki görüş, duygu ve yaşayış ayrılıkları dile getiriliyor ve bu ayrılıklar da ailenin çözülme sebebidir.
Naim Bey konağın sahibidir. Geçmişten gelen bir zenginliğe sahiptir. Artık konağında emeklilik ve yaşlılık hayatı sürmektedir. Ancak ekonomik durumu eskisi gibi iyi değildir ve ekonomik durumu gitgide kötüye gitmektedir. Naim Bey konakta kızı, damadı ve iki torunuyla beraber yaşamaktadır. Kitap, dönemin romanlarında çokça işlenen modernleşmeyi şekilcilik ve tüketim çılgınlığından anlayan, özenti züppe tipini daha çok kız torun Seniha üzerinden ele almaktadır. Seniha, istek ve arzuları için her daim daha çok şey yapsa da yetersizlik duygusu daha da artıyor ve doyumsuzluk girdabına daha da fazla saplanıyor. Naim Bey de her ne kadar Osmanlı dönemindeki Tanzimat modernleşmesi kuşağından olsa da artık yeni dönemde çağdışı kalmaktadır.
Kitapta, bir taraftan ülke olarak Çanakkale Savaşı'nda çarpışmalar tüm şiddeti ile devam ederken, diğer tarafta İstanbul'un üst sınıfındaki insanların, zevk sefa düşkünlükleri arasındaki çelişki çok güzel ortaya konulmuş. Bir tarafta ülke varlık yokluk mücadelesi verirken, diğer tarafta bu bunalımlı ortamda, İstanbul'un üst sınıf insanları ticari üçkağıtçılıklar, evlilikler vs. yoluyla para kazanıp Avrupa ülkelerine kapağı atma derdindedirler.
Kitabı beğendim. Tavsiye ederim, keyifli okumalar.