96 syf.
5/10 puan verdi
Kurbağalar Aristophanes
İsmi Kurbağalar olup sadece bir yerde ortaya çıkan ve vıraklama deyince çekip giden sonrasında da ismiyle pekde alakası olmayan bir oyun. Dionizos(ki kimilerine göre tiyatronun babası), yolculuğa çıkıp Aiskhylos ile Euprdes i kapıştırıp duruyor. Oyunda başarılı bulduğum kısımlar ise tiyatronun çıkışı,tarzına dair yorumlar. Arada siyasilere de sağlam giydiriyorlar bu arada. Son olarak da oyun bana Eşşek Kırpmak deyiminin olmayacak işlerle uğraşmak dendiğini öğretti. Dipnot:Aristophanes yetkili bir abi olabilir ama bu adamın oyunlarını okurken cidden uykuyla kavga ediyorum,olmir olmir olmir:)
Kurbağalar
KurbağalarAristophanes · Mitos-Boyut Yayınları · 2011112 okunma
250 syf.
4/10 puan verdi
Öğrencilerim için almıştım. Ancak beklentimi karşılamadı kurbağa türlerine çok fazla yer vermesine rağmen yaşam döngüsü geçiştirilmiş sanki. Amfibik gibi bilimsel kavramlar var ama bu da örneklendirilmemiş ben daha dolu dolu bir kitap bekliyordum. Bu kitapla kurbağalara dair doyurucu bilgiler öğrenmek değil de kurbağalara karşı bir merak uyandırmak mümkün olabilir. Espirili bir dil kullanılmaya çalışılmış o da beni ve öğrencilerimi güldürmedi. 3-4 yaş için belki ama kesinlikle 5 yaşından sonrası için daha farklı bir alternatife yönelmek gerekir…
Çok Havalı Kurbağalar
Çok Havalı KurbağalarCrispin Boyer · Beta Basım Yayım Dağıtım · 202212 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Şu Dil Meselesi
Hem çeviri yapan hem bir İngilizce öğretmeni olan yazarın eserinde beni en çok düşündüren şey yine dil meselesi oldu. Son zamanlarda basılan öykü kitaplarında, bunlar genellikle ilk ya da ikinci öykü kitapları oluyor, dildeki bu özensizlik vaktimi de paramı da çaldığı için öfkeleniyorum. Yayınevlerine, editörlere kızgınım. Sanırım bu öfkenin teğet
Görünür Bir Yerde
Görünür Bir YerdeEda İşler · Everest Yayınları · 202161 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
Rahatsız edici.
akşamlar rahatsız edicidir bu öyle bir kitaptı ki, bitirdiğimde beyaz duvarla uzun bir süre bakıştık. Öyle ki, bunu yazmaya başlamadan önce bu beyaz ekranla da aynı durumu yaşadık. Kimsenin hakkında konuşmadığı şeyleri okumayı, seslerini duyurmak isteyen insanları seviyorum, bu yüzden ağır konular okumak her ne kadar yüreğime otursa da
Akşamlar Rahatsız Edicidir
Akşamlar Rahatsız EdicidirMarieke Lucas Rijneveld · MONOKL YAYINLARI · 0117 okunma
376 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"İnsan başkalarına ancak onların anlayabilecekleri ve layık oldukları kadar iyilik yapabilir." (S.96) Vakti zamanında Abdera isminde bir ülke varmış. Anladığım kadarıyla bu bir rivayet değil gerçeklik payı olan bir durum. Burada yaşayan halk doğmacı,tutucu bir halk. İçlerinden biri (Demokritos) bir gün ülkeyi terk eder ve başka diyarları ziyaret ederek ülkeye geri döner. Her türlü yeniliğe karşı olan halk, başka ülkelerin daha güzel ve doğru olduğuna asla inanmaz. Demokritos halkı değiştirmenin mümkün olmadığını fark edince inzivada yaşamaya başlar. Kitabın ikinci bölümünde ise bir eşekçi ile bir dişçi arasında yüksek mahkemeye kadar uzanan eşeğin gölgesi davası konu ediliyor. Böylece Abdera'daki hukuk ve adalet anlayışı ile kitlelerin nasıl sürüklendiğini okuyoruz. Son kısma geldiğimizde ise Abdera'yı istila eden kurbağalar ve fareler nedeniyle Abderalıların Dünya'nın her yanına yayılışı anlatılıyor. Wieland kitabı yazarken tek yaptığının hayal gücünü kullanmak olduğunu söylemiş. Fakat kitap bittikten sonra Dünya'nın her yanından "neden kendi halkından bu şekilde bahsedildiğini bunu nasil bildiğini, içlerinden birinin bundan bahsetmiş olabileceğini vs" türünden mektuplar alıyor. Böylece Abderalılarin hiç yok olmadığından hala varlıklarını başka halkların içinde devam ettirdiğinden emin oluyor. Kitabın hemen her cümlesi hiciv içeriyor. Yazar Abderalıları yerden yere vurmaktan çekinmiyor. Bence her hukuk öğrencisinin mutlaka okuması gereken bir eser. Çok sevdim, herkese kesinlikle tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
Abderalılar - Eşeğin Gölgesi Davası
Abderalılar - Eşeğin Gölgesi DavasıChristoph Martin Wieland · Bilge Kültür Sanat · 2014111 okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
Çok bayılarak okuduğum bir kitap olmadı açıkçası. Öneri üzerine okudum, mükemmel diyemem ama fena da değildi bence. Genel olarak baktığımızda yazar kendi ilişkisinden yola çıkmış, bunun yanı sıra genel geçer söylemler var gibiydi. Bu kitapta beni en çok etkileyen şey "prenses öptü diye kurbağa kurbağalığından vazgeçmez" mesajı oldu. Yani insanları ne kadar değiştirmeye çalışırsanız çalışın bazen işe yaramaz bunu farklı bir bakış açısı veya farklı bir hikaye, artık adına ne denirse, ile hatırlamış oldum. Bunu okuduğum şu dönemde de bunu hatırlamaya ihtiyacım vardı, belki bunu okuyanın da ihtiyacı vardır :) uzun lafın kısası okunabilir bir kitap ama beklentilerinizi çok yüksek tutmamanızı tavsiye ederim. Zaten kısa bir şey çok vaktinizi de almaz
Beyaz Atlı Kurbağalar
Beyaz Atlı KurbağalarSaim Koç · Kuraldışı · 201347 okunma
Reklam
112 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.