272 syf.
·
Puan vermedi
Çağın Harikası: Bediüzzaman...
… Gençlik ve gençliğin önemi diye başlayan paragraf bitti. Rehber ve rehberin önemi diye başlayan paragraf bitti. İlk iki paragrafın öncesini aklınızda şekillenen nesnel anlamlar teşkil ediyor. [Hoş geldiniz, merhabalardan bir demet. ≈)] Gelelim “üstada". Bu adam kim, ne umuyor da gençliğe rehber oluşturmuş, derdi neymiş, yolu neymiş,
Gençlik Rehberi
Gençlik RehberiBediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat · 02,970 okunma
317 syf.
·
Puan vermedi
Bu da başka bir Ufuk açıcı kitap. Sade , özgün konulardan oluşuyor . Kitabın eleştirilecek fazla bir yanı yok ancak ufak tefek editöryal hataları var
Türkiye'de Toplum ve Siyaset
Türkiye'de Toplum ve SiyasetŞerif Mardin · İletişim Yayınları · 2015160 okunma
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
Kitap makale derlemesine benziyor tek bir konuya odaklanmamış zaten yazar herhangi bir tek konuya odaklanacak kişi değil . Türkiye’deki din - sekülerizmin görünmeyen taraflarını ortaya çıkarmaya çalışan bir kitap . Bu konuda başarılı olmuş mu ? Olsa da olmasa da getirdiği yeni bakış açısıyla okunmaya değer .
Türkiye, İslam ve Sekülarizm
Türkiye, İslam ve SekülarizmŞerif Mardin · İletişim Yayınları · 201591 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
Çok orijinal bir kitap o kadar orijinal ki yazılalı 40 sene olmuş olmasına rağmen ilk gün kadar tazeliğini koruyor. Halkın sorunlarını özgün üslupla anlatmış
Din ve İdeoloji
Din ve İdeolojiŞerif Mardin · İletişim Yayınları · 2015376 okunma
199 syf.
6/10 puan verdi
Sınırsız Dünyanın Yeni Sınırı BAŞÖRTÜSÜ /NAFİZE ŞİŞMAN
Seksenli Yılların başında Şerif mardin'den Sosyal değişme dersi almıştım .Hoca değişmeyi değil ,Sürekliliği Anlatarak başlamıştı derse "değişmeye adeta kutsal bor anlam yükleyen modernleşme kuramlarını okuduğumuz bir dönemde ,Sürekliliği vurgulayan bir giriş ardından sınıfımızda toplumsal sürekliliğin çok bariz bir örneği var deyip susması ve cevabını bizden beklemesi Bu Sürekliliğin benimle ilgili olduğunu hemen anlamıştım.Hoca için başörtüm,nevzuhur bir uygulama değil ;Toplumsal sürekliliğin bir göstergesiydi yani bu topraklarda yaşayanlar Yüzyıllardır Müslümandı ve kadınlar ,Dinlerinin gereği olarak örtünmeye devam ediyorlardı ;eğitim ve kentleşmenin dini uygulamaları ortadan kaldıracağını iddia eden modernleşme ve sekülerleşme teorilerinin hilafına Böyleydi ama ağırlıklı olarak son otuz yıldır yasaklar nedeniyle bir "sorun"a dönüştü başörtüsü .Toplumsal süreklilik vurgusunun yerini bir nevzuhurluk vurgusu aldı ." Nafize Şişman "Başörtüsü"ne"sınırsız dünyanın yeni sınırı "metaforu üzerinden küresel bir çerçeve çiziyor .kavramsal Analizlerinde kullandığı mesafe içeriden teçrübelerin kazandırdığı sağduyu ile birleşiyor ve şu tespiti yapıyor" "Başörtüsü sadece başörtüsü değil kimliklerin belirlendiği sınırların çizildiği satıhta bir anlam taşıyıcı.Başörtüsü sınırsız dünyanın yeni sınırı .müslüman kadınlar,örtüleriyle sınırsız özgürlüğün tecessüm ettiği bedene sınır çiziyorlar.Seküler kamusallığın içinde dini bir alanın sınırını tahkim ediyorlar.Bazı sınırları çizerken,başka bazı sınırları ihlal ediyor
Başörtüsü
BaşörtüsüNazife Şişman · İnsan Yayınları · 201951 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
20. yüzyılda Türk sosyal düşünce tarihine kafa yoran tarihçi, edebiyatçı, felsefeci ve sosyologlar eksik olmadı. Fuat Köprülü ve Ahmet Hamdi Tanpınar, Hilmi Ziya Ülken ve Şerif Mardin bu isimlerden bazıları. Kurtuluş Kayalı da bu silsile içinde, Cumhuriyet dönemine odaklanan zirvelerden birini teşkil ediyor. Kayalı’nın düşünceye bütüncül bir bakışı var. Düşünceyi sosyalizm, liberalizm, milliyetçilik ya da İslamcılık gibi bir ideolojiye hapsetmiyor. Onun için düşünce sadece akademi değil, akademi dışı da demek. Sadece tarih ve sosyoloji ya da bilim değil, edebiyat ve sinema, sanat da demek. Kayalı düşüncenin sosyal tarihini yazıyor. Ona göre düşünce tarihi toplumsal şartlardan etkilenmeden, dâhiler eliyle üretilip kendi içinde birikerek ilerleyen soyut bir süreç değil. Kültürel, iktisadi, siyasi, hatta toplumlararası gelişmelerle ilişkilendirilmesi; tarihsel-toplumsal bağlamına oturtularak incelenmesi gereken somut bir şey. Kayalı’ya göre düşünce bir ortamın ürünü. O ortamda sadece büyük isimler yok, adı sanı unutulmuş entelektüeller, dergilerde kalmış tartışmalar, yayıncının reddettiği kitaplar, değişen vurgular da var. Entelektüellerin ilişkileri, gazete, dergi, yayınevi çevreleri, üniversite ve dernekler, okullar/ekoller de var. İşte Kurtuluş Kayalı Düşüncenin Coğrafyası’nda Cumhuriyet dönemi Türk düşüncesini bu minval üzere; son derece dikkatli, titiz ve analitik bir biçimde; tartışma tarihi, problem tarihi, alımlama tarihi gibi yaklaşımları seferber ederek inceliyor.
Düşüncenin Coğrafyası
Düşüncenin CoğrafyasıKurtuluş Kayalı · 202111 okunma
Reklam
73 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.