Bartleby, işe ilk başladığında çalışkan ve uysal bir katiptir. Ancak zamanla, kendisine verilen görevleri, "Yapmamayı tercih ederim." diyerek reddetmeye başlar. Bu pasif direniş, avukatı ve diğer kâtipleri şaşkınlığa ve öfkeye sürükler. Bartleby'nin bu tavrı, otoriteye ve hiyerarşiye karşı bir isyan olarak yorumlanabilir. Bu tavır bireyin Yabancılaşmasını, toplumdan ve işinden soyutlanmış bir karakter meydana gelmesini, 19. yüzyıl Amerika'sındaki bireyin modernleşme ve sanayileşme karşısındaki yabancılaşmasını sembolize ediyor. Bartleby'nin, "yapmamayı tercih ederim" sözü, otoriteye ve hiyerarşiye karşı pasif bir direniş olarak yorumlanabilir. Bu durum, bireyin özgür iradesini ve özerkliğini savunması olarak da görülebilir. Bartleby, varoluşunun anlamını ve amacını sorgulayan bir karakterdir. Bu durum, Melville'in eserde varoluşçuluk felsefesine de değindiğini gösteriyor.
Kitap, kısa ve öz olmasına rağmen, derin anlamları ve farklı yorumlara açık olmasıyla okurları uzun süre düşündürmeye sevkedecek bir kurguda hazırlanmış.
Godot'yu Beklerken gibi tekrara düşerek okuyucuların anlamlandırmasının beklenildiği, dışarıdan çok basit gözüken ancak yoruma açık bırakılarak yazarından ziyade okuyucularının şekillendirdiği kitaplardan. Kimisi çok seviyor kimisi nefret ediyor benim için nötr diyebilirim. Değişik bir deneyim oldu.
