Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
·
Puan vermedi
Kitabı çok beğendiğimi söylemek istiyorum ilk olarak.
Yazarın daha önce Antarktika Üşüyor kitabını okumuş ve gerçekten beğenmiştim. Ama bu kitabı daha çok beğendim. Daha çok çekti beni içine.
Konusuna gelecek olursak:
Hera isimli bir kız var. Bu kız Tozpembe adında bir ülkede yaşıyor. Burası, kötülüğün olmadığı, herkesin eşit olduğu ve barış içinde yaşadığı güzel bir şehir.
Ama her güzel şey paramparça olmaya mahkumdur bana kalırsa peki bu güzel şehir sonsuza dek mutlu bir yer olarak mı kalacak? Yoksa paramparça mı olacak?
Okuyup görmeniz gerek
Bu arada karakterlerin isimleri çok hoştu.
Hera, Aybars, Miray, Su Perisi, Athena, Züleyha...
Yazarımız orijinal isimler kullanmayı seviyor. Eski kitabında da İskender, Alex, Gazel, Meraklı Tonton Dede gibi isimler vardı.
Çoğu kısımıda fena tersköşe oldum. Hera güzel yazılmış. En sevdiğim karakter oldu.
Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum.
Bir hüzün dalgasındayım şu an ;(
Osman; beni paramparça ettin ;(
Şebnem ise bambaşka ...
Teşekkürler Kıymetli Ayfer Tunç, duyguları, yaşantıları böylesi güzel bizlere okuttuğunuz için ;)
"Kendi başınıza oturmak can sıkıcı olur" dedi. "Alın size bir kitap getirdim. Okursanız sıkılmazsınız."
“Çok tuhaftı! Ağlayamadım; ama ruhum paramparça olmuştu.”
"Ne de olsa hayaller de yaşatılmak ister."
Kitabı kapattığım zaman içimde hissetmiş olduğum tanıdık bir sızıyla baş başa kaldım.. Satırları okurken sonunda kalbimin paramparça olacağını biliyordum, yine de bilmek kırılmama engel olamadı.
Dostoyevski ile aram hiçbir zaman çok iyi olmadı ama bazen eserlerini okumak içimde bastırdığım tüm o yaralarla konuşabilmeme neden oluyor.
Çizgili Pijamalı Çocuk
Kitabın namını duyalı çok olmuştu. Hatta uzunca bir süre önce filmini de izlemiştim. İsrail'in Filistin'de yapmakta olduğu soykırım aklıma bu kitabın filmini getirdi. Bu sefer filmi izlemek yerine kitabı okudum. Tüyleri diken diken eden, eğer kalbiniz Firavunlaşmamışsa üzüntüyle kavrulacağınız bir kurgusu var:
kitap yorumu
Öncelikle çok beğendim çok güzeldi Dostoyevski kalemini sevdiğim bir yazar zaten mektup tarzı yazılmış kitapları okumayı çok sevdiğim için bu kitap çok hoşuma gitti çok akıcıydı okurken hiç sıkılmadım okumak isteyenlere tavsiye ederim.
kitap konusu
Fyodor Dostoyevski’nin henüz yirmi beş yaşındayken yayımlanan ilk romanı İnsancıklar, Petersburg’da geçer ve katip Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna’nın birbirlerine yazdığı mektuplardan oluşur. Yoksulluğun pençesinde çırpınan ve bu nedenle toplum içinde hor görülen bu iki insanın arasında gelişen aşk ve o aşkın önüne çıkan engeller, okurda derin etkiler bırakagelmiştir.
Rus modernizminin öncüleri arasında sayılan İnsancıklar, Dostoyevski’nin erken dönem kitaplarında ele aldığı dünyayı ve insanları da barındırıyor. Yayımlandığında büyük heyecan yaratan ve, “ Yeni Gogol geldi ! “ dedirten roman, Dostoyevski’nin yapıtı için mükemmel bir giriş sunuyor.
alıntılar
“ Çok tuhaftı ! Ağlayamadım ama ruhum paramparça olmuştu. “
“ Bütün gün odasında oturur kitap okurdu. “
“ Ölümün ne gün ne de saat bildiğini düşünmek çok hüzünlü… Hiç yoktan ölüveriyor insan… “
“ Ama cancağızım, elde bir şey olmayınca onur neye yarar; para, cancağızım, en önemlisi para; işte bunun için şükür edin Tanrı’ya ! “
“ Bazen öyle dakikalar oluyor ki tek başıma kalmaktan, tek başıma hüzünlenip tek başıma kesintisiz kederlenmekten mutlu oluyorum ve böyle hallerim gitgide sıklaşıyor artık. “
“ Para değil beni öldüren, bütün bu yaşam kaygıları, bütün bu fısıltılar, gülüşler, şakalar. “