Hayatı değerlendirme çabasıyla sanırım düşünmekten yaşayamıyoruz. Halbuki hep yaşamak deriz bütün derdimiz budur yaşamak. İnsanca yaşamak, özgürce yaşamak, bütün çabamız bunun gerçekleşmesi yönündedir. Tercihlerimiz, savunduklarımız, karşı durduklarımız, hepsi daha iyi bir hayat için. Peki sürekli kurduğumuz ideallerin çoğunu yaşamadan geçip giden ömrün sebebi ne olabilir? Kim bilir belki de kafamızda bu kadar ütopikleştirmesek yaşamayı daha kolay olacak. Sürekli başkalarını değiştirme çabası içerisinde olmasak da kendi eksik yönlerimizi kabul edip iyileştirmeye çalışsak, örnek olarak insanlara bir ruh katsak daha büyük daha güzel sonuçlar elde edebiliriz kim bilir. Kitap içerisinde ki denemeler de illaki kendinize katacak bir nokta bulunur diye düşünüyorum. Yeter ki katılmasak bile kimseye hakaret etmeden neden böyle düşünüyor, ben buradan nasıl bir şiar edinebilirim diye nazikçe baksak, bakınca yol açılır. Özellikle yaşamayı ezbere değil, okuduklarım bana yeter, ben her bilgiye hakimim diyerek yaşanacak hayatı robot bir düşünce ile değerlendirilmemesi gerektiği konusunda güzel fikirler veriyor bizlere. Sakin ve saygıyla okuyabilene. Bağıranlardan değil de sükunetimiz ile fikir sunanlardan olursak gölgemizin kaplayacağı genişlik daha güçlü olacaktır. Kendi gölgesi olanlardan olunuz dostlar çürümüş ruhların değil. Emin olun çok güçlü olacağız. Umutla beklediğimiz hayatı yaşanır kılanlardan oluruz o vakit.