Kişisel gelişim kitaplarını pek sevmem ama elime geçerse de okumadan bırakmam. Bu kitap okuma grubumda seçtiğimiz kitap, hatta bu akşam grupta kitabın kritiğini yapıcaz.
Kitabın dili oldukça akıcı ve akılda kalır tarzda. Aralara terapi uyguladığı insanların hikayelerini paylaşması kitabın okunurluğunu artırmış.
Ben sevmeyi gerçekten seven bir insanım ama sevgi dilimi hiç incelememiştim. Evlilikte olsun çocuk yetiştirmekte olsun bunu önemi gerçekten büyük.
Anneme ve babama bakıyorum da valla öyle bir dil yok. Çocukluğumuzu düşünüyorum . Hani bize nasıl sevgi verilmişse bizde onu mu uyguluyoruz diye. Ben annemin babamın bana sarılıp öptüğünü hiç bilmem-ah yalan söyleme bayramlarda öperlerdi-. Ben oylemiyim...ASLAAAAAAA .o kadar seviyorum ki çocuklarıma sarılıp, öpmeyi,kucaklamayı. Küçüğüm 12 yaşında hala kucağımda oturur.
Her ikisi de nitelikli birliktelik , fiziksel temas ve onay sözlerini seven çocuklar.İyi ki de böyle büyütmüşüm.
Kendi sevgi dilimide belirledim elbette ama eşler arasında sevgi dilini oluşturmak için en güzel etken muhabbet. Kelimeleri paylaşırsanız sevgi dilinizi daha güzel çözersiniz. Zaten kitapta da bunu sürekli vurguluyor. Konuşun, konuşun, konuşun.
Ve Sevgiyle kalın.
Keyifli okumalar.
Mehmet Akif Ersoy, Ağlarım Ağlatamam isimli şiirinde. Birçok eser okudum Dostoyevski'nin kaleminden, iki cümle ile özetleyecek olsam onu şairin bu dizelerini seçerdim.
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
İsmini bile saygılı bir tonla okuyor insan.
Oktay
