Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Bu topraklarda lanetli olan sadece Ararat mı?
"Adalet mülkün temelidir."
Bu söz boşuna söylenmedi elbet.
Hz Ömer'in bu sözünü duymayan yoktur. Adliyelerin duvarlarında yazar.
Mülk yani devlet adalet olmadan bir hiçtir. Temeli sağlam olmayan bina nasıl yıkılmaya mahkumsa temelinde adalet olmayan devlet de öyle yıkılır.
Hele hele çok uluslu devlet olup da adaleti sağlayamazsan
Ev taşırken bulduğum bir kitaptı. Merak ettim çünkü bu zamana kadar tarih dersinde ''Çerkes Ethem İsyanı'' olarak önümüze sunulan meşhur Çerkes Ethem'i bu kitaptan tanımak istedim.
Çerkes Ethem dillere desten bir dağ mafyası olarak adlandırılabilir. Bastığı yeri inleten ve sözünü bir kere söyleten Çerkes Ethem, kitaptan okuduklarımdan yola çıkarak Türk milleti için canını vermek isteyen ve bu konu hakkında asla düşünmeyecek biri.
Kitapta Çerkes Ethem'in Türk milleti ve vatanı için elinden geleni yapması -Ankara'yı karşısına almak da buna dahil- beni duygulandırdı. Çıkarttığı isyanın aslında bir isyan değil, Türk milletinin refahı için çıkarttığı küçük bir ayaklanma olarak anlatılıyor.
Tarihe merakı olan kişiler için tavsiye edeceğim bir kitap çünkü, savaş zorlukları, savaş gücü, birlik ve beraberliğimizi çok güzel anlatan bir kitap.
Bazı yerlerinde Mustafa Kemal Atatürk'e sert tepkiler veridğini sezsem de ve buna kızsam da asıl bilgilere ulaşmak konusunda okumanızı tavsiye ederim. Belki ben yanlış da anlamış olabilirim yazarın orada bahsetmek istediklerini, ben kedim okudum kendim sundum size düşüncelerimi. İyi okumalar, Teşekkürler Turgut Türksoy...
Dedesi tarafından büyütülen öksüz Dilruba'nın önce amcasının evinde üvey yengesiyle mücadelesini; sonra Fatma Aliye Hanım, Halide Edip gibi isimlerle kurdukları Kadınlar Halk Fırkası ile Osmanlı kadınının hakkettiği değeri bulması, eve ve en önemlisi peçeye hapsolmaması için verdiği zorlu savaşı konu ediniyor. Kurtuluş Savaşı sürerken bir yanda sefalet çekenler ve ölenler; diğer yanda umarsızca eğlenen; tiyatrolara, pikniklere giden burjuvalar Dilruba'yı üzdüğü kadar kadar herkesi üzecek cinsten anlatılmış.
Zamanın sosyal, ekonomik, siyasi bunalımları Dilruba'nın benliğini bulma arayışıyla birlikte bizlere aktarılıyor. Kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkını günümüzde anlatıldığı gibi Atatürk tarafından altın tepside sunulmadığını, güçlü ve cesur Osmanlı kadınının bu hakkını söke söke aldığını gözlemleme şansı buluyoruz.
Yazarımız süslü kelimelere ihtiyaç duymuyor; dili ve anlatımı oldukça açık, yalın. Osmanlı döneminden bahsetse de kitapta anlamakta zorlanacağımız Osmanlıca kelimeler pek kullanılmamış. Kitabın sonuna yazarın "birinci kitabın sonu" yazdığı için hala merakla 2.sini beklemekteyim.
Tesadüfen okuduğum bu güzel kitap Dilruba, iz bırakacak cinsten. Kesinlikle tavsiye edilir.
Resmi tarih ve diğer tarih arasında farklılık gösteren bir konuya değinmiş. Hangisi doğru hangisi yanlış araştırmalar sonucunda herkes kendi karar verebilir.
Resmi tarihte kuvayi milliye yanlısı olup da sonradan ayaklanan bir karakter olarak görülen Çerkez Ethem bu kitapta milli mücadele'ye verdiği destek ve yüzüstü bırakılması ile anlatılmış.
Kendi fikrim 2 tarih anlayışının da taraflı olarak işlendiği.
Kitapta bol bol basım hataları var ve bir iki tane de bilgi yanlışlığı gördüm.
yazarın kendi sosyalist düşüncelerini çerkes ethem üzerinden okuyucuya empoze etmeye çalıştığı bir ROMAN.Roman diyorum çünkü çerkes ethem hakkında birşeyler öğrenmek isteyenler için okunmaması gereken bir kitap.Buna diaspora nasıl ödül vermiş hayret.?
Kütüphanem de uzun süredir bulunuyordu ama hiç okumaya niyet etmemiştim. Bu zamana kısmetmiş kitabı 2014 yılında satın almışım okumak lazım diye düşündüm. Kitabın Yazarı ve Çerkes Ethem hakkında daha önceden hiç okumadım desem yeridir. Kitap roman tarzında yazılmış sırf tarih okumayı sevmeyenler bu kitabı rahatlıkla okuyabilir. Sırf tarihi bir bilgi verilmemiş yani sıkıcı değil. Konusu özetle; Çerkes Ethem olayını resmi tarihin dediğinin tam tersi istikamette olduğunu anlatıyor . Ben etkilendim sebebi de roman tarzından yazılmasından kaynaklı sanırım. Kesinlikle okunur farklı bakış açılarını öğrenmek için. Lütfen okurken ön yargılı okumayın yoksa kitabı bitiremezsiniz. Yazarın emeğine sağlık.
