İlk defa ortaokuldayken okuduğum ve bayıldığım bu kitabı; aradan neredeyse 10 yıl geçtiğinden mütevellit, farklı açılar ya da detayları yakalayıp daha da zevk almak adına ikinci kez okudum.
Johannes Vermeer'in muazzam tablosundan -kitabın kapağında görülen- esinlenilmiş, olağan bir ortaya çıkma öyküsü.
Her şey getto bir bölgede yaşamını sürdürmeye çalışan bir ailenin kızı Griet'in, başarılı bir ressamın ve kalabalık ailesinin evinde yatılı olarak çalışmasıyla başlayıp devam ediyor...
Griet'in o eve alışma süreci ve sonrasında alışılmadık bir şekilde orayı benimsemesinden ötürü kaçmaya çalışması, ruhen çöküşü-yükselişi ve psikolojisi çok etkileyici şekilde yansıtılıp, betimlenmiş.
(Filmi ise kitabın güzel olduğu kadar kötü.)