Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Sevgisiz büyüyen bir çocuk başka hayatları nasıl etkileyebilir?
Uğultulu Tepeler'le ilgili çoğu gönderide ve kitap kapağında şu gibi ifadelerin sık geçtiğini fark ettim: “Babanın evlat edindiği çocuk başka hayatları nasıl etkileyebilir?” Ben şöyle demek istiyorum: “Sevgisiz büyüyen bir çocuk başka hayatları nasıl etkileyebilir?” Aslında kitabı okuyan herkes bunun farkında olsa da yeterince üzerinde
Üçüncü kez okuyacağım.
Bazı eserler siz okudukça kalabalıklaşır. Birincisinde göremediğinizi ikincisinde görürsünüz ve birincisinde hissedemediğinizi diğerinde hissedersiniz.
Sanırım insanların bu kitabı sevmemesinin sebebi "aşk romanı" olarak pazarlanıyor olması. Hayır, öyle değil. Bu tam olarak bir "kin romanı". Kin, nefret, öfke. İçinde başka bir duygunun bulunması oldukça güç olan bir kitap.
Yoran bir kitap ama okumaya değer.
Acıklı bir hikaye ve birbirine bağlı kaderler
Açıkçası ben kitabın neler anlattığından bahsetmek istemiyorum çünkü birçok incelemede zaten bunlar mevcut.
Kitap kesinlikle akıcı. Özellikle farklı bir şekilde başlaması ve bir başkasının olanları hikaye gibi anlatması güzeldi.
Karakterlerin arasındaki aşkı hissedemeyenler olmuş. Açıkçası çok net hissediliyordu. Özellikle bir noktada gözyaşlarıma engel olamadım. Çok yazık oldu. Bir insanın sınıf ayrımı yapılarak, gururunun zedelenerek iyi yanının nasıl yok edilip kötü birine çevrildiği ve bunun nelere sebebiyet verdiği hikayede çok etkileyici şekilde işlenmiş. Hayatı mahvolan bir kişi eninde sonunda hayatını mahveden kişilerden ve onlarla kan bağı olan masum kişilerden nasıl sinsice ve saplantılı bir şekilde plan yaparak intikam aldı ya da almaya çalıştı bunu gördük bu romanda.
Aslında acıklı bir hikaye ve Heathcliff'e acıdım doğrusu. Etrafındaki herkese ızdırap çektirirken aslında kendi de devamlı ızdırap içinde yaşadı ve sonunda da hayatı, vicdanının yansımaları ve de sevdiği kadının kabusu ile son buldu.
Ben konusunu, tarzını çok beğendim kitabın. Tavsiye ederim.
Hiçbir kitabı içimden nefret ederek artık kavuşsunlar da birbirlerinin kötülüğünde boğulsunlar diyerek okumamıştım çok farklı bir kitap uğultulu tepeler kitabı okurken içinde nefret ,üzüntü korku hissediyorsun bakalım yine ne korkunç şeyler yaşanacak diye bekleyip durdum ama sonlara doğru en azından memnun bitirdim kitabı.Hangi güzel şey yaranın üzerini kapatabilir ki yara izi kapanmaz sadece görmezden gelinebilir kitabın sonları asla yaşanan kötülüklere kafaret olamaz benim için ama memnunum, acımasız öykünün sonunda umut veren bir bitiriş bırakıldığı için.Tabiki kitaba bayıldım,bunu seviyorum canımı sıksa da hep merakla okuttu kitap kendini.
Merhaba Arkadaşlar Emily Bronté/ Uğultulu Tepeler kitabı ile geldim.
☆Kitap Türü: Roman
☆Sayfa Sayısı:405
"Bu dünyada mutluluk olmadığına beni inandırmak istiyorsunuz, ne kadar da kötüsünüz" #alıntı
#kitapkonusu Aileyi sonradan dahil olan (evlatlık edinen) Heathcliff'in uğradığı zorbalıklar, aşağılanmalar neticesinde
Bitmek bilmeyen intikam duygusu
“Uğultulu Tepeler”deki abartılı intikam duygusu, Emily Brontë’nin ustalıkla eleştirdiği bir temadır. Heathcliff’in bitmek bilmeyen intikam arayışı, sadece düşmanlarını değil, kendisini de yok eder. Brontë, intikamın yıkıcı gücünü ve bu duygunun karakterler üzerindeki derin etkilerini gözler önüne sererek, okuyuculara intikamın anlamsızlığı ve zararlılığı hakkında önemli dersler sunar. Heathcliff’in hikayesi, intikamın hiçbir zaman gerçek bir tatmin sağlamadığını ve sonunda yalnızca yıkım getirdiğini gösterir