Yazıya nasıl başlayacağımı bilmiyorum çünkü kitaba oldukça doluyum. Kitaba daha önceleri başlamış 100 sayfa okuyamadan yarım bırakmıştım. Ama bu sefer okurken kararlıydım ve bazı anlar kararımdan vazgeçmek çok istedim. Kitabı alırken yazarı da hiç tanımamanın vermiş olduğu acemilik ile kitap tutkulu bir kitap diye düşünmüştüm ama aptal bir kadın karakter, saçma olaylar silsilesi okuyacağımı hiç düşünmemiştim.
1133 yıllarında geçen kitabımızda ailesinin onurunu kurtarmak için hiç sevmediği bir adamla evlenmek zorunda kalan bir kadınla bu kadına karşı dayanılmaz bir arzu duyan adamın yasak aşkını(!) okuyoruz. Erkek karakterimizi, Raven'ı, ben açıkçası sevdim. Sabırlı, ne istediğini bilen, cesur bir adamı okumak elbette hoşuma gitti. Lakin aynı şeyi kadın karakterimiz için söyleyemeyeceğim. Herkese karşı kedi gibi olan Abrielle Raven'a karşı aslan kesilip gözleri kör oluyor. Herkese karşı aptalca tutumlar sergileyip ne hikmetse Raven'a karşı mantıklı, cesur, dik başlı bir tutum sergiliyor. Keçi inadı dedikleri şey Abrielle'nın inadıdır galiba. Kitabın sonlarına kadar beni sinir krizlerine soktu.
Tarihi aşk kitaplarını severim. Bir şekilde kadınların şu anki dönemde olan kadınlar gibi haklarını savunmasını bilmediğini tarihten dolayı bir şekilde kabul edebilirim ama bu kitaptaki kadın karakter koca bir aptaldı! Yazarın kitaplarını asla bir daga okumam ve bu kitabı kimseye önermem.