Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
128 syf.
·
Puan vermedi
Ümmet olarak sessiz kalmak
Zalimin zulmü varsa mümin mazlumun da Rabbi var. Ümitsizliğe düşmeyiniz. Ürkek zalim topluluğun sayıları ve askeri güçleri her ne kadar fazla olsa da silaha, topa, tanka karşı taşla karşılık veren küçük mümin kardeşlerim kadar cesaretleri yoktur. Çünkü onların imanı yoktur. Ümmet olarak birlik olduğumuz sürece fitne ve fesada müsaade etmediğimiz sürece emellerini gerçekleştiremeyeceklerdir. Selam olsun zulme karşı öncülük edip ahaliye direniş ve cesaret aşılayanlara, İslam uğruna canını hiçe sayanlara... Vakit gaflet uykusuna dalıp uyuma zamanı değil, cahillikten kurtulma, ilimle dirilme zamanıdır. Umursamazlık ve isteksizlik zamanı değil, çalışma, gayret gösterme, istiklal ve istikbal mücadelesi verme vaktidir. Düşmanın her geçen gün güçlendiği bir ortamda uyumak, ölmek demektir. Zira uyumak ölümün arkadaşı ve mukaddimesidir. Hiçbir şey geçmiş değildir. Zamanımız ve fırsatımız varken dinimiz ve istiklalimiz için cihad edelim." "Bir milletin istikbali kızlarının imanlı ve iffetli olmasıdır." İstikbalimize ve istiklalimize el ve dil uzatanları müslümanların eliyle kahru perişan eyle Yarabbi. Allah nurunu tamamlayacaktır ancak asıl mesele o uğurda çabalayarak cihad ederek emek sarf etmektir. Allah sonucu vaad etmiş fakat davanın müsebbibi olmak önemli! Kitap kesinlikle okunmalı! Müslümanlar ne gibi zulümlere maruz kalıyor, herkes dinini bizim gibi rahat yaşayabiliyor mu, yahut biz bir baskıya maruz kalmadığımız halde dinimizi ne kadar yaşıyoruz? Biz ümmet olarak sessiz kalsak da Çin eşkıyası yakamayacak Kaşgar'ı, yakamayacak Gök kubbeyi, yakamayacak Doğu Türkistan'ı.
İlksöz: Beni kimse anlamadı, ne yazarsam yazayım...
Emekli tarih öğretmeni Coşkun Ermiş'in en büyük hayali büyük ses getirecek bir tiyatro oyunu yazmaktır. Tarihi kahramanları içeren, onların büyük başarıları ve hayatlarına odaklanıp, şimdi kafası karışmış halde olan ve yolunu bulmaya çalışan topluma bir ışık olmaktır oyunun ana fikri.
Evet,.... Yaşadığın sürece hep bir umut vardır." "Ya her şey daha da kötüye giderse?"
"Olabilir tabii. Hatta bu daha güçlü bir ihtimal."
Haftanın ilk gününden herkese selam. Bugün serinin ikinci kitabı Kan ve Yıldızışığı Günleri'nin yorumuyla geldim.
İlk kitabı Karou kim merakıyla okumuş, kitabın sonuna doğru beni şaşırtan şeyler öğrenmiştim. Bu kitap biraz yavaş başladı, açıkçası başlarda biraz sıkıldım fakat kitap ilerledikçe hızlandı ve soluksuz okudum. Bu kitapta yeni karakterleri görüyoruz. Zuzana ve Mik ikilisini yine görüyoruz ve onlar sayesinde gerginlikte okuduğum olaylardan sonra ilaç gibi geldiler.
Karou öğrendiklerinden sonra kendini en çok da Akiva'yı suçlamaktadır. Karou ortalıkta yoktur ve Akiva her yerde onu aramaktadır. Günlerce evini gözetlemiş, olabileceği her yere bakmıştır. Düşmüş bir melek olan Rozgut'tan yardım alan Karou kendi dünyasına geçiş yapmıştır. Akiva'nın kardeşleri Liraz ve Hazael'de onun yanında olduklarını söyleyerek kendi ırklarına karşı gelmiştir. Bu sırada Karou kimeralarla işbirliği yapar. Thiogo ise Karou'ya çok kızgındır, onu seçmeyip Akiva ile olduğu için. Zuzana ve Mik bir şekilde Karou'yu bulurlar. Akiva Karou'nun öldüğünü düşündüğü sırada ondan bulduğu iz ile yanına gider. Bundan sonra olaylar peş peşe yaşanmaya başlar. Kitap öyle bir yerde bittiki üçüncü kitapta neler olacağını düşünemiyorum.
Seriyi kesinlikle çok sevdim. Farklı konusuyla hep bi merakla okudum. İki kitabı peş peşe okudum ve biraz ara vereceğim. En kısa zamanda son kitabın yorumuyla geleceğim. Siz de bu arada seriyi almayı unutmayın
Selam arkadaşlar
Bir haftanın sonunda bitirdim kitabımı,ayy resmen elimde süründü 300 sayfayı 6 günde 200 sayfayı 1 gün de okudum buda demek oluyor ki eğer 300 e kadar sabrederseniz ondan sonrası su gibi akıp gidiyor.
Neden süründüğüne geçecek olursak çok fazla karakter ve yer bildirimi yapıyor kim nerede ne yapıyor anlayamadım beynim resmen çorbaya döndü
Bu arada kitap aslında serinin 8.kitabıymış ama bendeniz bundan habersiz kitaba başladım ve kitabın yarısında öğrendiğim için de mecburen devam ettim.
Kitabın konusuna gelecek olursak;ünlü yıldız Gaia’nın kralın sevgilisi rolü için İngiltere’ye gelmesi olayların başlangıç noktası oluyor.Aynı zamanlarda Sussex polis teşkilatı bir çiftlikte başı,kolları ve bacakları olmayan bir ceset buluyorlar.Dedektif Garcia hem bu olayla hemde Gaia’nın İngiltere de korumalığını yapmaya başlıyor.
Gaia’nın takıntılı hayranları ve öldürmek isteyen de bir sürü insan var.Hem de bu takıntı öyle böyle değil Gaia’yı herkesten daha iyi tanıyor. Nerede yemek yediğini, hangi filmi izlediğini biliyor.Gaia’nın açık arttırma da sattığı kıyafetlerine,posterlerine kısacası ona dair ne varsa hepsini almak istiyor.Bu bütün servetini mal olsa bile.
Kitaba genel olarak kötü diyemem ama biraz karışık Tavsiye edermiyim? ederim ama sadece sabırlı olanlara
DALINDA ÖYKÜLER/ ALİ BEKTAŞ
#dalındanöyküler kitabı; On Dört Şubat Dünya Öykü Günü'ne özel olarak, on dört yazarın kaleme aldığı, on dört öyküyle buluşturuyor bizi.
Öykülerin her biri bambaşka duygulara gark ederken, yanı sıra yayınevinin sloganına yaraşır nitelikte, edebi bir lezzet de sunuyor okuyucuya. Hepsini keyifle okudum... Her
#Okudum
#KitapYorum
#İkinciTekilŞahıs
#BerkayGüzel
#KanonYayınları
#Roman
#175Sayfa
