132 syf.
·
Puan vermedi
#jamesfinngarner hepimizin bildiği masalları yeniden düzenleyerek bize sunmuş. Bu düzenlemelerin neticesinde masallar, cinsiyetçi söylemlerden, türcü, ataerkil, sınıfsal ayrım barındıran ifadelerden arındırılmış. İnanilmaz severek okudum, bir o kadar da eğlendim. Mutlaka okuyun. Örnegin Kırmızı Başlıklı Kız'ın büyükannesine bir sepet yemek görüşmesinin sebebi, büyükannenin yardıma muhtaç olması değil, gelini / kızı ve torunu ile aralarındaki kadın dayanışması olarak açıklanmış. Kırmızı Başlıklı Kız'a "Ormanda tek başına dolaşman tehlikeli." diyen kurt şöyle bir yanıt alıyor: "Bu cinsiyetçi ifadenizi pek nahoş bulduğumu söylemem gerek. Ama bunu kulak ardı edeceğim, çünkü siz de toplumun dışına itilmiş bir varlıksınız. Belli ki bu durumunuz fazlasıyla gergin bir dünya görüşü benimsemenize sebep olmuş; yoksa her ne kadar kendi içinde bütünlüklü bir bakış açınız olsa da böyle çirkin bir söz sarfedebileceğinize hiç inanmak istemem. Ne demekmiş o? Yalnız başıma da dolaşırım, istediğimi de yaparım. Şimdi izin verirseniz yoluma devam edeceğim." :) Masalın sonu biraz sert bitiyor ama olsun pek de yumuşak bir hayat sürdüğümüz söylenemez zeten. Külkedisi masalından bir alıntı: "Prens, mülksüzleştirilip marjinallestirilmiş köylülere uyguladığı sömürüyü, vereceği bir kiyafet balosuyla kutlayacaktı." Umarım bu kitap milyonlarca satılır.
Ötekileştirmeyen Masallar
Ötekileştirmeyen MasallarJames Finn Garner · Dipnot Yayınevi · 2017120 okunma
108 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Hayata katlanmak bir şey değil.. Bir biçimde katlanırsın n'olucak! Asıl korkutucu olan ölümden sonraki hayata katlanmaktır. Bilinmezliğe katlanmaktır. Ölümden sonra bir hayat yoksa, mesele yok! En azından benim için bir mesele yok, çünkü istediğim bu! Ama varsa, o zaman biz de varız demektir. Asıl katlanılmaz olan bence budur. Düşün gene biz olacağız. Biz! Biz kendimize katlanamazken gene biz! Sonra gene ötekiler olacak. Hani şu bildiğin ötekiler. Bana ötekilere katlanabilen birini göster! Ardından gene olaylar, hikâyeler ve bunları konuşma, anlatma, yazma isteği olacak. Uçucu ruhların kelimelerinin ağırlığı olacak mı, olmayacak mı? Yaşamaktan değil, katlanmaktan yorulmuşken bunca yıl, dönüp yeniden, yeniden katlanmak! İçimi sıkıntı basıyor bunları düşündükçe! Hiçliğe inanmak istiyorum, hiçliğin varlığına. Benim için cennet o. Artık hiçbir şeyin olmaması. Hikâyesizlik.
Kibrit Çöpleri
Kibrit ÇöpleriMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20182 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
İnsanın her şeyi anlayabilecek kudrette olduğuna inanmak ister misiniz? Peki, bu düşüncenin mevcut eğitim sistemiyle değil, rastlantıyla keşfedildigini.. Cahil Hoca konuşmanın bir bilgi aktarımı değil bir tercüme olduğunu hatırlatıyor bize… Kibrin, alçak gönüllülüğün, aklın, küçümsemenin, eşitliği yani pek çok kavramın anlamını yeniden sorgulatır bir durumla karşı karşıya kalıyoruz
Cahil Hoca
Cahil HocaJacques Ranciere · Metis Yayıncılık · 20142,334 okunma
504 syf.
9/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Beslenme alışkanlığınızı yeniden planlayacaksınız. Bir yerde yemek yerken, evinize erzak alırken daha fazla dikkatli olacaksınız. Gıda terörünü biliyordum. Ama bu kadar ileri ve bizim alt yapımıza işlediğini bilmiyordum. Okurken, çok fazla araştırmak zorunda kaldım. Çünkü o kadar enteresan ki yazanlar inanmak istemiyorsunuz. Biz ne hala geldik? Buna kimler göz yumdu? Gizli eller kim? Savaşmak için silah kullanmak şartmı? Bunların hepsini öğreneceksiniz.
Soner Yalçın
Soner Yalçın
sen iyi bir yazarsın.
Saklı Seçilmişler
Saklı SeçilmişlerSoner Yalçın · Kırmızı Kedi · 20183,006 okunma
448 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Özlem Çorapçı Aydemir - Gün Işığım
■+18 Önce öpücem sonra boşayacağım. Melek'in bu cümlelerini kahkahalarla okudum. Bora'nın Mert'e velet demesi bile bir hoştu. Yetişkin içeriğe sahip olan bu serinin ikinci kitabına da bayıldım. Karakterlerin verdiği bütün duyguları okuyucuları okurken çok güzel hissedecek şekilde kullanılmış bütün cümleler. Kitabın konusundan bahsedecek olursam Bora ve Azra aşkı yakalamış ve yakaladıkları bu zorlu aşkın sonunda dünya tatlısı Melek'ini ve Savaş'ını kucaklarına almışlardı. Yiğit ve Aylin çiftinin oğlu Mert ise Melek'ten bir kaç ay önce dünyaya gelmiş ve bütün çocukluk ve gençlik yılları birlikte geçmişti. Birlikte geçirilen bu zamanlar ise Melek ve Mert'e aşkı getirmiş ancak birbirlerine itiraf etmekten hep çekinmişlerdi. Birlikte okumak için başvurdukları okuldan olumlu yanıt almışlar fakat Mert bir anda fikrini değiştirip yurt dışına çıkmaya karar vermişti. Melek,Mert'in gidişiyle yıkılırken bir anda hayatlarına dahil olan Doruk ile arkadaş olmuşlar ve Doruk bu aşkın fitilini ateşlemiş olmuştu. Tüm bunlar yaşanırken Hande hayatını kaybetmiş , Kerem ise hayatının aşkını kaybettiği için kızını suçlamıştı. Hande'nin ölümü ile Melek hayata yeniden tutunmuş,Kerem ise yeterince vakit kaybettiğini düşünüp Defne'nin peşine düşmüştü. Ve ellerinde bir şey daha vardı ki hiç biri inanmak istiyor ama inanamıyorlardı. Defne'nin ölümüne sebep olduğu kardeşi İpek'in yaşadığından şüpheleniliyordu.
Gün Işığım
Gün IşığımÖzlem Çorapçı · Parola Yayınları · 2017233 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ağrı Dağı Yolcusu Kalmasın
Tanrı çıkıp gelse odam da karşıma otursa ve şöyle söylese "Bir karar aldım tarihi belli noktadan yeniden başlatacağım. O nokta ise İbrahim'in İsmail'i kurban ettiği olaydır. Ve ben seni seçtim kurban adayı olarak. Kurban edilmeden kurtulacaksın ve sonra senle yeni düzeni belirleyeceğiz. Düzenin nasıl olacağını şimdiden
Ağrı Dağı Yolcusu Kalmasın
Ağrı Dağı Yolcusu KalmasınH. G. Wells · İthaki Yayınları · 2019677 okunma
Reklam
398 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.