Yetenekli Çocuğun Dramı
Hani yüreğine bir taş oturmuş gibi hisseder ya bazen insan... Onu bir türlü yerinden kıpırdatamaz âdeta. Dünyada yaşayabileceği güzelliklere, kendi dünyasına katabileceği yeni duygulara karşı sanki bir barikat oluşturur bu taş...
Herkesin yüreğindeki taşı farklı biri, farklı bir olay veya farklı bir sıkıntı oluşturur. 
Alice Miller, taşı, ebeveynleri tarafından konulmuş çocuklardan, çocukluğunun sızısını bugünde yaşayanlardan bahsetmiş 
Yetenekli Çocuğun Dramı adlı, ufuk deryası olan kitabında.
Çocuklukta açılan kalp yaraları, tarumar edilen gönül dünyaları, acısını en çok da yetişkinlik yaşlarında hissettiriyor. Bundan muzdarip kişiler bir anlam arayışına, benliğini bulmaya ve yaşadıklarını idrak etmeye suya duyulan ihtiyaç gibi bir ihtiyaç duyuyor.
Sizin de muhakkak olacaktır, içinde kendinizi, kendi küçüklüğünüzü gördüğünüz paragraflar. Belki de o paragrafa geldiğinizde, kitabı unutup, düşüncelere daldığınız, saatlerce tavana bakıp, geçmişinizi zihin sinemasında izlerken kendinizi bile unuttuğunuz bir ân.
O ânı yakalarsanız, rica ediyorum, kendinize bu iyiliği yapınız ve üzerine ne kadar ihtiyaç duyuyorsanız, düşününüz. Rafa kaldırmadan, üstünü örtmeden, kendinizi suçlamadan, yargılamadan. Kim bilir; belki de yıllardır aradığınız soruların cevabı o ânda saklıdır. Belki de yaralı çocukluğunuz sizi iyileştirmek için sizi bekliyordur. Yüzünüzü dönmeyiniz o çocuğa...
"Öykülerini unutulmuşluğun karanlığından çıkarmaya hazır olan insanlar başkalarını da aynı adımları atmaya yüreklendirecekler [...]."
Duygulu okumalar dilerim...
Viyana, 21 Eylül 2023
Eğitimini tamamlamış olsa da iş bulamayan Caner, ailesinin ona bulduğu işte, istemeye istemeye çalışmak zorunda kalır. Torpille girdiği bu işe, ilgisiz de olunca, kaza kaçınılmaz olur. Çalıştığı ormanda, yaralı halde mahsur kalır. Hayal mi gerçek mi bilemediği bu yerde bir çocuk çıkar karşısına. Kendini kurtarma derdinde iken karşısına çıkan bu çocukla derin sohbetlere dalar. Yaşamını, hayatı sorgular. İç hesaplaşmanın zamanı geldiğinde ise, her şey daha iyi olacaktır.
Kitap romandan daha çok, roman tadında bir kişisel gelişim kitabı olarak da okunabilir. Caner kendi iç sorgulamasını yaşarken biz de onunla birlikte hesaplaşmamızı yaşıyoruz. Karakterin çocukla yaptığı sohbetlerde, sanki kendi vicdanıyla konuşuyor havası verilmiş ve bu detay da romana ayrı bir güzellik katmıştı. Yazarın akıcı bir kalemi var ve diğer kitaplarında olduğu gibi okuyucuyu düşünceye sevkediyor. Vicdan muhasebesi yaptıran, hayatı sorgulatan, düşündüren bir eser. Mutlaka okunmalı..
#UzakTuzaklar
^
^
#alıntı
Korkularının üzerine yürümezsen onların koşarak sana gelmesini engelleyemezsin.
^
Düşünsene, boğazında yemek kalır korkusuyla kim yemekten vazgeçip kendisini açlıkla ölüme mahkum eder ki?
^
^
@ridvanaklan 
Kahvekokulukitaplar1 #bloghemsire #kitap #roman
